Onlarca yıldır sürgün hayatı yaşayan milyonlarca Filistinli için zorunlu göç, yağma ve katliamların simgesi olan “Nekbe” tam 73 yıldır dinmeyen bir acıyı ifade ediyor. Filistinliler bugüne “Büyük Felaket” anlamına gelen Nekbe ismini veriyor.
Bugün evlerinden tahliye edilme tehdidiyle karşı karşıya kalan Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşayanların hikayesi de yurtlarından sürüldükleri Nekbe’ye kadar uzanıyor.
Şeyh Cerrah sakinleri, Ürdün aracılığıyla 1956’da iskan edildikleri evlerinden tehcir edilerek ikinci kez mülteci durumuna düşmek istemiyor.
Filistin’in “felaketi” olan Nekbe’nin üzerinden 73 yıl geçti
İsrail’in 14 Mayıs 1948’de tarihi Filistin toprakları üzerinde kurulmasıyla zorunlu göçe ve katliamlara maruz kalan, hâlâ da işgal ve abluka altında bulunan, mülteci konumunda yaşayan milyonlarca Filistinli, Nekbe’nin 73. yılında vatanlarına dönmenin hayalini kuruyor.
Filistinlilerin “Nekbe” ismini verdiği 15 Mayıs, Filistin ve İsrail toplumlarının zihninde taban tabana zıt şekilde algılanıyor.
1 milyona yakın Filistinli sürüldü
İsrailliler için “bir devletin kuruluş” günü olan 14 Mayıs, Filistinliler için ise nüfuslarının yüzde 67’sine tekabül eden 957 bin kişinin vatanlarından zorla çıkarılması ve kültürel, sosyal dokunun yok edilmesiyle başlayan ve günümüze kadar devam eden felaketler silsilesinin başlangıcı anlamına geliyor.
O tarihten bu yana nüfus artışıyla Filistinli mültecilerin sayısı dünya genelinde 6 milyon 20 bine ulaştı. Bunların yaklaşık 5,3 milyonu Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına kayıtlı durumda.
675 köy ve kasaba yok edildi
İsrail güçleri Nekbe’de Filistinlilere ait 675 köy ve kasabayı yok etti ve binlerce Filistinliyi öldürdü. Birçok tarihi Filistin şehri de Yahudileştirildi.
Bu süreçte Negev bölgesinde yaşayan Bedevi kabileler yerlerinden edildi. Ayrıca yerleşim bölgelerinin isimleri değiştirilerek kültürel kimlik de hedef alındı.
Şeyh Cerrah sakinleri Nekbe’nin 73. yılında ikinci kez tehcirle karşı karşıya
İsrail’in Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan ettiği 1948’de evsiz kalan 28 mülteci aile 1956’da Şeyh Cerrah Mahallesi’nde iskan ettirildi.
Günümüzde Şeyh Cerrah’ta 46’sı çocuk 169 kişiden oluşan 12 Filistinli aileden, İsrailli yerleşimcilerin yasa dışı yerleşmesi için “acilen” evlerini boşaltması isteniyor.
Son dönemde mahalleyi tamamen ele geçirmeye ve burada bir yerleşim birimi kurmaya çalışan İsrail ve Yahudi yerleşimciler, sahte belgeler yayımlamak da dahil her türlü illegal yola başvuruyor.
Şeyh Cerrah’ta ikamet eden 77 yaşındaki Filistinli Nebil el-Kerad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski Filistin toprakları olan İsrail’in kuzeyindeki Hayfa kentindeki evlerinden çıkarıldıklarında 4 yaşında olduğunu belirtti.
Kerad, “Yaşım küçük olduğu için Hayfa’daki günlerimi çok hatırlayamıyorum ama babamın sahil kenarında bir lokantası vardı, onu hatırlıyorum. 1948 yılında sürgün edildik, evsiz kaldık ve bir daha yurdumuza dönemedik.” dedi.
Kerad, 73 yıl sonra bugün Şeyh Cerrah’ta “yeni bir tehcirle” karşı karşıya kaldıklarına dikkati çekerek şunları söyledi:
“Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya destek için ve Şeyh Cerrah’taki tahliyelere karşı son günlerde yaşanan güçlü Filistin ayaklanmasıyla birlikte sadece Şeyh Cerrah mücadelemizde değil, 1948 felaketi Nekbe’de sürgün edildiğimiz topraklara dönme konusunda dahi ümitliyiz.”
Filistin mücadelesi bu şekilde devam ettikçe özgürlüğe doğru yürüdüklerine işaret eden Kerad, Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşananların Filistin’in dört bir tarafında yankı bulduğunu ve Filistin halkının bugün çok daha güçlü olduğunu belirtti.
“Filistinlilerin direnişi, Tel Aviv hükümetini şaşkına uğrattı”
Filistinli yazar ve siyasi analist Mustafa İbrahim de Nekbe’nin 73. yılında işgal altındaki Kudüs, Batı Şeria ve abluka altındaki Gazze’de olağanüstü olaylar yaşandığını ifade etti.
Yaşanan hareketlenmelerin, nerede olursa olsun Filistin halkı için son derece önemli olduğunu belirten İbrahim, “Filistinlilerin direnişi, onları yendiğini ve hezimete uğrattığını zanneden Tel Aviv hükümetini şaşkına uğrattı.” dedi.
İbrahim, “İsrail, Filistinlilerin yaşadığı zorlu ekonomik şartlardan da etkilenerek hezimete uğradığını zannetti. Ayrıca davasını unutmuş bir nesil olduğunu zannediyorlardı, ancak bugün işgal altındaki şehirler de bu direnişe öncülük ediyor. Bu önemli gelişmeler Filistin davasını hem içeride hem de dışarıda ön sıralara taşıdı.” ifadelerini kullandı.
Siyasi analist İbrahim, Filistin yönetiminin, bu atmosferi değerlendirerek, Filistin davasını güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.
İsrail, 73 yıl sonra bile nesillerin hafızasından tarihi Filistin’i silemedi”
Filistinli gazeteci ve araştırmacı yazar Mahmud Fatafita ise 1948’den bu yana karşı karşıya kaldığı zorunlu göç, yağma ve katliamlara rağmen Filistinlilerin sayısının artmakta olduğuna dikkati çekti.
İsrail’in Filistin demografik yapısını, varlığına tehdit olarak gördüğünü söyleyen Fatafita, “İsrail, Nekbe’de olduğu gibi artık göçmen getirebilecek bir ülke değil. 73 yıl sonra bile nesillerin hafızasından tarihi Filistin’i silemedi.” dedi.
İsrail içinde yaşayan Filistinlilerin nüfus artışına işaret eden Fatafita, İsrail’in kuzeyindeki Celil bölgesinde Filistinlilerin, Yahudilerin nüfusunu geçtiğini ve nüfusun yüzde 52’sini teşkil ettiklerini aktardı.
Nekbe’den bu yana Filistinlilerin nüfusu 9 kat arttı
Filistin İstatistik Merkezinin, Nekbe’nin 73. yılı dolayısıyla yayımladığı rapora göre, 1948’teki Büyük Felaket’ten bu yana Filistinlilerin sayısı 9 kat arttı.
Raporda, yaklaşık 6 milyon 800 bin Filistinlinin, tarihi Filistin topraklarını oluşturan Batı Şeria, Kudüs, Gazze ve İsrail’de yaşadığı, geri kalanların ise farklı ülkelerde veya yurt dışındaki Filistin kamplarında bulunduğu belirtildi.
İsrail’de 1,6 milyon, Kudüs ve Batı Şeria’da 3,1 milyon ve Gazze’de 2,1 milyon Filistinlinin yaşadığı kaydedilen raporda, 2020 sonu itibarıyla Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin sayısının yaklaşık 467 bin olduğu aktarıldı.
Filistinlilerin nüfusunun, 2020 sonu itibarıyla 13,7 milyona ulaştığı bilgisine yer verilen raporda, tarihi Filistin topraklarındaki nüfusun yüzde 49,7’sinin Filistinlilerden, yüzde 50,3’ünün Yahudilerden oluştuğu ancak Yahudilerin 27 bin kilometrekarelik tarihi Filistin topraklarının yüzde 85’inden fazlasını kullandığı kaydedildi.
BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansının kayıtlarına göre, Ocak 2020’ye kadar Filistin’de veya dışındaki kamplarda bulunan kayıtlı Filistinli mülteci sayısının yaklaşık 6 milyon 300 bine ulaştığı ifade edilen raporda, Filistin nüfusunun 1914’te 690 bin civarında olduğunun tahmin edildiğine ve bunun sadece yüzde 8’ini Yahudilerin oluşturduğuna dikkat çekildi.
Raporda, Filistin topraklarında 1948’de ikamet edenlerin sayısının 2 milyonu aştığı ve bunların yaklaşık yüzde 31,5’inin Yahudi olduğu belirtildi.