İsrail askerleri, Batı Şeria’nın kuzeyindeki Selfit kentine bağlı Karave Beni Hassan beldesine 24 Nisan’da baskın düzenledi. İsrail güçlerinin baskın sırasında kullandığı ses bombası, o sırada evin bazı ihtiyaçlarını almak için bakkala gitmekte olan Ömer Talal’a isabet etti. Gaz kapsülünün isabet ettiği Filistinli çocuk görme yetisini kaybetti.
Ömer Talal, o günü, yaşadıklarını ve Filistin topraklarında neredeyse her gün meydana gelen baskınlardan birinin kendi hayatını nasıl bir anda altüst ettiğini AA muhabirine anlattı.
“Bakkala gitmek için çıktım”
Ömer Talal, o gün evden bakkala gitmek için çıktığını, sokakta İsrail güçleriyle onlarca Filistinli arasında çıkan olaylara denk geldiğini söyledi.
Hemen yakındaki bir okula sığındığını belirten Filistinli, o anları şöyle anlattı:
“Aniden önüme bir şey geldi. Her şey birkaç saniyede oldu ve patladı. Ne olduğunu anlamadım. Sanki başım bedenimden ayrılmış gibi hissettim. Yüzümden kanlar akıyordu.
Yüzümden, başımdan ve göğsümden yaralandım. Sadece bakkala diye çıktığım eve kendim dönemedim birileri beni taşıdı. O zamandan beri görmüyorum.”
“Tedavinin sonucu ne olur bilmiyorum”
İsrail ordusu beldenin girişini kapattığı için tali yollardan özel bir araçla hastaneye götürüldüğünü kaydeden Ömer Talal, “Tedavi süreci başladı. Ne zaman biteceğini ve sonucun ne olacağını bilmiyorum. Görme yetimi tüm hayatım boyunca kaybetmekten korkuyorum. Ümit Allah’tan.” ifadelerini kullandı.
Lise öğrencisi Ömer Talal, geleceğinin, hayallerinin İsrail güçlerince elinden alındığını belirterek, “Liseyi bitirmeyi, anestezi ve reanimasyon bölümünü okumayı planlıyorum. Şevk ve hevesimi hiçbir şey kıramaz. Bunun için mücadele edeceğim.” diye konuştu.
Ömer Talal, olaydan sonra hissettiklerini ise “Hayatımın ışığı bir anda söndü. Yapmak istediğim pek çok planım ve gerçekleştirmek istediğim çok hayalim vardı. Her şey iyileşme umudu üzerine ertelendi.” şeklinde dile getirdi.
– “Tüm kapıları çalacağım”
Baba Talal Asi ise söz konusu olayın öncelikle oğlunun daha sonra da ailenin hayatını derinden etkilediğini söyledi.
Asi, oğlunun sporla ilgilendiğini, okuluna gittiğini daha sonra da kendisine şemsiye, güneşlik yapımında yardım ettiğini aktardı.
Oğlunun tedaviye başladığını ve eğitim hayatının kesintiye uğradığını kaydeden acılı baba, “Oğlum benim sağ kolum gibi. Çalıştığım işte bana yardımcı oluyor, işin inceliklerini bilen usta haline geldi.” dedi.
Asi, Nablus’taki Ulusal en-Necah Üniversite Hastanesi’nde tedaviye başladıklarını ancak tedavi sürecinin ne kadar süreceği ve sonucunun ne olacağını bilmediklerini ifade etti.
Filistinli baba, “Oğlumun görme yetisini yeniden kazanabilmesi için tüm kapıları tek tek çalacağım.” diye konuştu.
Asi, sürekli endişe halinde olduklarına işaret ederek, “Kendisi ve evi güvende olan bir Filistinli yok. İsrail ordusu ve Yahudi yerleşimciler geliyor ve Filistinlilerin evlerine bile saldırıyor.” dedi.
İsrail, 2000’den bu yana 2 bin 260 Filistinli çocuğu öldürdü
Uluslararası Çocukları Savunma Hareketine bağlı Hesap Verebilirlik Programı Müdürü Ayid Ebu Kıttış ise Filistinli çocukların durumuna ilişkin verileri paylaştı.
Ebu Kıttış, İsrail’in 2000 yılından bu yana farklı saldırılarda çoğu Gazze Şeridi’nden 2 bin 260 çocuğu öldürdüğünü belirtti.
Bu senedeki verilere dair ise Ebu Kıttış, “İsrail, 2023’ün başından bu yana 26 çocuğu öldürdü. Bunlardan 19’u Batı Şeria’dan 7’si ise Gazze Şeridi’nden. Gazze Şeridi’ndeki çocukların 6’sı İsrail’in son saldırıları sonucu hayatını kaybetti.” dedi.