İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi, Marmara Denizi yüzeyindeki müsilajı doğal ortamında deniz bakteri izolatlarıyla temizlemeyi başardı.
İÜ Su Bilimleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ ve ekibi tarafından müsilajın doğal ortamında yararlı bakterilerle yok edilmesi için Çevre ve Şehircilik ile Tarım ve Orman Bakanlıklarının onayıyla başlatılan pilot çalışma, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) Yenikapı Yediemin Limanı’nda müsilajın olduğu alan bariyerlerle çevrilerek yürütüldü.
Prof. Altuğ ve ekibi tarafından müsilajın olduğu doğal ortama, daha önce denizden izole edilerek laboratuvarda uyutulan ve metabolik özellikleri müsilajı ayrıştırmaya uygun bakteriler arasından seçilen yerli bakteriler her gün sabah ve akşam uygulandı.
Çalışma sonucunda deniz yüzeyindeki müsilaj deniz bakteri izolatlarıyla temizlendi.
“13 Haziran akşamı çalışma yaptığımız alanda hiç müsilaj yoktu”
Prof. Dr. Gülşen Altuğ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müsilajı deniz bakterileriyle temizlemek için 8 Haziran’da Yenikapı’da kontrollü koşullarda uygulama başlattıklarını söyledi.
Uygulama öncesi durumu örnekler alarak kaydettiklerini belirten Altuğ, “Bu kapsamda bariyerle kapatılmış müsilajlı alana, 20 yıldır denizlerden izole ettiğimiz yerli bakteri izolatları uyguladık. Uygulamaları sabah ve akşam gerçekleştirdik. Birinci uygulama sonrası müsilajın yüzeydeki dağılımında seyrelme olduğunu gördük.” diye konuştu.
Altuğ, belirlenen alandaki ikinci uygulamayı 10 Haziran’da yaptıklarını anlatarak, şöyle devam etti:
“Uygulama yaptığımız müsilaj alanındaki kontrollere her gün devam ettik. 11 Haziran’daki üçüncü uygulamada bir önceki güne göre müsilaj yoğunluğunda azalma son derece belirgindi. 12 Haziran sonrasındaki uygulamada müsilaj iyice azaldı. 13 Haziran’da sabah uygulama yaptık, akşam uygulama yapmamıza gerek kalmadı. 13 Haziran akşamı çalışma yaptığımız alanda hiç müsilaj yoktu. Haziran’ın 8’inde başlayıp 13’üne kadar olan süreçte yüzeydeki müsilaj tamamen temizlenmiş oldu. Ayrıca müsilajin dibe çökmediği, şu anda dipte hiç müsilaj olmadığı gözlendi. Dipteki müsilajın giderilmesi için de yeni bir alan oluşturup bakterilerin bundan sonraki süreçte dipteki müsilaja etki sürecini takip edeceğiz.”
“Çalışmada kullanılan bakteriler denizin florasını bozmaz”
Çalışmada kullandıkları yerli bakterilerin bu habitattan, denizden izole edildiğinin altını çizen Altuğ, izolatların, üniversitenin laboratuvarında 2000’li yıllardan beri korunan bakteriler arasından metabolik yeteneklerine göre müsilaj giderimi için seçildiğini anlattı.
Gülşen Altuğ, bu nedenle çalışmada kullanılan bakterilerin denizin florasını bozmayacağını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Bu bakteriler, denizde herhangi bir zarara yol açar mı gibi bir endişe taşımıyoruz. Bu bakteriler, ortamdaki hastalık yapıcı bakterileri kısıtlayan, besin organik maddeyi parçalayan, müsilajın olmadığı normal zamanlarda denize düşen yaprak, denizdeki ölü organizma ve atıkları parçalayarak deniz ekosistem döngüsüne katkı sağlayan bakterilerdir. Bu nedenle bu bakterilerin ortamda var olması müsilaj nedeniyle yaşanan bu organik birikim ile ekosistem kırılmasının sağlıklı flora ile takviye edilmesi demektir. Biz de bu florayı sağlıklı hale getirerek ekosistemin sağlığına tekrar kavuşmasını hızlandırmayı amaçladık. Ayrıca süreçte deniz suyu ve müsilajdan alınan örnekler de fizikokimyasal ve bakteriyolojik analizler ve İÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Kimyasal Oşinografi Laboratuvarı’nda yapılan müsilajin bakteriyel parçalanmasına yönelik analizlerle takip edilecek.”
Prof. Dr. Gülçen Altuğ, çalışma sonuçlarının detaylı raporunu Çevre ve Şehircilik ile Tarım ve Orman Bakanlıklarına sunacaklarını sözlerine ekledi.