İlk kez ‘aşırı sağ’ diye nitelenen bir partinin desteğiyle kurulan ve İsveç Demokratlarının taleplerine programında yer veren Ilımlılar-Hristiyan Demokratlar-Liberaller hükümeti, 2014’te solcu hükümetin getirdiği feminist dış politika kavramını rafa kaldırmasını, ‘kendi amacına zarar veren etkide bulunmasıyla’ gerekçelendirdi.
Ilımlılar’ın eski lideri Tobias Billström, Dışişleri Bakanı sıfatıyla ilk gününde verdiği demeçte, ‘feminist dış politikaya son vereceklerini ve İskandinav ülkeleri, Baltık ülkeleri ve Avrupa’daki diğer ülkelerle işbirliğine daha fazla yatırım yapacaklarını’ söyledi.
‘İsveç dış politikasının İsveç’in çıkarlarına dayanması gerektiği’ mesajını veren Billström, “Kadın ile erkek arasındaki eşitlik, hem İsveç hem de bu hükümet için temel bir değerdir, ancak hayır, feminist dış politika izlemeyeceğiz. Etiketler içeriği örtme eğilimindedir ve bu etiket daha iyi bir amaca hizmet etmedi, her şeyden önce, İsveç dış politikasının İsveç değerlerinin ve çıkarlarının ne olduğu sorusuna dayanması gerektiği gerçeğini gizledi” dedi.
Billström, bunun dış politikada bir avantaj sağlayıp sağlamayacağı sorusunu, “Bence her zaman dengeli bir tonunuz olmalı, o zaman özde keskin ama tonda yumuşak olabilir ve yine de mesajınızı iletebilirsiniz. Bence bu oldukça iyi bir rehber” diye yanıtladı.
‘Türkiye otoriter unsurları olan bir demokrasi’
‘İsveç’in NATO üyeliği için Finlandiya’nın eşliğinde Türkiye ile yaptıkları anlaşmayı hayata geçirmek istediklerini ve bunun için Türk hükümetiyle olumlu diyalog kurmayı planladıklarını’ dile getiren Billström, “Sizce Türkiye demokrasi ile otoriter devlet arasındaki ölçekte nerede duruyor” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Türkiye bir demokrasidir, ama otoriter unsurları olan bir demokrasi. Ancak Türk hükümetinin serbest seçimlerle seçildiği ve yasal olarak görevde olduğu temel ilkesi hala geçerli ve İsveç açısından hareket edeceğimiz nokta da budur.”
Eski Dışişleri Bakanı Margot Wallström’ün 2014 yılında ortaya attığı feminist dış politika, cinsiyet eşitliğini İsveç’in uluslararası gündeminin merkezine yerleştirdi. Hedefleri arasında kadınların ekonomik bağımsızlığının desteklenmesi, cinsiyete dayalı şiddetle mücadele ve kadınların siyasi katılımının iyileştirilmesi yer aldı.
Feminist dış politika kavramı birçok ülke tarafından kopyalandı, ama Ortadoğu gibi bazı bölgelerden tepki aldı. 2015 yılında Wallström’un Suudi kadın hakları konusundaki eleştirel sözleri, Suudi Arabistan’ın Stockholm Büyükelçisini geri çağırmasına yol açtı.
Feminist dış politikanın ne kadar başarılı olduğunu belirlemek zor. İsveç’in 2021’de yayımladığı bir belgeye göre diğer şeylerin yanısıra Moldova ve Somali’de kadınların siyasi temsiline ilişkin yeni politikalara, Kolombiya’nın 2016 barış anlaşmasına cinsiyet eşitliği konularının dahil edilmesine, yaklaşık 20 ülkede genellikle cinsiyete dayalı şiddet, kadın sünneti ve çocuk yaşta evliliklerle ilgili mevzuat değişikliğine katkıda bulundu.