İsrail’in El Halil çevresinde ve şehirdeki sokak girişlerinde sık sık uyguladığı engel ve bariyerler bölgeye giriş-çıkışları kısıtladığı gibi çarşı ve pazardaki hareketliliğin zayıflamasına buna bağlı olarak pek çok esnafın dükkanını kapatmasına neden oluyor.
Yaklaşık 7 bin Filistinlinin yaşadığı Eski Şehir’in çarşı ve pazarlarında, ramazan ayının gelmesiyle kısmi bir hareketlilik gözleniyor.
Mescid-i Aksa’dan sonra kutsal mekanlar açısından Filistin topraklarındaki en önemli ikinci yer olarak addedilen Harem-i İbrahim Camisi’ne ev sahipliği yapması, Eski Şehir’deki ramazan hareketliliğinin en önemli etkeni olarak gösteriliyor.
Tarihi açıdan Batı Şeria’nın nabzı konumundaki El Halil’in Eski Şehir beldesinde, çok sayıda çarşı ve dükkan yer alıyor. Ancak İsrail’in 1967’deki işgaliyle beldede başlayan sıkıntıların, tarihe “Harem-i İbrahim Katliamı” olarak geçen 1994’teki cami saldırısının ardından yıllar içinde giderek arttığı belirtiliyor.
Fanatik Yahudi yerleşimci Baruch Goldstein’ın, 25 Şubat 1994’te El Halil’de bulunan Harem-i İbrahim Camisi’nde sabah namazını kılan Filistinlilerin üzerine ateş açması sonucu 29 kişi şehit olmuş, 150’den fazla kişi yaralanmıştı.
İsrail, olayın ardından faili cezalandırmak ve yerleşimcilerin hareketini kısıtlamak yerine, Filistinlilerin Eski Şehir’e ve Harem-i İbrahim Camisi’ne erişim prosedürlerini sıkılaştırdı ve merkez çarşısı El-Hisba ile ana caddelerden Eş-Şuheda başta olmak üzere pazarları ve hayati öneme sahip yolları kapattı.
Filistin’de 2000 yılında patlak veren Aksa İntifadası’nın (2. İntifada) ardından İsrail yönetiminin uyguladığı askeri tedbirler de Eski Şehir’in belini büken ikinci darbe oldu.
İsrail, beldede daha fazla çarşı ve pazarı kapattı, askeri noktalar ile bariyerleri artırdı.
İsrail askerlerinin Eski Şehir’deki “daraltıcı” politikası
El Halil Belediye Başkanı Yusuf el-Caberi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Eski Şehir’in yaklaşık 20 yıldır İsrail’in Filistinlilere ve Harem-i İbrahim Camisi’ne uyguladığı ihlallere tanıklık ettiğini belirtti.
Caberi, beldede oluşturulan İsrail’e ait onlarca askeri kontrol noktası neticesinde ortaya çıkan hukuksuz uygulamalar nedeniyle çok sayıda esnafın dükkanını kapatmak zorunda kaldığını anlattı.
Beldenin ramazan ayında binlerce ziyaretçi çektiğine işaret eden Caberi, mübarek ayda hayatın normale döndüğü Eski Şehir’in diğer aylarda ise ziyaretçisinin olmadığını kaydetti.
Eski Şehir’den ayrılmak zorunda kalan Filistinlilerin yeniden beldeye yerleşebilmeleri için “El Halil İmar Komitesi” kurulduğunu hatırlatan Caberi, bundan 20 yıl önce yaklaşık 400 olan belde nüfusunun, belediyenin çalışmaları ve bu komite sayesinde şu an 5 bine kadar yükseldiği bilgisini verdi.
Caberi, “İsrail’in uyguladığı politikaların yanı sıra verdiği askeri talimatlar gereği kapatılan ve açılamayan yüzlerce dükkan mevcut.” ifadelerini kullandı.
Bazı esnaflar dükkanlarını sadece ramazan ayında açıyor
Turşucu Nesim eş-Şeludi, “Ramazan ayından önce bazı günler hiç siftah yapamadan kepenk indiriyorduk. Mübarek ayın girmesiyle çarşı ve pazarlar hareketlendi.” dedi.
Bazı esnafların dükkanlarını sadece ramazan ayında açtığını söyleyen Şeludi, mübarek ayın girmesiyle Eski Şehir’deki Harem-i İbrahim Camisi’ne yönelik ziyaretlerin arttığını bunun da çarşı ve pazarda hareketliliğe yol açtığını dile getirdi.
Eski Şehir’deki ramazan bereketinde Harem-i İbrahim Camisi’nin etkisi
Eski Şehir’de yaklaşık 15 yıldır kuruyemiş dükkanı bulunan Tahsin el-Muhtesib, ramazan ayının gelişiyle işlerinin arttığını belirtti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, İsrail’in beldeyi boğan askeri uygulamalarının sonuçlarını daha da şiddetlendirdiğine işaret eden Muhtesib, geçen yıla göre bu sene önlemlerin biraz daha hafiflemesiyle ticari hareketliliğin kısmen arttığını söyledi.
Muhtesib, “Bu sene ramazan ayındaki ticari hareketlilik geçen yıla göre daha iyi, insanlar alışveriş için geliyor.” dedi.
Harem-i İbrahim Camiisi’nin bu hareketlilikteki rolünün göz ardı edilemeyeceğine dikkati çeken Muhtesib, “İslami ve tarihi bir miras olan Harem-i İbrahim Camisi, Eski Şehir’deki hareketliliği arttırıyor.” diye konuştu.
Ramazan ayındaki bu hareketlilik nedeniyle dükkanındaki ürünleri çeşitlendirmeye çalıştığını ifade eden Muhtesib, özellikle cuma günleri pazarda kayda değer canlılık yaşandığını dile getirdi.
Eski Şehir’de bakkallık yapan Naim en-Netşe de Harem-i İbrahim Camisi’nin mevcut ticari hareketliliğe büyük katkısı olduğunu ifade etti.
Netşe, herkese işgal güçlerinin ve yerleşimcilerin uygulamalarından çekinmeden, korkmadan Eski Şehir’i ziyaret etmeleri çağrısında bulundu.
Harem-i İbrahim, Yahudi inancına göre Mescid-i Aksa’da olduğuna inanılan “Süleyman Mabedi”nden sonra yeryüzündeki en kutsal mabet olarak kabul ediliyor.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’ne (UNESCO) bağlı Dünya Miras Komitesi, 2017 yılında Harem-i İbrahim Camisi ve caminin içinde bulunduğu Eski Şehir beldesinin “Filistin’e ait tehlike altındaki dünya mirası” olarak Dünya Miras Listesi’ne eklenmesine karar vermişti.
İsrail’in uygulamaları nedeniyle Filistinlilere ait 1800 dükkan kapatıldı
“Yahudi Yerleşim Karşıtı Gençler Topluluğu” adlı sivil toplum kuruluşu, El Halil’deki Eski Şehir beldesinde, işgal ve yerleşimler nedeniyle Filistinlilere ait yaklaşık 1800 dükkanın kepenk kapattığını belirtiyor.
Topluluğun verilerine göre, bu dükkanlardan 530’u İsrail ordusunun verdiği “talimatlar” neticesinde kapatıldı. İsrail ordusu, Eski Şehir’in cadde ve sokaklarına 120’den fazla engel ve bariyer yerleştirdi.
Çok sayıda askeri kontrol noktasının bulunduğu beldede Filistinlilere ait topraklarda inşa edilen 4 yerleşim biriminde 800’e yakın Yahudi yerleşimci ikamet ediyor. Onları korumakla görevli İsrail askerleri ise Filistinlilere yönelik türlü baskı ve yıldırma politikaları uyguluyor.
El Halil (Hebron) Protokolü
El Halil’de İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması için 15 Ocak 1997’de El Halil (Hebron) Protokolü imzalandı.
El Halil’in “H1” ve “H2” isimlendirmeleriyle taksim edildiği protokolde, “H1” diye adlandırılan ve şehrin yüzde 80’ini oluşturan bölgenin Filistin’in kontrolü altında olması öngörüldü.
“H2” diye isimlendirilen ve Harem-i İbrahim Camisi ve caminin bulunduğu Eski Şehir’i içine alan yüzde 20’lik alanı oluşturan bölgede ise sivil yönetim Filistin otoritesine ait olurken güvenlik kontrolü ise İsrail’in denetimi altında bulunuyor.