Siyasi analistler, Netanyahu hükümetinin “yargı reformu” planına karşı 12 haftadır on binlerce İsraillinin katılımıyla patlak veren protestoların devam etmesini bekliyor.
- İsrail’de ülke çapında kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesi ertelendi
Netanyahu’nun ertelenen yargı reformunda, hakimlerin atamaları üzerinde hükümet kontrolü, yürütme organının kararlarına ilişkin Yüksek Mahkemenin müdahalesinin kaldırılması ve Adalet Bakanlığına bağlı hukuk müşavirlerinin hükümet tarafından atanması gibi maddeler yer alıyor.
Netanyahu vazgeçmiyor
İsrail’deki kitlesel protestolar ve boykotların ardından yargı reformundan geri adım atan Netanyahu, planı ertelediğini açıklarken “vazgeçmeyeceğini” belirtti.
Netanyahu, “Buradan milli cephenin destekçilerine seslenmek istiyorum: Mecliste bunu (yargı reformu) halkın yardımıyla tek başına çıkarabilecek çoğunluğa sahibiz.” diyerek uzlaşıya ihtiyaç duymadıklarını işaret etti.
İsrail’de iç savaş ihtimalinin bulunmadığını vurgulayan Netanyahu, “İsrail toplumu tehlikeli bir yolda ilerliyor. Birliğimizi tehdit eden bir krizin ortasındayız ve hepimizin sorumlu davranması gerekiyor.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ise 28 Mart’ta İsrail Meclisinde temsil edilen partilerin liderleriyle müzakerelere aracılık etmek üzere toplantılara başladı.
Hükümet ve muhalefet partileri görüşmelerin ilerleyişi hakkında henüz açıklama yapmazken, Herzog’un krize çözüm bulmak amacıyla görüşmelere devam edeceği yönünde açıklamalar yapıldı.
“Kimse Netanyahu’ya güvenmiyor”
Tel Aviv Üniversitesi Orta Doğu Tarihi Öğretim Görevlisi Eyal Zisser, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Kimse Netanyahu’ya güvenmiyor, bu nedenle herkes kararın sadece durumu yatıştırmayı amaçladığına inanıyor. Bu olayın sonu değil, ancak başlangıcı.” dedi.
İsrail’de konuya ilişkin iki görüş olduğunu ifade eden Zisser, “Netanyahu’nun protestoların ardından halkın mesajını aldığı düşünülüyor. Ancak, nihayetinde hiçbir şey değişmeyecek ya da birkaç küçük adım atılacak.” diye konuştu.
Diğer bir görüşün ise Başbakan’ın protestocuları sakinleştirmeyi amaçladığı yönünde olduğunu belirten Zisser, “Netanyahu’yu biliyoruz, yazın eski haline yeniden dönecektir.” yorumunu yaptı.
İsrailli akademisyen, koalisyondaki partileri bir araya getiren şeyin “aşırılık” olduğunu ve hükümetin kısa vadede dağılmasını beklemediğini ifade etti.
Zisser, sorun çıktığında Netanyahu’nun iç ve dış baskı altında olduğu için koalisyon ortaklarından gelen bazı istekleri kabul edebileceğini ve taviz verebileceğini kaydetti.
Netanyahu’nun zaman kazanmak istediği görüşüne katılan Haaretz gazetesinden siyasi analist Yossi Verter ise, “Son yıllarda İsrail’de yaşayan herkes bilir ki Netanyahu’nun vaatleri ağzından çıktığı anda biter.” ifadelerini kullandı.
İsrail Meclisinin yaklaşan Pesah Bayramı nedeniyle tatile gireceğini hatırlatan Verter, “Başbakan’ın niyetini bu süreçte anlamak mümkün olacak. Bu çok zor değil.” değerlendirmesini yaptı.
Netanyahu’nun planını askıya aldığını açıklamasının ardından İsrail’deki 34 protesto örgütü 28 Mart akşamı yaptıkları açıklamada, Başbakan’ın “aldatmacasına” kanmayacaklarını ve “yargı reformu” planına karşı gösterilerin devam edeceğini duyurmuştu.
İsrail Kanal 12 televizyonuna göre, protestoların liderleri, yarın Tel Aviv, Kudüs ve diğer birçok şehirde “yargı reformu” planının sadece dondurulmasını değil iptal edilmesini de talep etmek için kitlesel gösteriler düzenlemeyi planlıyor.