İsrail’in vurduğu Filistinli hamile kadının bebeği, sezaryen operasyonuyla hayata tutundu.
İsrail’in düzenlediği bombardımanda yaşamını yitirenler arasında 9 aylık hamile olan 25 yaşındaki Ala el-Kurd da bulunuyordu.
El-Avde Hastanesine kaldırılan Filistinli kadının karnındaki bebeği, gerçekleştirilen sezaryen operasyonuyla dünyaya geldi.
Hayata annesiz gözlerini açan ve Yasin adı verilen Filistinli bebeğin, Aksa Şehitleri Hastanesinin Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesine nakledildiği belirtildi.
Aksa Şehitleri Hastanesinde bebekle ilgilenen doktorlar, Yasin’in sağlık durumunun “stabil” olduğunu söyledi
“Saldırı büyük bir şoka sebep oldu”
Bebeğin dedesi Adnan el-Kurd, hastanede gözü yaşlı bir şekilde torununun durumunu endişeyle takip ediyor.
AA muhabirine konuşan Adnan Dede, “Yasin’in ailesinin Nusayrat Mülteci Kampı’ndaki evinin hedef alındığı haberini aldığımda büyük şok yaşadım.” dedi.
Kızının ve ailesinin sivil olduğunu ve herhangi bir askeri grupla bağlantısının olmadığını ifade eden acılı Dede, “İsrail ordusunun kızımın evini yüksek patlayıcılı füzeyle hedef alması, onun dördüncü kattan yere düşmesine neden oldu.” dedi.
Saldırıda kızının yanı sıra, kayınbiraderinin karısı ve kızının da yaşamını yitirdiğini aktaran Adnan Dede, kızı Ala’nın, 19 Ekim 2023’te İsrail’in bombalamasında ölen kardeşlerine “katıldığını” dile getirdi.
“O (Ala) benim dördüncü çocuğum… (Gazze’den çıkarılan) çocuklarımdan biri Cezayir’de komada yatıyor.” bilgisini paylaşan Adnan el-Kurd, “Bu çocuğun ne suçu var ki annesiz doğmuş, yetim olarak yaşıyor. Ala ne suç işledi ki onları hedef aldılar ve bu şekilde öldürdüler?” diye konuştu.
Kurd, insan hakları ve uluslararası kuruluşlara “Gazze Şeridi’ndeki saldırıları durdurmak ve İsrail’i masum insanlara karşı işlediği suçlardan sorumlu tutmak için acilen müdahale” çağrısında bulundu.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 172’si çocuk, 10 bin 798’si kadın olmak üzere 38 bin 983 Filistinli öldü, 89 bin 727 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.