İsrailli insan hakları kuruluşu B’Tselem, İsrail’in Filistinlilerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısını temin etme meselesini siyasete alet etmemesi gerektiğini belirtti.
B’Tselem Sözcüsü Kerim Cibran, konuya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
İsrail’in Filistin’e aşı temin etmek zorunda olduğunu ifade eden Cibran, “İsrail, Filistinlilerin Kovid-19 aşısını temin meselesini siyasileştirmemelidir. Gazze Şeridi, uzun yıllardır İsrail’in ablukası altında. İsrail bir işgal gücü olarak, uluslararası hukuk gereğince Gazze Şeridi dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan Filistinlilere aşı temin etmek zorundadır.” dedi.
İsrail parlamentosundaki Dış İlişkiler ve Güvenlik Komisyonu Başkanı Yoaz Hendel’in Gazze Şeridi’ndeki aşılama sürecine müdahale edilmemesi gerektiği yönündeki çağrısını hatırlatan Cibran, “İsrail, Kovid-19 aşısını Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere karşı siyasi bir şantaj aracı olarak kullanmamalıdır.” diye konuştu.
Hendel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas’ın elindeki İsrailli askerlerin varlığına atıfta bulunarak, “Hamas’ın esirleri ve ölüleri iade etmesi için insani bir jesti olmadığı sürece aşılar yiyecek ve su değildir.” ifadelerini kullanmıştı.
Cibran, Filistinlilere aşı temin etmemesinin “İsrail’in apartheid (ırkçı, ayrılıkçı) rejiminin” bir parçası olduğuna vurgu yaparak, “İşgalci bir güç olarak İsrail, uluslararası hukuka ve Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’ne göre işgal altındaki tüm Filistinlilere aşı temin etmekle yükümlüdür.” dedi.
İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria ile Doğu Kudüs’te yaşayan 600 binden fazla Yahudi yerleşimciye aşı temin ettiğine dikkati çeken Cibran, Gazze Şeridi ile Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te işgalin hala sürdüğünü ve aşının burada yaşayanlara da sağlanması gerektiğini vurguladı.