İsrail’de iki emekli asker, hükümetin yargının yetkilerini kısıtlamayı öngören düzenlemesini protesto etmek için işgal altındaki Golan Tepelerindeki hurda tankı çalarak üzerine “demokrasi” yazdı.
İsrail polisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki Altı Gün Savaşı’na ilişkin anıt alanından hurda bir tankın çalındığı yönünde ihbar geldi.
Polis birliklerinin ihbarın yapıldığı bölgenin yakınlarında bir kamyona yüklenmiş şekilde buldukları tankın izinsiz olarak “protesto amaçlı çalındığının tespit edildiği” aktarıldı.
Tankın yüklendiği kamyonu kullanan kişilerin ifade için polis merkezine götürüldüğü belirtildi.
İsrail polisinin yayınladığı fotoğraflarda, tankın arka bölümüne İbranice “demokrasi” yazıldığı ve tankın üzerine İsrail bağımsızlık bildirisinin asıldığı paylaşıldı.
İsrail basınındaki haberlere göre, eylemi yapan 68 ve 67 iki İsrailli emekli asker, tankı bir kamyona yükleyerek yaklaşık 40 kilometre taşıdı.
Eylemi yapan kişilerin İsrail’de 1973 savaşında zırhlı birliklerde görev yapan iki emekli asker olduğu kaydedildi.
Netanyahu hükümetinin “yargı reformu”
Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sınırlandıran ve yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir yasa planladıklarını duyurmuştu.
Koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis’e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı merci olarak görev yapan Yüksek Mahkeme, “yarı-anayasa” olarak kabul edilen “temel yasalara” aykırı gördüğü durumlarda Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümetinin açıkladığı yargı düzenlemesi, Meclis’in çıkardığı kanunları Yüksek Mahkeme’nin bozma yetkisini mahkemenin elinden almayı ve yargıçların atanması için yetkili Atama Komitesinin üye sayısını hükümet lehine değiştirmeyi içeriyor.
İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, hükümetin yargı düzenlemesine karşı itirazlarını yazılı olarak iletmiş, kaygılarının “güçler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve bireysel hakların korunması”nın bozulması üzerinde toplandığını ifade etmişti.