İsrail Başbakanı Naftali Bennett’in Ukrayna-Rusya savaşında ara buluculuk rolü üstlenme girişimini bazı uzmanlar “Batı ülkeleriyle koordineli bir adım” olarak yorumlarken, bazıları ise “Washington ile stratejik ilişkilere zarar verme” ihtimaline dikkati çekiyor.
İsrail, kendisini Rusya’ya bağlayan çok sayıda çıkarı olsa da stratejik ortağı ABD’ye öncelik vermek zorunda. Tel Aviv’deki hiçbir lider Washington ile ilişkilere zarar verme riskini göze alamaz. İsrail Başbakanı Bennett’in Ukrayna ile Rusya arasında üstlendiği ara buluculuk çabalarına da kâr-zarar açısından bakıldığında durum hassas görünüyor.
Suriye’ye hava saldırılarını sürdürme ve Rusya’yla arasındaki bazı çıkarlarını korumaya çalışırken Tel Aviv yönetiminin Moskova ve Washington ile ilişkilerini dengede tutabilecek bir seçenek mümkün görünmüyor. Ayrıca Bennett’in Rusya ile Ukrayna arasında ara buluculuk yapmasının sebebi de merak konusu.
İsrail’in ara buluculuk rolü üstlenmesi
Kudüs İbrani Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Jonathan Freeman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bennett’in Moskova ile Kiev arasındaki ara buluculuk rolünü Washington ile koordineli yürüterek ilişkilerin etkilenmesine fırsat bırakmadığını savundu.
İsrail’in ara buluculuk rolüne soyunmasının iki faktörü olduğunu vurgulayan Freeman, “Birincisi İsrail, Ukrayna savaşında oradaki Yahudilerin konumundan ve özellikle de Tel Aviv’in yaptırımlara katılmasına mecbur kalması durumunda Rusya’yla ilişkilerinin etkilenmesinden endişe ediyor. İkincisi ise İsrail, Ukrayna’daki savaşın daha fazla yayılarak kapsamlı bir savaşa dönüşmesinden korkuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bennett’in sadece İsrail Başbakanı sıfatıyla değil “Batı’nın temsilcisi” olarak Moskova’ya Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeye gittiğini söyleyen Freeman, “Bu sebeple Bennett, Putin ile görüşmesi biter bitmez Almanya’ya gitti.” dedi.
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid’in de Letonya’da ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile bir araya geldiğine işaret eden Freeman, Bennett’in ayrıca bu çerçevede Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile iletişime geçtiğini hatırlattı.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşunun Bennett’in Moskova ziyaretinden önce ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile telefonda görüştüğünü aktardığını kaydeden Freeman, yetkililerin açıklamalarına göre Bennett’in Moskova’dan sonra ABD’li Sullivan ile yeniden görüştüğüne dikkati çekti.
İsrail çabalarının sonuç verme ihtimali mümkün
“İsrail’in şu an attığı adımın ABD ile koordineli olduğunu ve ondan destek aldığını düşünüyorum.” diyen Freeman, Bennett’in çabalarının sonuç vermesi için bir fırsat bulunduğunu söyledi.
İsrailli akademisyen, “Kanaatimce önemli olan dünya liderleriyle doğrudan görüşebilmendir. İsrail Başbakanı Bennett de mesajları taşıyabilecek kişidir. Nitekim kendisi de ara buluculuğa başlamasının ardından Ukrayna’da güvenlik koridorlarının açıldığı duyuruldu.” diye konuştu.
Ukrayna’da bir ateşkesin de konuşulduğuna dikkati çeken Freeman, ateşkesin sağlanmasıyla güvenlik koridorlarının oluşması ve nihayetinde sivillerin rahatlatılması yönünde İsrail’in birtakım düşüncelere sahip olduğunu ifade etti.
Freeman, İsrail hükümetinin ayrıca Ukrayna’da sahra hastaneleri kurma gibi planlarını da Moskova’yla paylaştığını dile getirdi.
“Bence kapalı odalarda olan şey İsrail’in müzakereler yoluyla ateşkese ulaşmaya çabalayan ana oyunculardan biri haline gelmesidir.” diyen Freeman, İsrail için bir sonraki adımın ateşkes müzakerelerine ev sahipliği yapmak olmasını uzak görmediğini belirtti.
Washington ile ilişkilere zarar verme riski
İsrailli gazeteci Amos Harel ise Haaretz gazetesindeki makalesinde, “Bennett’in yaptığı açıklamaların doğru olduğunu ve bu adımın önceden ABD yönetimiyle koordine edildiğini varsayarsak Başbakan uluslararası arenada kendine puan toplamış olurdu. Ancak daha sonra Amerikalıların çekinceleri olduğu ortaya çıkarsa ilişkilerimiz gerçekten zedelenecektir.” ifadelerine yer verdi.
Bennett’in ara buluculuk çabalarına yönelik gerekçelerini “haklı” olarak değerlendiren Harel, ancak bu gerekçelerin ABD ile muhtemel bir gerginliğe engel olmadığını vurguladı.
İsrail’in Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığını kınamada yavaş ve dolambaçlı tepkisinden dolayı geçen hafta Washington’da belli bir memnuniyetsizlik oluştuğuna işaret eden Harel, şunları kaydetti:
“Bennett tüm adımlarını ABD Başkanı ile koordine etmelidir çünkü İsrail’in ABD’ye stratejik ve güvenlik bağımlılığı mutlaktır ve her zaman Ruslardan alınabilecek herhangi bir iyi niyet girişimi veya tavizden daha önemlidir.”
Bennett’in üstlenmeye çalıştığı ara buluculuk rolünün kolay olmadığının altını çizen İsrailli gazeteci, “Bennett’in liderlik ruhu olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Bu konuda çok küçük bir başarı elde etmesi dahi kendisi için büyük kazanım olur.” yorumunu yaptı.
Bennett’in çabaları şu ana kadar başarılı olmadı
İsrail’in resmi açıklamalarına göre Bennett, şu ana kadar Putin ile biri yüz yüze olmak üzere iki görüşme yaptı. Bennett ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile 3 telefon görüşmesi, Macron ile 2 telefon görüşmesi, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile biri yüz yüze 2 görüşme gerçekleştirdi.
Ancak Bennett’in diplomatik çabalarında şu ana kadar başarılı olduğuna dair net bir açıklama yok.
İsrail Başbakanı Bennett, 13 Mart’taki haftalık kabine toplantısında, Ukrayna kriziyle ilgili çabalarına ilişkin şunları söyledi:
“Bunun detaylarına girmek mümkün değil. Bizlerden istendiği sürece desteklerimizi sürdüreceğiz. Küçük bir çığır açma ihtimali dahi olsa tüm taraflarla iletişime geçmek bizim ahlaki görevimizdir. Dolayısıyla ihtimaller olduğu sürece çabalarımızı sürdürmeliyiz.”
İsrail’in Haaretz gazetesinin pazartesi günü yayımladığı analiz haberde de şu ifadelere yer verildi:
“Bennett’in tam olarak neye odaklandığı henüz bilinmiyor. Bennett, görüşmelerinde Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı bitirecek veya an azından ateşkes sağlayacak müzakerelerin başlamasına katkı mı sundu? Yoksa İsrail’in önemli çıkarlarına mı odaklandı? Veya savaş alanındaki Yahudileri kurtarmak ile Viyana’daki İran nükleer anlaşması müzakerelerini mi görüştü?”
Gazete konuya dair açıklamalarda pek iyimserlik havası olmadığına dikkati çekti.