İsrailli siber güvenlik şirketi NSO Group’un ürettiği, kullanıcıların haberi olmadan telefonlara sızmayı sağlayan ve bu nedenle eleştirilerin odağındaki casus yazılım Pegasus’un, Hindistan’dan Uganda’ya, Meksika’dan Filistin’e uzanan geniş bir coğrafyada aktivistler, sendikacılar, siyasetçiler, yetkililer, avukatlar ve gazetecileri içeren geniş bir kitlenin izlenmesinde kullanıldığı bildirildi.
Haaretz gazetesinde yer alan haberde, Uluslararası Af Örgütünün dijital birimi ve Toronto Üniversitesine bağlı Citizen Lab gibi sivil toplum örgütleri ile güvenlik teşkilatlarında telefonları Pegasus casus yazılımıyla gizlice izlendiği tespit edilen isimler derlendi.
Akıllı telefonlar ve yüklenen uygulamalardaki açıklar kullanılarak telefonlara sızılabilen ve buradaki bilgilerin izlenebildiği Pegasus yazılımının, dünya genelinde satıldığı hükümet ve istihbarat örgütleri tarafından Hindistan’dan Uganda’ya, Meksika’dan Polonya, Macaristan ve Filistin’e kadar geniş bir coğrafyada insan hakları aktivistleri, devlet görevlileri, siyasiler, avukatlar, hukukçular ve gazetecilerin izlenmesi için kullanıldığı belirtildi.
Haberde, yazılımın üreticisi NSO Group’un, müşterilerini paylaşmadığı gibi programın kullanıldığı hedefleri de bilmediğini öne sürdüğü ve programın telefonda tespit edilemeyeceğini savunduğu kaydedildi.
El Salvador’da onlarca gazeteci ve aktivistin, Fransa’da bazı gazetecilerin yanı sıra Batı Sahra’nın bağımsızlığını savunan bir Fransız aktivistin telefonuna sızıldığı ifade edildi.
Azerbaycan’da 2 gazeteci, Macaristan’da bazı gazeteciler, Hindistan’da insan hakları avukatları ve medya sektöründen isimler ile bir kamuoyu araştırmaları uzmanı, Ürdün’de bir sendikacı ve aktivist, Ruanda’da ülke tarihindeki katliamla ilişkili ünlü bir isim ve bir gazeteciyle karısı, Kazakistan’da da bazı aktivistlerin telefonlarına söz konusu casus yazılımın uygulandığı bilgisi paylaşıldı.
Fas’ta Batı Sahra meselesiyle ilişkili Polisario’nun dış ilişkilerinden sorumlu bir kişi, gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve avukatlara uzanan geniş bir listenin telefonlarının Pegasus yazılımıyla izlendiği belirtildi.
Filistin’de önde gelen insan hakları örgütleri, düşünce kuruluşları ve mahkumların koşullarını izleyen STK’lara bağlı aktivistler ile akademisyenler Pegasus programıyla takip edildi.
Polonya’da da muhalif bir siyasetçi, hükümeti eleştiren bir savcı ve bir avukatın telefonunda Pegasus yazılımı tespit edildi.
Suudi Arabistan’ın muhtemel hedefleri
Haaretz’in haberinde ayrıca, Suudi Arabistan tarafından dinlendiği tespit edilen isimler arasında 2018’de öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz, Kaşıkçı’nın yakın arkadaşı ve Al Jazeera televizyonunun eski Genel Direktörü Vaddah Hanfar’ın yanı sıra Middle East Eye haber sitesinin Türkiye temsilcisi Ragıp Soylu, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman hakkında bir kitap yazan New York Times gazetesi muhabiri Ben Hubbard’ın da yer aldığı ifade edildi.
Pegasus casus yazılımını satın aldığı kaydedilen BAE’nin de Mısır’da eski cumhurbaşkanı adayı olan Mısırlı Eymen Nur ile Bahreynli ve BAE’li bazı aktivistlerin yanı sıra Al Jazeera televizyonundan -bazıları önde gelen isimler olmak üzere- onlarca gazeteciyi takip ettiği belirtildi.
İngiltere’de Hamas ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ile ilişkilendirilen bir aktivistin yanı sıra BAE Dubai Emiri Raşit Al Maktum’un eski karısı, kızı ve ilişkili olduğu kişiler Pegasus yazılımıyla izlendi.
Haberde ayrıca WhatsApp’ın yaptığı açıklamaya göre, Pegasus yazılımının 1400 telefona uygulanmış olabileceği bilgisi eklendi.
Uganda bağlantısı NSO Group’u kara listeye aldı
Meksika’da aralarında gazeteci, siyasetçi, avukat ve aktivistlerin de yer aldığı onlarca ismin telefonlarına Pegasus yazılımıyla sızıldığı belirtildi.
Uganda’da ABD’li 11 yetkilinin telefonunda Pegasus yazılımı tespit edilmiş, bunun üzerine ABD Ticaret Bakanlığı programın üreticisi İsrailli NSO Group’u kara listeye aldığını duyurmuştu.
İsrailli siber güvenlik şirketi NSO Group tarafından geliştirilen “Pegasus” isimli casus yazılımın dünyada çeşitli ülkelere satıldığı geçen yıl ortaya çıkmıştı. Bu ülkelerin muhalifleri, avukatları, gazetecileri ve “düşmanlarını” dinlemek için söz konusu yazılıma başvurduğunun açıklanması üzerine skandal daha da büyümüştü.