İsrail saldırılarında yaralanan ve tedavi için Katar’a getirilen Dahduh, Türkiye’nin Doha Büyükelçisi Dr. Mustafa Göksu’nun davetiyle büyükelçilik binasında düzenlenen programda Gazze’de yaşadıklarını anlattı.
Büyükelçi Göksu’ya yapmış olduğu davetten dolayı teşekkürlerini ileten Dahduh, “Türkiye savaşın başından bu yana Gazze halkının yanında yer aldı.” dedi.
Dahduh, farklı ülkelerden 10 büyükelçinin de dinleyici olarak katıldığı programın ardından Anadolu Ajansı’nın (AA) İsrail’in Gazze’de işlediği suçları tüm açıklığıyla ortaya koyan ve temel delil niteliğinde olan görsellerin yer aldığı “Kanıt” isimli kitabını inceledi.
Anadolu Ajansı’nın büyük bir gayretle ortaya koyduğu bu eserin Gazze’de kurban edilen çocukları, kadınları, tüm sivilleri ve özellikle İsrail’in Gazze’de işlemiş olduğu savaş suçlarını gözler önüne serdiğine dikkat çeken Dahduh, “Ümit ediyorum ki Uluslararası Adalet Mahkemesi’ne sunulacak olan bu fotoğraflar ve kanıtlar Filistin’in özgürlüğü yolunda atılan büyük bir adım olacak. Temennim odur ki başta Gazze olmak üzere tüm Filistin’deki mazlumların hakkını savunan bu tür çalışmalar artar ve bunlara yenileri eklenir.” diye konuştu.
Gazeteci Wael Dahduh’un ziyareti için memnuniyetlerini dile getiren Büyükelçi Göksu ise, “Türkiye Gazze’de yaşananlardan dolayı büyük bir sorumluluk hissediyor ve savaşın bir an önce sona ermesi için büyük bir çaba gösteriyor. Bugün Wael Dahduh’u Büyükelçiliğimizde ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Burada davet ettiğimiz diğer ülke Büyükelçileri ile Wael’i bir araya getirerek Gazze’de yaşananları dinledik. Temennimiz odur ki Gazze’de yaşanan bu zulüm bir an önce son bulur.” dedi.
Yirmi yılı aşkın süredir gazetecilik yapan Dahduh, ekim ayından bu yana Al Jazeera’nın İsrail’in Gazze’ye yönelik ölümcül saldırılarını haberleştiren yüzü olmuş ve aynı zamanda, İsrail’in ailesinden birçok kişiyi öldürmesine rağmen haber yapmaya devam etmesiyle Gazze’nin sembolü haline gelmişti.
Kendisi de gazeteci olan 27 yaşındaki oğlu Hamza, geçtiğimiz ay Refah’ta bir görevden dönerken meslektaşı Mustafa Süreyya ile birlikte İsrail saldırısında öldürülmüştü.