İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir arasındaki keskin anlaşmazlık İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya gönderdikleri mektuplar aracılığıyla gün yüzüne çıktı.
İsrail askerlerinin Gazze’de alıkonulan bir Filistinliye cinsel işkence yaptığı suçlamasıyla gözaltına alınması sonrasında aşırı sağcı siyasetçilerin önderliğinde, fanatik grupların, bazı askerlerin de katılımıyla bir günde iki askeri üssü basmasının ardından Gallant ve Ben-Gvir, Netanyahu’ya birbirlerinden şikayet ettikleri mektuplar gönderdi.
Ben-Gvir, X hesabından, “Başbakan Netanyahu’dan Bakan Gallant’ın 7 Ekim olaylarından haberdar olup olmadığını, bölgeye kuvvet gönderip göndermediğini ve Başbakan’a bilgi verip vermediğini araştırmasını istedim.” yorumuyla Netanyahu’ya gönderdiği mektubun fotoğrafını paylaştı.
Geçen yıl İsrail’de Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandırma gibi değişiklikler içeren yargı düzenlemesi karşıtı protestoları da hatırlatan Ben-Gvir, “Gallant karşı çıkanları destekledi mi? Yani o dönemde kanunların geçmesi halinde askerlik hizmetini reddetmekle tehdit edenleri.” ifadelerine yer verdi.
Ben Gvir, Gallant’ın kendisine yönelttiği polislere “Sde Timan” ve “Beyt Lid”deki iki askeri üssü korumaması yönünde talimat verdiği suçlamasını da reddetti.
Netanyahu’ya yazdığı mektubunda Ben Gvir, “Bu iddianın asılsız olması bir yana, bu Başbakan’ın Bakan Gallant hakkında bazı sorular sorması için bir fırsat gibi görünüyor.” ifadesini kullandı.
Gallant’ın Netanyahu’ya mektubu
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya yazdığı mektubunda “Bakan Ben-Gvir’ın polisin eylemcilere müdahalesini engelleyip engellemediğinin araştırılmasını” istedi.
Yerel basında yer alan mektupta Gallant, “Sizleri, olaylara katılan hükümetteki koalisyon üyelerine karşı sert davranmaya çağırıyorum.” ifadelerine yer verdi.
Gallant, Netanyahu’dan, “Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir’in, partisinin üyelerinin de katıldığı şiddet olaylarına polis müdahalesini engelleyip engellemediğini veya geciktirip geciktirmediğini incelemek için bir soruşturma emri vermesini” istedi.
Ayrıca Gallant, İsrail’in güney ve orta kesimlerindeki “Sde Teiman” ve “Beit Lid” askeri üslerinin basılması da dahil olmak üzere eylemlere katılan meclis üyeleri ve bakanlara karşı önlem alınması çağrısında bulundu.
“İki üsse baskın düzenlemenin ülkenin güvenliğine ve mevcut hükümetin otoritesine ciddi şekilde zarar vereceğini” ifade eden Gallant, “seçilmiş yetkililerin ve onların İsrail ordu üslerindeki ayaklanmalara aktif katılımını desteklemenin son derece tehlikeli bir durum olduğunu ve derhal müdahale edilmesi gerektiğini” belirtti.
İsrail’de aşırı sağcı siyasetçilerin başını çektiği grupların bir günde iki askeri üssü basması
İsrail’in güneyinde yer alan ve alıkonan Gazzelilerin tutulduğu Sde Teiman gözaltı merkezi sık sık işkencelerle gündeme geliyor.
Son olarak, İsrail askeri polisinin, bir Filistinliye cinsel işkence yaptığına ilişkin haber ve bu suçlamayla 9 İsrail askerini gözaltına almak üzere Sde Teiman’a gelmesinin ardından gözaltına alınacak askerlerin direnmesi sonucunda olaylar çıkmıştı.
İsrail’deki sağcı ve aşırı sağcı siyasetçiler de askerlerin işkence suçlamasıyla gözaltına alınmasına şiddetle karşı çıkarak üst üste açıklamalar yapmaya başlamıştı.
Ben-Gvir ile Maliye Bakanı Bezalel Smotrich gözaltına alınan askerlere destek olmak için askeri üste toplanma çağrısı yapmıştı. Üssün önünde başlayan gösteriye, aşırı sağcı bakan ve milletvekilleri de katılmıştı.
İsrail basınına yansıyan görüntülerde, aşırı sağcı milletvekili Zvi Sukkot’un askeri üssün zincirli kapısını aralayarak içeri girmeye çabaladığı, askerlerin ise milletvekilini engellemeye çalıştığı görülmüştü.
Başbakan Binyamin Netanyahu’nun partisi Likud milletvekili Tally Gotliv’in ise şüpheli askerlerin götürüldüğü Beit Lid askeri üssünde toplanan onlarca aşırı sağcı göstericiye katıldığı, sahnede yüzleri maskeli üniformalı silahlı askerlerle konuşma yaptığı görüntüler İsrail basınında yer almıştı.
İsrail askerlerinin, sivillere karşı yetkilerinin kısıtlı olması ve İsrail polisinin olaylara müdahalede gecikmesi olayı uzattı.
Aşırı sağcıların bir gün içinde iki askeri üsse baskın düzenlemesi İsrail’de yoğun tartışmalara yol açmıştı.