İtalya’nın Akdeniz’de göçmenleri kurtaran sivil toplum kuruluşu (STK) gemilerine yönelik izlediği “kapalı liman” politikası, Fransa ile arasının açılmasına neden oldu.
İtalya’da 22 Ekim’de göreve gelen Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon hükümetinin, son haftalarda, Akdeniz’de kurtardığı göçmenler için güvenli liman talep eden Avrupa merkezli STK gemilerine limanlarını açmaması, İtalya ve Fransa ilişkilerinin gerilmesine yol açtı.
İtalya’nın, bu hafta içinde 4 STK gemisine önce limanlarını açmakta direnmesi, ardından da liman verdiği 3 geminin 2’sindeki göçmenleri acil sağlık koşullarına göre “seçerek” tahliye etmesi, söz konusu 4 gemiden 1’ine limanlarını açan Fransa’nın sert tepkisini çekti.
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, bugün yaptığı açıklamada, İtalya’nın güvenli liman vermemesi nedeniyle haftalardır kurtardığı 234 göçmenle açık denizde seyreden SOS Akdeniz’e ait Ocean Viking gemisine “istisnai bir statüyle” Toulon Askeri Limanı’na yanaşma izni verildiğini ancak İtalya’nın gemiyi kabul etmemesindeki ısrarın “anlaşılmaz bir tercih” olduğunu kaydetti.
İtalyan basınındaki haberlere göre, Darmanin “İtalya’yı sorumlu bir Avrupa devleti gibi davranmamakla” suçladı.
Fransa İçişleri Bakanı ayrıca, Fransa’nın İtalya’dan göçmen dağıtım programı çerçevesinde alacağı 3 bin 500 göçmenin alımını askıya aldığını duyururken diğer AB ülkelerinden de İtalya ile yaptıkları göçmenleri yeniden yerleştirme programını durdurmaya çağırdı.
İtalya, Fransa’nın tepkisini “orantısız” buldu
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de resmi temaslar için bulunduğu Amsterdam’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Açıkçası Fransa’nın tepkisinin biraz orantısız olduğuna inanıyorum.” dedi.
Tajani, AB içinde göçmenlerin yeniden dağıtılması programında da diğer ülkelerce pek bir şey yapılmadığını ifade ederek İtalya’dan 8 bin kişinin dağıtılması gerektiğini ancak bu sayının 117’de kaldığını söyledi.
İtalya İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi de yaptığı açıklamada, “İtalya’nın bu yıl 90 bin düzensiz göçmeni aldığı yerde, Fransa’nın 234 göçmeni almasına karşılık gösterdiği bu tepki, bu insanlara yönelik sürekli dayanışma çağrısı yapılırken tamamen anlaşılmazdır ama bu durum, diğer milletlerin yasadışı göç konusundaki duruşunun ne kadar sağlam ve kararlı olduğunu da gösteriyor. Bizim anlamadığımız şey, neden başkalarının kabul etmeye istekli olmadığı bir hususu İtalya’nın isteyerek kabul etmesi gerektiğidir.” ifadelerini kullandı.
Diğer yandan, güvertesindeki 234 göçmenle Toulan’a doğru yolan alan Ocean Viking gemisinin operasyon müdürü Xavier Lauth da kurtardıkları göçmenleri Fransa’nın verdiği güvenli limana tahliye edecek olmalarından ötürü rahatladıklarını ama bu çözümün kendilerinde “acı bir tat” bıraktığını belirtti.
Lauth, içinden geçtikleri süreç sebebiyle AB ülkelerini eleştirerek “Kurtarılmalarından yaklaşık üç hafta sonra, Orta Akdeniz’deki operasyon bölgesinden bu kadar uzakta bir noktada tahliye edilecek olmaları, deniz hukukunu eşi benzeri görülmemiş bir şekilde ihlal eden tüm Avrupa devletlerinin dramatik bir başarısızlığının sonucudur.” ifadelerini kullandı.
Akdeniz’deki düzensiz göç sorunu
Akdeniz’in İtalya, Malta ile Libya arasında kalan bölgesi, son yıllarda Afrika’dan Avrupa’ya geçişte sık kullanılan düzensiz göç rotalarından biri olarak öne çıkıyor.
Deniz ve hava koşullarının iyi seyrettiği günlerde söz konusu güzergahta göç hareketliliği yoğunlaşıyor.
Denizde yardım çağrısı yapan düzensiz göçmenleri, Avrupalı devletler yerine genellikle Avrupa menşeli sivil toplum kuruluşları kurtarıyor. Söz konusu STK’ler, Avrupalı devletlerin “güvenli liman” vermemesinden ötürü zaman zaman kurtardıkları göçmenleri tahliye etmekte güçlük yaşıyor.
Akdeniz’i geçebilen ya da kurtarılan göçmenlerin Avrupa’da ilk ayak bastıkları yer, genellikle İtalya oluyor.
Teknelerin alabora olması ya da teknelerdeki aşırı kalabalık nedeniyle susuz ve havasız kalınması yüzünden her yıl çok sayıda göçmen, Akdeniz’i geçmeye çalışırken hayatını kaybediyor.