Draghi, Brüksel’de yapılacak Avrupa Birliği (AB) Konseyi, NATO Liderler Zirvesi ve G7 Zirvesi öncesinde İtalya Parlamentosunun alt kanadı Temsilciler Meclisi’nde, zirvelerin gündemleri ve İtalya’nın tutumuna ilişkin konuşma yaptı.
Başbakan Draghi, zirvelerle Avrupa-Atlantik topluluğunun Ukrayna’yı destekleme konusundaki birliğini yeniden teyit etme amacında olduğunu ifade etti.
Avrupalı ortaklarıyla temel ihtiyaçları ve sivillerin tahliyesini sağlama konusunda kararlı olduklarını aktaran Draghi, “Bizim barış isteğimiz Putin’in isteğiyle çatışıyor. O, müzakerelerin başarılı şekilde ilerlemesini sağlayacak ateşkese ulaşmaya dair bir sinyal vermiyor. Aksine, planı Mariupol’de görüldüğü üzere bombalamalarla toprak kazanmak gibi duruyor. Bunun için uluslararası toplum Rusya’ya karşı sert yaptırımları devreye soktu. Diplomatik çaba ancak Moskova gerçekten bunu istediğinde başarılı olabilir.” diye konuştu.
Draghi, AB zirvesinde Ukrayna’nın AB’ye üyeliğine verilen desteğin teyit edileceğini dile getirirken, “Bu süreç, gerçek ve işlevsel bir entegrasyon için uzun zaman alacaktır. Dün parlamentoda belirttiğim üzere İtalya, bu süreçte Ukrayna’nın yanındadır. AB, prosedürü zaten başlattı ama şu anda Kiev’e teşvik edici sinyaller göndermek önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Draghi, Ukrayna’daki savaşın, NATO ile tamamlayıcı olacak şekilde AB’nin güvenlik ve savunma politikasını güçlendirmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, “Savunmada güçlü bir Avrupa, NATO’yu da daha güçlü kılar.” dedi.
Çin’in küresel jeopolitik ve güvenlik dinamiklerinde büyük etkisi olduğuna dikkati çeken Draghi, “AB’nin uluslararası arabuluculuk çabalarına yapıcı bir katkıda bulunması için Pekin ile diyalog kanallarının açık tutulması önemlidir.” diye konuştu.
AB ile Çin arasında 1 Nisan’da yapılacak zirvenin bu açıdan bir fırsat olduğunu kaydeden Draghi, “Pekin’e, Moskova’yı desteklemekten kaçınacağı ve barış çabalarına aktif biçim katılacağına dair beklentilerimizi belirtmeliyiz. Bu, 18 Mart’ta ABD Başkanı (Joe) Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasındaki görüşmede de ortaya çıktı.” yorumunu yaptı.
Batı Balkanlar’a dikkati çekti
Konuşmasında Batı Balkanlar’daki duruma da değinen İtalya Başbakanı, şunları kaydetti:
“Moskova’nın olası istikrarsızlaştırıcı eylemlerini önlemek için Batı Balkanlar’da olanları dikkatle izlemeliyiz. Konseyde, Bosna-Hersek’te uzayan siyasi krizi de tartışacağız. Sırp Cumhuriyeti’nin ayrılıkçı provokasyonlarını etkisizleştirmek ve geçen Temmuz’dan bu yana ülkeyi felç eden krizi dindirmek için kararlıyız. Bosna-Hersek’in AB’ye yaklaşmak için reform yoluna devam etmesi esastır. Bizim amacımız, ülkede belirsizlikten kaçınmak ve sonbaharda siyasi seçimlerin düzenlenmesini temin etmek.”
Enerji teması da AB Liderler Zirvesi’nin gündeminde olacak
Mario Draghi, enerjide artan maliyetlerin de yarın başlayacak AB Liderler Zirvesi’nin gündeminde olacağını ifade ederek, “İtalya’da iki hafta önce ulaşılan zirve noktalarının ardından gaz ve elektrik fiyatları yeniden düştü. Ancak fiyatlar, bir yıl öncesine göre 5 kat daha yüksek. Avrupa Komisyonu’na göre, İtalya’da fiyatların eğişimin Avrupa’nın geri kalanıyla aynı doğrultuda. 14 Mart Pazartesi dizelin (litre) fiyatı Almanya’da 2,31 avro, Fransa’da 2,14 avro, İtalya’da 2,15 avroydu. Bu, bizde bir yıl öncesine göre benzinde yüzde 40, dizelde ise yüzde 50’lik bir artış anlamına geliyor.” şeklinde konuştu.
Hükümetin 18 Mart’ta ailelerin satın alma gücünü ve işletmelerin üretim maliyetlerini korumak için müdahalede bulunduğuna dikkati çeken Başbakan Draghi, benzin ve motorinde bir aylığına tüketim vergilerini litre başına 25 sent düşürdüklerini ve böylece artışların önüne geçtiklerini söyledi.
Draghi, krizden etkilenen tarım, balıkçılık ve karayolu taşımacılığı sektörlerini desteklemek üzere fon da oluşturduklarını anlattı.
Tüketicilerin ve işletmelerin enerji fiyatlarındaki artıştan korunması için bu duruma verilecek yanıtın Avrupa’dan (AB) olması gerektiğini vurgulayan İtalya Başbakanı, “Enerji piyasasının gerçekten ortak bir yönetimi olmalı. Özellikle sıvı gaz kaynaklarının çeşitlendirilmesi konusunda Komisyon ve üye devletler arasında koordinasyon umut ediliyor. Tedarikçi ülkelere karşı pazarlık kozumuzu güçlendirmek ve şoklar karşısında birbirimizi korumak için satın alma ve depolamada ortak bir yaklaşıma gereksinim söz konusu.” değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 salgını sırasında AB’nin, aşı tedarikinde ve “Yeni Nesil AB” programının oluşturulmasında nasıl iş birliği yaptığını herkesin gördüğünü ifade eden Draghi, “Aynı hırs ve öngörüyü, Ukrayna savaşı ve bunun siyasi, ekonomik ve sosyal sonuçları üzerinde de göstermeliyiz.” dedi.