Filistinliler, İsrail makamlarının yıkım işlemini gerçekleştirmesi halinde kendilerine dayatılan masrafları ödeyemedikleri için evlerini kendi elleriyle yıkmak zorunda kalıyorlar.
Yıkımı gerçekleştirmek için İsrail’e ait belediyeden gelen ekiplerin masrafları 60 bin şekel (yaklaşık 16 bin dolar).
Zor seçim
Doğu Kudüs’teki Eski Şehir’de yer alan Es-Saadiye Mahallesi sakinlerinden Hasan Cafer (53), birbirinden zor iki seçenekle karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Ya oğlu için yaptığı eski bir binanın üçüncü katında bulunan ve Kubbetu’s Sahra’ya bakan daireyi kendi elleriyle yıkması ya da İsrail’e yıkım masrafları için ödeme yapması gerektiğini aktaran Cafer, bu birbirinden sevimsiz teklifler karşısında ilkini tercih etmek zorunda kaldığını söyledi.
Cafer, içinde bulunduğu çıkmazı, “Evini zor şartlar altında kendi başına yapıyorsun sonra da onu kendi ellerinde yıkıyorsun.” sözleriyle ifade etti.
İsrail resmi verilerine göre, işgal altındaki Doğu Kudüs’te yaklaşık 370 bin Filistinli yaşıyor. Buna karşın, sivil toplum örgütü Şimdi Barış’a göre, Doğu Kudüs topraklarında 14 Yahudi yerleşim biriminde 200 binden fazla yerleşimci bulunuyor.
“Ruhsat işlemlerinin yapılmasına rağmen yıkıldı”
Hasan Cafer, oğlunun 8 yıldır ikamet ettiği dairenin yıkılmasının ardından eşi ve iki kızıyla evsiz kaldığını dile getirdi.
Baba Cafer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Oğlum, 8 yıldır eşi ve iki kızıyla bu dairede yaşıyordu, inşaat ruhsatı almak için gerekli tüm yasal işlemleri yaptık. Hatta bu süreci takip etmesi için bir mühendis ve bir avukat tuttuk.
İsrailli yetkililerin evin kapısına, daireyi yıkmamızı isteyen kararı astıklarını görünce şaşırdık. Ayrıca avukata da bu kararı resmi olarak bildirmediler.”
Dairenin yıkımı için kendilerine ek süre tanınmadığını belirten Cafer, “Ailenin taşınabileceği bir ev bulana kadar bize zaman tanımalarını istedik. Ancak bunu reddettiler ve bizden daireyi boşaltıp yıkmamızı istediler aksi takdirde kendileri yıkıp para cezası uygulayacaklardı.” ifadelerini kullandı.
“Kudüs’ün bereketi bize sabır veriyor”
Hasan Cafer ve oğulları 29 Ağustos Salı günü eşyalarını çıkarttıkları daireyi, çarşamba günü kazmalar kullanarak yıktı.
Kendi eliyle yaptığı dairesini yıkmak zorunda kalan Cafer, “Bize Allah yeter o ne güzel vekildir diyoruz. Biz bu yıkımı istemeye istemeye yapıyoruz. Sadece Kudüs’ün bereketi bize sabır veriyor. Kendi elinizle bir ev inşa edip, sonra onu bizzat kendi elinizle yıkmanız zor bir durum.” diye konuştu.
“73 metrekare evde 10 kişi yaşıyoruz”
Cafer, yaşadıkları hayal kırıklığını ifade ederek “Sadece bizim değil, herkesin hayali Kudüs’te bir eve sahip olmaktır. İsrail makamları bize başka bir ev bulma fırsatı vermedi. Yaşadığımız zorlu hayat koşullarında yeni bir ev bulmak zor.” dedi.
Bir evde 10 kişi yaşamak zorunda kaldıklarını aktaran Cafer, “73 metrekarelik evimizde oğlumun ailesiyle birlikte yaşamak zorunda kaldık. 5 kişilik ailemle yaşadığım bu küçük evde artık 10 kişiyiz.” ifadelerini kullandı.
Kısıtlı ev imkanı ve fahiş fiyatlar
Doğu Kudüs’te arazilerin az olması ve İsrail makamlarının inşaat izni vermemesi Filistinlilerin yaşayacak ev bulmalarını zorlaştırıyor.
İnşaat izni verilse bile maliyetinin yüksek oluşu, evlerin kira ve satış fiyatlarının artmasına neden oluyor.
Bölgede, 100 metrekarelik bir dairenin fiyatı, yarım milyon doları aşarken, kiralar ise 1000 dolardan başlıyor ve bulunduğu yere göre 2 bin 500 doları geçebiliyor.
İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, yılbaşında Doğu Kudüs’te ikamet eden Filistinlilerin evlerinin yıkılmasının hızlandırılmasını istemişti.
Filistinlilerin inşaat eylemlerinin kısıtlanması
Filistinli, İsrailli ve uluslararası insan hakları örgütleri, Tel Aviv makamlarının, Filistinlilerin Doğu Kudüs’teki inşaat faaliyetlerini kısıtladığını; buna karşın Yahudi yerleşimcilerin önünü açtığını ifade ediyor.
İsrail makamları, “yasa dışı” olduğunu iddia ettiği evleri yıkıyor ya da para cezasını öne sürerek ev sahibine zorla kendi evini yıktırıyor.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi tarafından hazırlanan rapora göre, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’nın yüzde 60’ını oluşturan “C” bölgesindeki yıkımlar, İsrail’in verdiği, “Filistinlilerin alması neredeyse imkansız olan” inşaat ruhsatlarının bulunmaması bahanesiyle gerçekleştiriliyor.
Raporda, Doğu Kudüs’teki Filistinlilerin evlerinin İsrail makamlarına ceza ödememek için sahipleri tarafından yıkıldığı kaydediliyor.
BM Ofisi, İsrail makamlarının “ruhsatsız” olduğu iddiasıyla 2022’de 143, 2021’de ise 181 yapıyı yıktığı bilgisini paylaştı.