Akdeniz’de dört sivil toplum kuruluşunca (STK) kurtarılan göçmenler için İtalya’nın güvenli liman tahsis etmek yerine sadece iki gemideki göçmenleri “seçerek” ülkeye alması gündemdeki yerini korurken, Bakan Piantedosi’nin açıklaması tartışma yarattı.
Piantedosi’nin dün Milano’da katıldığı bir toplantıda, son çıkardıkları bakanlar kararnamesi doğrultusunda, iki STK gemisinin güvertelerinden inmelerine izin verilmeyen göçmenlerle limandan ayrılması gerektiğini ifade ederken, göçmenleri “artık yük” olarak tanımlaması farklı kesimlerden tepkilere yol açtı.
Ana muhalefetteki Demokratik Parti (PD) lideri Enrico Letta, “Kabul edilemez bir dil” diyerek, Piantedosi’nin sözlerine tepki gösterdi.
PD ayrıca Piantedosi’yi parlamentoya bilgi vermeye çağırdı.
Katolik Kilisesi’nin İtalya’daki en yetkili kurumlarından İtalya Episkoposlar Konferansı (CEI) Başkan Yardımcısı Başpiskopos Francesco Savino da, “Bazı kelimeleri duyduğumda endişeleniyorum. Söylediklerimin sorumluluğunu alıyorum. ‘Seçici kabul’ ifadesini duyduğumda korkuyorum ve vicdanım rahatsız oluyor. Bu göçmenlerin bazılarının ‘artık yük’ olduğunu duyduğumda endişeleniyorum.” dedi.
Pek çok sosyal medya kullanıcısı da Piantedosi’nin sözlerinin “insanlık dışı” olduğu yönünde yorumlar yaptı.
Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Giovanni Maria Flick de La Repubblica gazetesine verdiği demeçte, Piantedosi’nin göçmenleri kurtaran STK gemilerine yönelik izlediği stratejinin hem deniz hukukunu hem de İtalyan anayasasının ilgili maddelerini ihlal ettiğini savundu.
Piantedosi ise kendisine kullandığı ifadeler nedeniyle gösterilen tepkiler üzerine “kimseden insan hakları konusunda ders almayacağını” belirtti.
Öte yandan, İçişleri Bakanı’nın gelecek hafta içinde parlamentoya bilgi vereceği basına yansıdı.
Gemilerden inmesine izin verilmeyen göçmenlerden eylem
İçişleri Bakanı’nın bahsettiği Katanya Limanındaki iki STK gemisinden biri olan Humanity-1’de karaya çıkmasına izin verilmeyen 35 göçmenden birçoğunun açlık grevi başlattığı bildirildi.
Humanity-1’ın bağlı olduğu Almanya merkezli SOS Humanity isimli STK de göçmenleri tahliye etmelerine engel olan İtalyan hükümetine karşı bugün yargı yoluna başvurdu. Humanity-1’den 144 düzensiz göçmen kontroller sonucunda tahliye edilmişti.
Fransa merkezli Sınır Tanımayan Doktorlar’a (MSF) ait Geo Barents’te de tahliyelerine izin verilmeyen göçmenler gemiden “Bize yardım edin” yazılı dövizler açıp, “Yardım edin” şeklinde slogan atmıştı. Geo Barents’ten 358 göçmen tahliye edilmişti.
Avrupalı STK’ler, İtalya’nın uluslararası deniz hukukuna göre denizde kurtarılanların karaya çıkarılması gerektiğini savunuyor.
Diğer yandan, Akdeniz’de kurtardığı 234 göçmenle İtalya ve Malta’dan güvenli liman talep eden ancak bu çağrılarına yanıt alamadığı için açık denizde bekleyişi süren Sos Akdeniz isimli STK’nin Ocean Viking gemisine Fransa’dan olumlu yanıt geldi. Fransa, kısa süre önce bu gemideki göçmenlerin bazılarını alacağı sinyalini vermişti.
Akdeniz’deki düzensiz göç sorunu
Akdeniz’in İtalya, Malta ile Libya arasında kalan bölgesi, son yıllarda Afrika’dan Avrupa’ya geçişte sık kullanılan düzensiz göç rotalarından biri olarak öne çıkıyor.
Deniz ve hava koşullarının iyi seyrettiği günlerde söz konusu güzergahta göç hareketliliği yoğunlaşıyor.
Denizde yardım çağrısı yapan düzensiz göçmenleri, Avrupalı devletler yerine genellikle Avrupa menşeli STK’ler kurtarıyor.
Akdeniz’i geçebilen ya da kurtarılan göçmenlerin Avrupa’da ilk ayak bastıkları yer, genellikle İtalya oluyor. İtalya’nın göçmenleri kurtaran STK gemilerine limanlarını açmaması uluslararası boyutta tartışmalara neden oluyor.
Aşırı yüklü teknelerin alabora olması ya da yolculukta açlık ve susuzluk yüzünden her yıl çok sayıda göçmen, Akdeniz’i geçmeye çalışırken hayatını kaybediyor.