Avrupa Birliği’nde (AB) yeni yasama döneminde üst pozisyonlardaki isimlerin belirlenmesinin beklendiği Brüksel’de yarın ve cuma günü yapılacak AB Liderler Zirvesi öncesinde Meloni, İtalyan parlamentosunun alt kanadı Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’nda hükümetinin, zirveye yaklaşımına dair değerlendirmelerde bulundu.
Meloni, AP seçimlerinden sonra temmuz ayı ortasında yeni bir parlamentonun göreve başlayacağını belirterek “Tüm siyasi görüşlerin de dile getirdiği üzere sandıktan çıkan sonuçlar, Avrupa tarihinde önemli göstergelerin ortaya çıktığı çok önemli bir aşamayı temsil etmekte. Son aylarda herkes, AB politikalarında değişiklik yapılması gerektiğini söyledi. Herkes, Avrupa’nın şu ana dek aldığı pozisyona göre farklı bir yöne gitmesi gerektiği konusunda hemfikirdi.” dedi.
AP seçimlerinden sonra bazı AB ülkesi liderlerin, Birliğin üst pozisyonlarına gelecek isimlerin belirlenme biçimini eleştiren Meloni, “Şu ana kadar vatandaşın sandıkta söylediğini dikkate alma isteğinin ortaya çıktığını sanmıyorum. Avrupa Konseyinin seçimlerden sonraki, gayriresmi de olsa ilk toplantısında bazı kişilerin üst düzey pozisyonlar için doğrudan isim önerileri sunmasını, tartışmaların sonucunu gerçeküstü bulduğumu belirtme özgürlüğünü kullandım.” diye konuştu.
Meloni, Fransa, Almanya ve İspanya’daki hükümetler açısından AP seçimlerinin olumlu sonuçlanmadığını ancak İtalya’daki sağ koalisyon ittifakını oluşturan partiler içinse olumlu sonuçlandığını kaydetti.
İtalya Başbakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer Avrupa’ya ve onun güvenilirliğine iyi hizmet etmek istiyorsak geçmişte yapılan hataları anladığımızı göstermeli ve vatandaşların oylarıyla gelen işaretleri azami derecede dikkate almalıyız. Bazıları, bunları görmezden gelmeyi tercih etse de işaretler çok net: Vatandaşlar daha somut ve daha az ideolojik bir Avrupa istiyor. Ancak kırılgan ve muhtemelen Avrupa yasama sürecinde zorluklarla karşılaşacak bir çoğunluğun dayatılmasıyla yapılmak üzere olan hata, önemli bir hatadır. Bu hata, şahsım, merkez sağ veya sadece İtalya için değil, önündeki zorluğu anlamayan veya anlayıp yine de başka şeylere öncelik vermeyi tercih eden bir Avrupa için önemlidir. İtalya’nın hakkı olan bir rolü talep etmek için inandığım tezden farklı bir görüşü desteklemeyi düşünmüyorum.”
Meloni, AP seçimlerinin ardından lideri olduğu Muhafazakarlar ve Reformistler Grubu’nun (ECR) AP’de üçüncü büyük siyasi güç olduğunu hatırlatarak “AB yönetiminin üst pozisyonları için anlaşmak, kesinlikle sağlam bir çoğunluğa sahip olunduğu anlamına gelmez.” ifadesini kullandı.
Meloni ayrıca, Avrupa’da yeşil dönüşümle alakalı kuralların ideolojik olduğunu ve bunları seçim sonuçları doğrultusunda gözden geçirmek gerektiğini kaydetti.
Avrupa savunması, Ukrayna ve Orta Doğu
Meloni, Avrupa’nın çevresinde devam eden savaşlar çerçevesinde Avrupa’nın kendini güvenlik ve savunma politikası ile donatması gerektiğini dile getirerek “Özgürlük ve güvenliğin bir bedeli olduğunu unutmamalıyız. Caydırıcı olabilmeliyiz. NATO’nun, ABD’nin yanında sağlam bir Avrupa kanadı inşa etmeliyiz. İtalya, gelecek ayki NATO Zirvesi’nde bu vizyonun tercümanı olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ukrayna’yı savunmak, Avrupa’nın çıkarınadır. Eğer Ukrayna teslim olmaya zorlanmış olsaydı, müzakereler için şartlar olmazdı. Barış asla teslim olmak anlamına gelmez.” diyen Meloni, amaçlarının Ukrayna’nın barış içinde bir geleceğe sahip olmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Meloni, Orta Doğu’da barış sürecinin de iki halk-iki devlet çözümüne dayanabileceğini ifade ederek “İtalya, Mısır, Katar tarafından da paylaşılan ABD’nin arabuluculuk önerisini destekliyor. Avrupa, bu cephede daha aktif rol oynayabilir ve oynamalıdır da.” dedi.
Düzensiz göç konusu
Konuşmasında, düzensiz göç temasına da geniş yer veren Meloni, dış sınırların korunması ve üçüncü bin yılın köleleri olarak andığı insan kaçakçılarıyla mücadele etmenin gerekliliğinden söz etti.
Başbakan Meloni, “Batı medeniyetinin beşiği olan AB’de kölelik gibi bir suçun başka biçimlerde hoş görülmesine artık tahammül edemeyiz. AB’nin Mısır ve Tunus’la yaptığı mutabakatlar çoğaltılmalı. İnsanları, ülkelerini terk etmeye iten nedenler ortadan kaldırılmalı.” ifadelerini kullandı.
İtalya ve AB’ye sadece yasal yollardan girilebileceğini belirten Meloni, mafyanın ya da kaçakçıların İtalya’ya göçmen girişlerini yönetmesine izin vermeyeceklerini ifade etti.
Meloni, ülkesinde 17 Haziran’da Hint tarım işçisi Satnam Singh’in iş kazasında kolunu kaptırdıktan sonra işvereni tarafında yaralı halde sokak ortasında bırakılmasına ve sonra hayatını kaybetmesine de değinerek “Satnam Singh, işverenin iğrenç tavrıyla, korkunç ve insanlık dışı biçimde öldü. Bu, çaresizlikten kazanç sağlayan en kötü İtalya’dır.” diye konuştu.
İtalyan basını: “(AB’de üst pozisyonlara yönelik anlaşma) Meloni izole kaldı”
İtalyan basınında AB’nin üst pozisyonlarının belirlenmesine dair çıkan haberlerde, AP’deki Avrupa Halk Partisi (EPP), Sosyalist ve Demokratlar (S&D) ve Liberaller (RE-Avrupa’yı Yenile) gruplarını temsil eden 6 AB liderinin (Polonya Başbakanı Donald Tusk, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Hollanda Başbakanı Mark Rutte), dün AB’de üst pozisyonlara kimlerin gelmesi konusunda anlaştığı ve Meloni’nin bu liderlerin arasında yer almayarak “izole” kaldığı yorumları yapıldı.
La Repubblica gazetesinde, “AB’de Melonisiz anlaşma” başlığı atılırken Meloni’nin bu köşeye sıkışmışlıktan çıkmaya çalıştığı, zirvede Ursula von der Leyen için yapılacak oylamada çekimser kalma kartı oynayabileceği ifade edildi.
La Stampa gazetesinin haberinde, AB’nin üst pozisyonları için Meloni olmadan anlaşmaya varıldığı bu nedenle İtalya Başbakanı’nın zirvede çekimser kalmayı değerlendirdiği kaydedildi. Gazetenin haberinde, İtalya’ya AB Komisyon’da güçlü bir başkan yardımcılığı pozisyonu teklif edildiği ancak Meloni’nin AB Komisyon Başkanlığında ikinci dönemine aday von der Leyen ile yüzyüze görüşmek istediği belirtildi.