Gazze Şeridi’nin orta kesimlerindeki Şifa Hastanesinde yakıt yetersizliğinin böbrek hastalarının tedavi gördüğü bölümdeki tıbbi malzemelerin çalışmalarını aksattığı gözlemlendi.
- İsrail’in abluka altındaki Gazze’ye saldırıları 17’nci gününde devam ediyor
Diyalize giren 39 yaşındaki Semir Harara, yakıt yetersizliğinin tetiklediği elektrik eksikliği nedeniyle diyaliz makinalarının çalışmayı durdurmasından korkuyor.
Harara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Yavaş yavaş ölüyoruz çünkü tıbbi malzeme her geçen gün azalıyor, elektrik yok. Bu durum, savaş nedeniyle hastaların infaz edilmesidir.” dedi.
Yakıt sorununa dikkati çeken Harara, “Her şeye etki eden vahşi savaşın durmasını istiyoruz. Yakıt ve tıbbi malzeme girişi engellenmeye devam ederse idam cezasına çarptırılmış olacağız.” ifadesini kullandı.
Harara, birçok hastalıktan muzdarip olduğunu ve gerekli sağlık hizmetlerinin verilmesini umduğunu söyledi.
“Yakıt ve tıbbi malzeme eksikliği bizim için idam demektir”
Diyalize girme sırası bekleyen 49 yaşındaki Munzir Abd’in ise yorgun ve bitkin bir şekilde bekleyişini sürdürdüğü dikkati çekti.
Abd, elektrik ve tıbbi malzeme eksikliğine vurgu yaparak, “Biz burada yavaş yavaş ölüyoruz. Diyaliz makinelerini çalıştıracak yakıt ve tıbbi malzeme eksikliği bizim için idam demektir.” şeklinde konuştu.
Acil yardım çağrısı yapan Abd, “Dünyaya ve vicdanlı insanlara, çok geç olmadan hayatımızın acilen kurtarılması için çağrı yapıyoruz.” diye konuştu.
“Elimizde kalan tıbbi malzemeler, bir haftadan fazla dayanmaz”
Diyaliz bölümünde görevli Doktor Muhammed en-Nakle ise “Tıbbi malzeme ve yakıt eksikliği nedeniyle bin böbrek hastası yavaş bir ölüme mahkum edildi.” dedi.
Filistinli Doktor, gerekli imkanların bulunmaması nedeniyle Şifa Hastanesindeki diyaliz seanslarının azaltıldığını söyledi.
Nakle, “Bir hastanın en az diyaliz ihtiyacı, günlük 4 saat olmak üzere haftada 3 seanstır. Ancak içinde bulunduğumuz durumda, bir hasta artık günlük 6 saat olmak üzere hafta 2 seans diyalize girebiliyor. Bu da hastanın hayatını korumaya yetmiyor.” ifadelerini kullandı.
Nakle, tıbbi malzeme eksikliğine dikkati çekerek, “Elimizde kalan tıbbi malzemeler, bir haftadan fazla dayanmaz. Elektrik kesintisinin sürmesi, yakıtın ve kalan tıbbi malzemelerin bitmek üzere olması, hastaları ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor.” şeklinde konuştu.
“Hastaların hayatını kurtarmak için acilen tıbbi ekipman ve yardıma ihtiyacımız var.” diyen Nakle, yardım çağrısında bulundu.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, Gazze Şeridi’ndeki yakıt sıkıntısının jeneratörle elektrik ihtiyacını gideren hastanelerdeki hastalar için ciddi bir tehdit oluşturduğunu duyurmuştu.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansından pazar günü yapılan açıklamada, ellerindeki yakıtın 3 gün içinde biteceği, hastane ve fırınların faaliyet gösteremeyeceği bildirilmişti.
Nüfusu 2,3 milyon olan ve 1,4 milyonunun yerinden edildiği, İsrail’in saldırılarının yanı sıra elektrik, su kesintisi ve yakıt girişini engellemesi gibi uyguladığı abluka nedeniyle Gazze Şeridi’nde halk, insani ve sağlık felaketiyle karşı karşıya.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarında son durum
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlattı.
İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırıya başladı.
Gazze’den düzenlenen saldırılarda 308’i asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 2 bin 55’i çocuk, 1119’u kadın olmak üzere 5 bin 87 kişinin öldüğünü, 15 bin 273 kişinin yaralandığını duyurdu.
İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90’ın üzerinde Filistinlinin öldüğü belirtildi.
Çatışmalarda 19’u Filistinli, 3’ü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere 23 gazeteci yaşamını yitirdi.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim’den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 26 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi’nden 6, Hamas’tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi ölmüş, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.