Danimarka’da 2018’de yürürlüğe giren “Getto Yasası”nı savunan Ygeman, Dagens Nyheter gazetesine verdiği demeçte, göçmenlerin nüfusunun yüzde 50’nin üzerinde olduğu mahallelere İskandinavya kökenli kişilerin yerleştirilmesi ve göçmenlerin de zorunlu olarak başka bir mahalleye taşınmasını istedi.
Gazetenin yorum bölümünde birçok okuyucu Ygeman’ın önerdiği yasaya tepki gösterirken yasa nedeniyle Danimarka’da “Batılı ve Batılı olmayan” şeklinde halkın ikiye bölündüğünü, bunun da ırkçılığı tetiklediğini yazdı.
Gavle Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Fereshteh Ahmadi, “Bu sistem aklıma ayrımcılık ve devlet ırkçılığını getiriyor.” dedi.
Danimarka’dan esinlenerek nüfusun “Batılı ve Batılı olmayan” olarak sınıflandırılmak istendiğini belirten Ahmedi, “Ygeman’ın Danimarka’nın sert çizgisinden ilham alması beni şaşırttı. Maalesef, İsveç’teki siyasi tartışmada, sadece sağ partilerden değil, sol ve demokrat partilerin göçmenlere yönelik tutumların sertleştiğini gördük.” diye konuştu.
Stockholm Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Üyesi Charles Westin de Ygeman’i eleştirerek, modelin entegrasyona katkısı olmayacağını, ırkçılığı tetikleyeceğini ifade etti.
Modelin, Güney Afrika’daki apartheid sistemini akla getirdiğini vurgulayan Westin, “Bu politikanın etkisi, insanları etnik olarak beyaz insanlar ve beyaz olmayan insanlar olarak ayıracak. İlerlemenin yolu ayrımcılıkla, ırkçılıkla mücadele etmek ve hükümetin veya toplumların ırksal kategoriler dayatmasına izin vermemek.” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med) Başkanı Ramy Abdu da İsveç hükümetinin bu tür planlara derhal ve koşulsuz olarak son vermesi gerektiğini belirterek, “İsveç hükümetinin seçim amaçları için savunmasız yabancıları hedef alarak popülist bir uçuruma sürüklendiğini görmek utanç verici.” ifadesini kullandı.