Refah’taki Filistinliler, çöp yığınlarıyla çevrili çadırlarda yaşamak zorunda kalıyor. İsrail’in saldırılarında çöp kamyonlarının çoğu kullanılamaz hale gelen belediyeler gerekli yakıt da olmadığı için çöpleri düzenli olarak toplayamıyor.
Çadırların arasında ve barınma merkezlerinde göze çarpan çöp yığınları, yaydıkları kötü koku ve haşerat oluşumuna uygun ortam oluşturmaları sebebiyle salgın hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Koku ve sinekten çadırda duramıyorlar
Gazze kentinin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan Mahallesi’nden Refah’a göç eden Ummu Mahmud el-Hindi, içinde bulundukları koşulların insan yaşamına uygun olmadığını söyledi.
Aile bireyleri arasında çocukların yanı sıra hasta, engelli ve yaşlıların olduğunu aktaran Hindi, “Çöp kokusundan ve sinekten çadırda oturamıyoruz. Çocuklar, sinekten uyuyamıyor. Bu çöp krizine bir çözüm bulunması gerekiyor.” dedi.
Çevrede yaşanan kirlilik, çocukların bağışıklık sistemini etkiliyor
Gazze kentinden Han Yunus’a oradan da Refah’a göç eden Filistinli Ahmed Davud da çöp ile kanalizasyon suyu sorunundan şikayet etti.
Çocukları ile eşinin, bu durumdan çok etkilendiğini kaydeden Davud, “Üç çocuğumun bağışıklık seviyesi düştü. Eşimin de karaciğerinin bir kısmı ile dalağı alındığı için sıkıntı çekiyor.” diye konuştu.
AA muhabirine çöp yığınını gösteren Davud, “Bu sizin gördüğünüz küçük bir yığın. Belediye dün gelip çöpleri toplamasaydı, çöpler buraya kadar gelirdi.” diyerek hemen arkasında bir yeri işaret etti.
Çadırlar, çocukları hastalıktan ve soğuktan korumuyor
Yaklaşık 5 ay önce Cibaliya Mülteci Kampı’ndan göç eden bir diğer Filistinli Abdulkadir Ahmed ise çadırlar arasında akan kanalizasyon sularına dikkati çekti.
Bu suların, çocukların hastalanmasına neden olduğunu söyleyen Ahmed, “Kışı burada çok zor şartlar altında geçiriyoruz. Çadırlar çocuklarla dolu ve bu çocuklar hepatit, bağırsak ve solunum yolu hastalıkları başta olmak üzere pek çok hastalık riskiyle karşı karşıya. Buradaki çocuklar, sağlık hizmetinden yoksunlar ve hijyenin olmadığı bu yerde emniyette değiller.” dedi.
Ahmed, çadırların, hastalıktan ve soğuktan korumadığına ve insani bir yaşam alanı sağlamadığına işaret etti.
Belediyeler, hizmet sunmakta yetersiz kalıyor
Gazze Belediyeler Birliği Koordinatörü Hüsni Muhenna, Gazze’nin orta kesimi ile güneyindeki belediyelerin, yerinden edilenlerin sayısında yaşanan artış nedeniyle temel hizmetleri yerine getiremediğini vurguladı.
Muhenna, çöp toplama ve taşıma, kanalizasyon suyu tahliyesi ile su pompalama gibi hizmetlerin, nüfus artışı ve yakıt sıkıntısından büyük ölçüde etkilendiğini söyledi.
Refah ve Deyr el-Belah’ta çöp yığınlarında artış yaşandığına dikkati çeken Muhenna, belediye ekiplerinin bu sorunlarla başa çıkmakta zorlandığını kaydetti.
DSÖ, sağlık sisteminin güçlükle işlediği Gazze’deki salgın hastalıklarda artışın sürdüğünü bildirdi
AA muhabiri, 7 Nisan Dünya Sağlık Günü dolayısıyla İsrail’in yoğun saldırıları altındaki Gazze’deki sağlık durumunu ele alan bir haber hazırladı.
Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yazılı yanıtlayan Harris, sağlık sisteminin güçlükle hizmet verdiği Gazze’de 36 hastaneden yalnızca 10’unun kısmi olarak hizmet verdiğini belirtti ve bunların 6’sının Gazze’nin güneyi, 4’ünün ise kuzeyinde yer aldığını belirtti.
Harris, Gazze’nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesine her gün yetersiz beslenen en az 15 çocuğun ulaştığını belirtirken, hastanenin teknik malzemenin yanı sıra su, gıda ve sanitasyon eksikliği nedeniyle hizmet vermekte zorlandığını bildirdi.
Gazze’nin güneyinde konuşlanmış 18 acil sağlık ekibinin bulunduğunu belirten Harris, buradaki 3 sahra hastanesinden 2’sinin çalışır durumda olduğunun altını çizdi.
Harris, Gazze’de görülen salgın hastalıklarındaki artışın devam ettiğine işaret ederken, “7 Ekim 2023’ten bu yana yerinden edilmiş ve barınaklarda kalan Filistinliler arasında 614 bin üst solunum yolu enfeksiyonu ve 330 bin ishal vakası görüldü.” ifadelerini kullandı.
Gazze’de 83 bin 500 uyuz, 48 bin deri döküntüsü ve 7 bin 300 su çiçeği vakasının da görüldüğünü belirten Harris, 21 bin 300 kişide sarılık hastalığının kayıtlara geçtiğini belirtti.
Harris, Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) sağlık merkezlerinde tespit edilen kızamık vakalarının ise endişe verici olduğunu kaydederken, Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’nın 27’si çocuk olmak üzere yetersiz beslenme nedeniyle 31 ölüm bildirdiğini ifade etti.
Gazze’de tedavi için tahliye edilmesi gereken 9 bin hastanın olduğunu kaydeden Harris, “Bunlar arasında 6 binden fazla travmaya bağlı hasta ve 2 bin kanser gibi ciddi kronik rahatsızlığı olan hastalar yer alıyor. Şu ana kadar yaklaşık 3 bin 400 kişi tahliye edildi ancak çok daha fazlasına ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.
“Şifa Hastanesi’ni kaybetmek, bu büyük hastaneye güvenen binlerce Gazzelinin sağlığı açısından bir felakettir”
Harris, İsrail ordusunun Gazze kentinde baskın düzenlediği ve tamamen yıkarak çekildiği Şifa Hastanesi’ndeki duruma da değinirken, hangi desteği verebileceğimizi ve hastanenin tekrar hizmete açılması için atılacak acil adımlarla ilgili bir DSÖ ekibinin değerlendirmelerde bulunduğunu kaydetti.
“Şifa Hastanesi’ni kaybetmek, bu büyük hastaneye güvenen binlerce Gazzelinin sağlığı açısından bir felakettir. Burası Gazze’deki sağlık sisteminin kalbiydi.” ifadelerini kullanan Harris, buranın yeniden hizmete girmesi için çabaladıklarını kaydetti.
Harris, Şifa Hastanesi’nin 750 yatak kapasitesi, 26 ameliyathane, 32 yoğun bakım odası ve diyaliz bölümüne sahip olduğunu vurgularken, “Şifa Hastanesi’nin işlevsiz kalması, diğer hastanelerin üzerindeki yükünü ve Gazze dışında tedavi görmek için tahliye edilmesi gereken kişi sayısını artırıyor.” değerlendirmesini yaptı.
Hastanelerin korunması ve saygı görmesi gerektiğini belirten Harris, buraların “savaş alanı” olarak kullanılmaması gerektiğinin de altını çizdi.