İsrail’in Haaretz gazetesine göre, aralarında hükümet tarafından verilen “İsrail Ödülü” sahibi entelektüellerin de bulunduğu 180’den fazla bilim insanı, yazar ve akademisyen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Fatou Bensouda’ya hitaben kaleme alınan ortak bir mektuba imza attı.
- İsrail Gazze Şeridi’nde bakanlık binalarını bombaladı
- İsrail ordusu, AP ile Al-Jazeera’nın ofisinin de olduğu binayı yerle bir etti
- Hamas lideri Heniyye: Gazze’de sivillerin hedef alınmasının tüm sorumluluğu İsrail’e ait
- İsrail aralarında hamile bir kadının olduğu 6 kişilik ailenin tüm fertlerini katletti
- Netanyahu’nun sözcüsü Gendelman’ın Gazze’yle ilgili dezenformasyonu ortaya çıktı
- Gazzeli yüzlerce aile İsrail saldırıları nedeniyle bayramda evlerini terk etmek zorunda kaldı
- Filistin Yönetimi: ABD’nin sessizliği Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’teki katliamlara yol açtı
UCM Başsavcısı Bensouda’ya savaş suçlarıyla ilgili soruşturmada “İsrail’e güvenmeyin” çağrısı yapılan mektupta, İsrail hükümetinin iddialarla ilgili ciddi bir soruşturma yürütmek niyetinde olmadığı konusunda da uyarıda bulunuldu.
Kanıtların İsrail hükümeti yerine İsrailli insan hakları örgütlerinden toplanması gerektiğine dikkati çekilen mektupta, şu ifadelere yer verildi:
“Geçmiş deneyimlere dayanarak, İsrail devletinin soruşturma ve hukuk kurumları dahil savaş suçlarıyla ilgili şikayetleri ciddi bir şekilde soruşturma niyetinin olmadığına dair derin şüphemizi belirtmek istiyoruz. Şüphemiz, İsrail’in işgal altındaki topraklarda uluslararası hukuku ihlal ederek işlediği savaş suçlarını içeren çok sayıda davayla destekleniyor. Bu davaların çoğu hiç soruşturulmadı ve birkaçı da yüzeysel ve yetersiz bir soruşturmanın ardından beraat ile sonuçlandı.”
İsrail yönetiminin işgal altındaki bölgelerde Filistinlilere yönelik insan hakları ihlallerinin sıralandığı mektupta, “Değerlendirmemize göre, birçok ayrımcılık eylemi, hareket özgürlüğüne yönelik ciddi kısıtlamalar, Filistinlilerin topraklarına el konulması, sokağa çıkma yasağı ve abluka gibi keyfi ve toplu cezalar, haksız tutuklamalar ile askeri mahkemelerin adaleti sağlamadaki utanç verici başarısızlığı gibi konuların her biri ve daha fazlası mahkemeniz tarafından son derece araştırılmaya değer konulardır.” ifadeleri kullanıldı.
İsrail’in “düzgün işleyen ve profesyonel bir hukuk sistemine” sahip olduğuna dair imajına rağmen gerçeklerin çok daha farklı olduğu vurgulanan mektupta, şunlar kaydedildi:
“Gerçekler; sert, ayrımcı ve acımasız bir tablo ortaya koyuyor. İşgal altındaki bölgelerde uygulanan yasa ve bunun İsrail güçleri tarafından uygulanma şekli, ahlaki adaletsizlik ve savaş suçlarının işlenmesine etkili şekilde imkan sağlıyor.”
UCM Savcılığı Gazze, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve diğer Filistin topraklarında işlenen savaş suçlarıyla ilgili 16 Ocak 2015’te başlattığı ön incelemeyi tamamlayarak 3 Mart 2021 itibarıyla soruşturma açıldığını duyurmuştu.
UCM, 9 Mart’ta Filistin ve İsrail hükümetlerine mektup göndererek, iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili bulguları mahkemeyle paylaşmasını istemişti.
İsrail hükümeti ise 8 Nisan’da UCM’nin “İsrail’e karşı soruşturma açma yetkisi olmadığını” iddia ederek, soruşturmada iş birliği yapmama kararı almıştı. Buna rağmen İsrail’deki üst düzey yargı yetkilileri, 25 Nisan’da çeşitli aracılar yoluyla İsrail’in soruşturmayla ilgili savunmasını UCM yetkililerine iletmişti.