İsrail’in Gazze Şeridi’ne 10-21 Mayıs 2021 tarihleri arasında düzenlediği yüzlerce hava saldırısında yaklaşık 250 Filistinli hayatını kaybetti ve binlerce kişi yaralandı. Savaşta Gazze’den atılan roketler sonucu da 13 İsrailli öldü.
Gazze’deki yerel yetkililere göre, İsrail’in hava saldırıları yaklaşık 479 milyon dolarlık maddi hasara neden oldu. Saldırılarda hedef alınan altyapı şebekelerinde ortaya çıkan toplam hasarın da yaklaşık 50 milyon dolar olduğu açıklanmıştı.
İki milyona yakın Filistinlinin yaşadığı ve İsrail’in 2006’dan bu yana hava, kara ve denizden abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi, ‘dünyanın en büyük açık hava hapishanesi’ olarak nitelendiriliyor.
Savaşın kıvılcımı, Nisan 2021’de işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi ve Mescid-i Aksa’da meydana gelen olaylar sonucunda patlak verdi.
İsrail’in tüm uluslararası tepkilere rağmen, Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşayan Filistinlileri zorla evlerinden atmaya devam etmesi gerilimi tırmandırmıştı.
İsrail güçlerinin, ramazan ayında Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyerek burada ibadet eden Müslümanlara saldırması da savaşın patlak vermesine yol açtı.
Tarihi Filistin topraklarında son yılların en kanlı şiddet sarmalına girilen 11 günlük savaşın ardından, 21 Mayıs’ta Mısır’ın arabuluculuğunda ateşkes ilan edildi.
Felaket koşulları hakim
Filistin Enformasyon Bürosu tahminlerine göre, İsrail saldırıları sonucunda 120 binden fazla kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
İsrail saldırılarında en az 300 konut yıkılırken, 2075 konutta büyük çaplı, 15 bin konutta kısmen hasar meydana geldi.
Saldırılarda 24 sağlık ocağı, 46 okul, 490 tarım tesisi ve 300 iş yeri hasar gördü.
Amerikan haber ajansı Associated Press ve Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun bulunduğu basın binası başta olmak üzere 42 medya kuruluşunun ofisi İsrail saldırılarında doğrudan hedef alınarak yerle bir edildi.
Ayrıca, Filistin Merkezi İstatistik Bürosu’na göre Gazze’deki işsizlik oranı %47’ye ulaştı.
Filistinli siyasi analist Mustafa İbrahim, Gazze sakinlerinin İsrail savaşından bir yıl sonra hala çok zor ekonomik koşullarda yaşadığını söyledi.
Anadolu Ajansı’na konuşan İbrahim, “Yeniden imar sürecinin yavaş ilerlediği Gazze’de, İsrail saldırganlığının etkileri hala belirginliğini koruyor.” dedi.
Filistinli analist, yeniden imar sürecinin yavaş ilerlemesinden, “bağış yapan ülkelerin taahhütlerini yerine getirememesini” sorumlu tuttu. İbrahim, “Arap ülkelerinin Gazze’nin yeniden inşa sürecindeki rolünün azaldığına” dikkati çekti.
Toplu cezalandırma
Siyasi analist, Gazze’de yıllarca süren İsrail kuşatmasının ve Tel Aviv yönetiminin koyduğu kısıtlamaların Gazze’nin yeniden yapılanmasının önündeki engel olduğunu söyledi.
Gazze, 2007’de bu sahil bölgesinin kontrolünün Ramallah merkezli Filistin yönetiminden Filistinli İslami Direniş Hareketi Hamas’a geçmesinden bu yana İsrail’in felç edici ablukası ile karşı karşıya kaldı.
“Filistinler arasında devam eden bölünme, başta Gazze olmak üzere Filistin topraklarındaki koşulları da olumsuz etkiliyor.” diye konuşan İbrahim, yeniden imar sürecindeki herhangi bir gecikmenin, Gazze’deki sivillerin “toplu cezalandırılması anlamına geldiğini” söyledi.
İbrahim, Ukrayna savaşı nedeniyle gıda ve temel emtia fiyatlarındaki küresel artışların da Gazze’deki yoksul Filistinliler üzerinde daha fazla baskı oluşturduğuna dikkat çekti.
Filistinli analist, mevcut insani krizin devam etmesi halinde Gazze’deki koşulların “felaket” boyutuna geleceği konusunda uyardı.