Doğu Kudüs ve Batı Şeria’yı 1967’den bugüne işgal altında tutan İsrail, Batı Şeria’yı “askeri uygulamalarla” yönetiyor. Filistinliler, Batı Şeria içinde de İsrail’in kurduğu kontrol noktalarından geçerek işlerine ve evlerine ulaşıyor. Gazze Şeridi’nden 7 Ekim 2023’te düzenlenen saldırılar ve İsrail’in o günden bu yana bölgeye bombardımanı gerilimi daha da tırmandırdı.
- Gazze, İsrail saldırıları altında ramazan fenerleriyle mübarek ayı karşılamaya hazırlanıyor
- İsrail, Gazze Şeridi’nde son 10 günde 1000’den fazla Filistinliyi öldürdü
- Papa Franciscus, Gazze için “Yeter artık lütfen” dedi
İsrail, bu dönemde Batı Şeria’daki askeri ve işgal uygulamalarını giderek katılaştırdı. Filistin beldelerinin giriş çıkışlarındaki noktaları beton bloklar, demir bariyerler veya iş makineleriyle yığdığı toprakla kapatan İsrail ordusu, şehir ve belde gibi büyük yerleşim alanlarının da çıkışlarına askeri noktalar kurdu.
Batı Şeria’da yaklaşık 3 milyon Filistinli, İsrail’in işgali altında
İşgal altındaki Batı Şeria geneline yayılmış yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve kaçak yerleşim yerlerinde yaklaşık 500 bin yerleşimci İsrail kanunlarının koruması altında yaşıyor.
İsrail’in işgal uygulamaları altındaki 3 milyon Filistinli, bölgede seyahat etmek istediğinde, silahlı asker ve silahlı özel güvenlik güçlerinin beklediği 200 kadar kontrol noktasından geçmek zorunda kalıyor.
Bunun dışında İsrail askerleri, Filistinlilere ait köy, kasaba, belde ve şehirlerin giriş çıkışlarına da istedikleri zaman kontrol noktası kurabiliyor.
İşgal altındaki bölgede kavşaklara bulunan bazı kontrol noktalarında sadece Yahudi yerleşimcilerin geçişine izin veriliyor, Filistinlilerin geçişi ise engelleniyor.
Birleşmiş Milletlerin (BM) Ağustos 2023’te açıkladığı rakamlara göre, Batı Şeria genelinde Filistinliler trafiğe çıktıklarında önlerinde farklı türde 645 kadar fiziki engel bulunuyor.
İnsan hakları örgütleri, İsrail askerlerinin kontrol noktalarında Filistinlileri “sözlü, fiziksel taciz ettiği, haklarını ihlal ettiği ve yollarından geri çevirdiğine” dikkati çekiyor.
Gazze Şeridi çevresinde 7 Ekim’de başlayan olayların ardından İsrail ordusu, Batı Şeria’da Filistin beldelerine çıkan ana yolları beton blok, demir bariyer ve toprak duvar çekerek araç geçişlerine kapatması nedeniyle Filistinliler evlerine ulaşmak için toprak ve dağlık yolları kullanmak zorunda kalıyor. Son dönemde Batı Şeria’da bir yerden başka bir yere gitmek adeta labirentte dolaşmaya benziyor.
Şoförler saatlerini kontrol noktası kuyruğunda geçiriyor
İşgal altındaki Batı Şeria’da yaşayan Filistinlilerin otomobilleri, beyaz ve sarı plakalarla ayrışıyor.
İsrail’e kayıtlı araçlar sarı plaka, Filistin yönetimine kayıtlı araçlar ise beyaz plaka kullanıyor. İşgal altındaki Batı Şeria’da Filistin yönetimine kayıtlı beyaz plakalı araçlar kontrol noktalarında daha uzun tutuluyor. Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinde yaşayan Yahudi yerleşimcilerin kullandığı yolları kullanmak isteyen Filistinli şoförler, İsrail askerlerinin kurduğu kontrol noktalarında saatlerce beklemek zorunda kalıyor.
AA ekibi, Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Nablus kentinin Deyr Şeref ve bölgenin doğusundaki Ürdün Vadisi’ne çıkan Hamra askeri kontrol noktasındaki Filistinlilerin çilesini görüntüledi.
Nablus kentini kuşatma altında tutan İsrail ordusu, 160 bin nüfuslu kentin çıkışındaki Deyr Şeref beldesinde kontrol noktasında araçları durdurup teftiş ediyor. Nablus’tan çıkıp başka yere ulaşmak isteyen Filistinlilerin araçları kilometrelerce uzanan trafik sıkışıklığına yol açıyor. Filistinlilerden bazıları her gün bu noktalarda saatlerce beklediğini aktarıyor.
Filistinli şoförler, sürenin uzamasıyla zaman zaman hep birlikte korna çalarak uygulama tepki gösteriyor. AA ekibinin çekim yaptığı esnada, İsrail askerleri herhangi bir gerekçe göstermeden kontrol noktasını açınca, araçlar kısa bir sürede buradan ayrıldı.
Bir kontrol noktasından geçmek 4 saat sürebiliyor
İsrail ordusu, Batı Şeria’nın kuzeyinde daha sık “kontrol noktaları” kuruyor. Batı Şeria’nın en kuzey şehri Cenin’den Kudüs’e ulaşmak için Ürdün Vadisi’nden geçen rota öne çıkıyor. İsrail ordusunun Hamra isimli yasa dışı Yahudi yerleşim yeri yakınlarındaki noktasında araç trafiği kilometrelerce uzanıyor.
İsrail askeri noktasında her bir araç, tek tek kontrol edildikten sonra geçişine izin verildiği için Filistinlilerin bekleyişi saatlerce sürüyor.
Bazı araçların kuyrukta öne geçmeye çalışmasıyla bazen Filistinliler arasında da tansiyon yükseliyor. Taraflar arasında sözlü ve kornalı tartışmalar çıkıyor.
Filistinli Ahmed, Hamra kontrol noktasından el-Halil kentine gitmeye çalışırken, 3 saattir kuyrukta beklediğini söyledi.
Filistinlilerin 7 Ekim’den beri çektiği çilenin açık örneklerinden birinin bu kontrol noktası olduğunu vurgulayan Ahmed, “İsrail askerleri her yarım saatte bir arabayı alıyor. Askerler kontrol noktasını kapatıyor sonra keyfine göre istediği arabayı alıyor. Durum bu.” dedi.
Cenin kentinden Hamra askeri kontrol noktasına geldiğini aktaran Abid Said ise Eriha’ya gitmek istediğini ve saat 19.00’dan sonra bölgedeki tek geçişin burası olduğunu söyledi.
İsrail askerlerinin bir arabayı teftiş etmesinin en az 15 dakika sürdüğüne ve araçların geçişine tek tek izin verdiğine dikkati çeken Said, 3,5 saattir kontrol noktasında beklediğini anlattı.
AA ekibi, Yahudi yerleşimcilerin de kullandığı yollara çıkmak için 4 saati aşkın, İsrail askerlerinin kurduğu kontrol noktasında bekledi.
İsrail’in Gazze’ye deniz yoluyla insani yardım girişine izin vereceği iddia edildi
İsrail yönetiminin 7 Ekim’den bu yana bombaladığı ve kıtlığa sürüklediği Gazze Şeridi’ne deniz yoluyla insani yardım girişine izin vereceği öne sürüldü.
İsrail’in Kanal 13 televizyonunda yer alan haberde, Körfez ülkelerinden Gazze’ye deniz yoluyla insani yardım gönderilmesinin planlandığı belirtildi.
Söz konusu yardımların önce gemiyle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne gönderileceği ve burada İsrailli yetkililerce denetleneceği ifade edildi.
İsrail yönetiminin, denetimleri tamamlanan yardımların buradan gemiyle getirilerek deniz yoluyla Gazze’ye girişine izin vereceği iddia edildi.
Ulaşım masraflarının Birleşik Arap Emirlikleri’nce karşılanacağı söylenen yardımların “gelecek günlerde” Güney Kıbrıs’a doğru yola çıkacağı ve ramazan ayından önce Gazze’ye ulaştırılmasının hedeflendiği aktarıldı.
İsrail Gazze’yi kıtlığa sürüklüyor
BM, İsrail’in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi’nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.
BM’ye göre, Gazze’de 378 bin kişi Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) ölçeğine göre “felaket” olarak adlandırılan 5. seviye, 939 bin kişi de “acil durum” olarak bilinen 4. seviye açlıkla karşı karşıya bulunuyor.
Özellikle Gazze’nin kuzeyinde yaşayan Filistinlilerin un bulamadıkları için hayvan yemlerini öğütmeye başladığı bildiriliyor.
İsrail yaklaşık 5 aydır yıkıcı saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’ne yardım girişini engelleyerek bölgede büyük bir “insani felakete” neden olurken, İsrail’in “aç bırakma politikası” şu ana kadar en küçüğü 14 günlük bebek olmak üzere 16 çocuğun ölümüne yol açtı.