İsrail Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada Katz, bugün Lahey’de görülen duruşma hakkında açıklamalarda bulundu.
Güney Afrika’yı “Hamas’ın sadık temsilcisi” olmakla suçlayan Katz, bazı ülkelerin İsrail söz konusu olduğunda “çifte standart” uygulandığını iddiasında bulundu.
Katz, Güney Afrika’nın söylemlerinin “asılsız olduğunu ve hiçbir delil sunamadığını” ileri sürdü.
İsrail Dışişleri Bakanı, ülkesine yönelik davanın bir an önce reddedilmesini umduğunu ifade etti.
Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı “soykırım davası”
1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlalci devlet aleyhine UAD’de dava açabiliyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de işlediği fiillerle Soykırımın Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık’ta UAD’de dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.
Güney Afrika bu kapsamda Uluslararası Adalet Divanından 9 ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep ediyor.
Bunlar arasında, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonları derhal durdurması, Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tüm makul tedbirleri alması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişiminin sağlaması, soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atması ve soykırımın delillerini muhafaza etmesi de bulunuyor.
Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle UAD’den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken duruşmaların tamamlanmasının ardından Divan, tarafların beyanlarını ve delillerini inceleyerek karar için müzakerelere başlıyor.
Kararının açıklanması için hakimleri bağlayan bir son tarih bulunmamakla birlikte Divan’ın önce yargılamalarına bakıldığından soykırım gibi aciliyet gerektiren durumlarda bu sürenin birkaç hafta olduğu görülüyor.