İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından şiddetli saldırılarına yeniden başladı.
- İsrail’in Gazze’ye 18 Mart’ta yeniden başlattığı saldırılarda can kaybı 710’a yükseldi
Gazze Şeridi’ne 18 Mart sabahından bu yana düzenlediği saldırılarında, çoğunluğu kadın ve çocuk, en az 710 kişi hayatını kaybetti, 900’den fazla Filistinli yaralandı.
Sağlık kaynakları, birçok yaralının ekipman ve ilaç eksikliği nedeniyle kurtarılamadığı ve İsrail’in ablukası nedeniyle tıbbi yardımın ulaştırılamadığını aktardı.
“Kara gece”
Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana kan ve yıkım manzaraları eksik olmuyor. Özellikle 18 Mart’ta yoğun hava saldırılarının yaşandığı gecenin ardından hastaneler cenazelerle dolup taştı. Filistinliler, bu geceyi “kara gece” olarak nitelendiriyor.
Filistinliler, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, İsrail savaş uçaklarının gece Gazze semalarından ayrılmadığını ve bombalama seslerinin durmaksızın devam ettiğini anlattı.
Saldırıların özellikle evleri ve yerinden edilmiş sivillerin kaldığı çadırları hedef aldığı aktarıldı.
Ayrıca, enkaz altında mahsur kalan ve hayatını kaybeden kişilerin görüntülerinin yürek burktuğunu ifade eden Filistinliler, sivil savunma ekiplerinin gerekli ekipman ve malzeme eksikliği nedeniyle kurtarma çalışmalarında yetersiz kaldığını vurguladı.
İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka ve son saldırılarıyla bölgedeki durum her geçen gün daha da kötüleşiyor.
İsrail, 18 yıldır Gazze Şeridi’ne hava, kara ve denizden abluka uyguluyor. 2,4 milyon Filistinlilerin yaklaşık 1,5 milyonu, İsrail saldırılarında evlerinin hedef alınması sonrası evsiz kaldı. Sağlık kaynaklarına göre, İsrail’in insani yardım geçişlerini kapatması nedeniyle Gazze Şeridi’nde kıtlık yaşanıyor.
Enkaz altında sayısı bilinmeyen naaşlar
Gazze’deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, yaşanan son saldırılara ilişkin, “İsrail uçakları Gazze Şeridi’ndeki evlere, çadırlara ve farklı noktalara saldırılar düzenlemeye başladı. Saldırılar çok sayıda can kaybı ve yaralanmaya yol açtı.” dedi.
Saldırılar sonucu hayatını kaybedenlerin çoğunun naaşına ulaşıldığını aktaran Basal,”Fakat hala enkaz altında kalanlar var ve sayıları bilinmiyor. Ekipman eksikliği arama kurtarma operasyonlarını sekteye uğratıyor.” diye konuştu.
Sınır kapılarının kapatılmasının ve bölgeye yakıt girişinin engellenmesinin arama-kurtarma ekiplerinin teminini ve temel hizmetlerin karşılanmasını tehdit ettiğini vurgulayan Basal, ablukanın devam etmesi durumunda yardım ve ilk yardım operasyonlarının tamamen felce uğrayacağını ve insani felaketin daha da derinleşeceği uyarısında bulundu.
Kıtlığın eşiğinde bir halk
Basal, “Sınır kapılarının hala kapalı olması; Filistin halkının gıda ve tıbbi malzemelerden mahrum kalmasıyla beraber, Gazze Şeridi sakinlerini tehdit eden bir kıtlığın eşiğindeyiz.” dedi.
Bölgede yaşanan insani felaketin önünü alacak, uluslararası bir müdahalenin olmadığına işaret eden Basal, durumun her geçen gün daha da tehlikeli bir hal aldığını kaydetti.
Dünya Gıda Programı da 14 Mart’ta yaptığı açıklamada, İsrail’in sınır kapılarını kapatması nedeniyle 2 Mart’tan bu yana Gazze’ye herhangi bir gıda malzemesi gönderemediğini belirtmişti.