İtalya’da pazar günü 971 belediyede yapılan kısmi yerel seçimlerde merkez sağ ittifak, önde gelen büyük kentleri ikinci tura kalmadan kazandı.
Ülkede 8,8 milyonu seçmeni ilgilendiren kısmi yerel seçimlerde resmi sonuçların gelmesiyle, 2023’te yapılacak genel seçimler öncesinde İtalyan siyasetinde partilerin durumu da belli olmaya başladı.
Kısmi yerel seçimlerde, Cenova, Palermo ve L’Aquila gibi bazı büyük kentlerde merkez sağ ittifakın adayları, seçimi ikinci tura kalmadan ilk turda yüzde 50’nin üstünde oy alarak kazandı.
İtalyan ANSA ajansının haberinde, 26 büyük kentten 9’unu merkez sağ ittifakın kazandığı, 4’ünü ise merkez sol ittifakın aldığı belirtilirken, diğer 13 kentte ilk turda en çok oy alan iki aday arasında ikinci tur seçimin yapılacağı kaydedildi.
İtalyan basınına göre, bu seçimlerin en dikkati çeken sonucu ise 2018’deki genel seçimlerin galibi olan sistem karşıtı 5 Yıldız Hareketinin (M5S) ve sağ ittifak içinde yer alan Matteo Salvini liderliğinde Lig Partisindeki oy kaybının devam etmesi oldu.
Basında çıkan seçim değerlendirmelerinde, M5S’nin yerelde çöküş yaşadığı ifade edilirken, aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri Partisinin (FdI) aldığı oyla merkez sağ ittifakta ortak olduğu Lig Partisini geride bıraktığı belirtildi.
Merkez sağ ittifak içinde bu seçimde en çok oy alan parti konumundaki aşırı sağcı Giorgia Meloni liderliğindeki FdI’nin gelecek yılki seçimlerde sağa liderlik yapma olasılığının arttığı yazıldı.
Domani gazetesi de “İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI), Lig Partisinin kalıntıları üzerinden yürüyor. Ama Demokratik Parti (PD) ise birinci durumda” başlığını kullandı.
La Repubblica gazetesi, “Salvini (Lig Partisi) ve M5S’nin çöküşü” manşetini atarken, merkez sol ittifakın çatı partisi Demokratik Partinin (PD) birinci parti konumunda olduğunu yazdı.
La Stampa gazetesinde çıkan bir yorumda da 2023’te yapılacak genel seçimlerde, aşırı sağcı Meloni’nin partisi FdI ile Enrico Letta liderliğindeki PD’nin kendi kutuplarına liderlik edecekleri belirtildi.
Basında, Salvini’nin kısmi yerel seçimlerle aynı anda pazar günü yapılan adalet alanındaki referandum için de “evet” kampanyası yaptığı hatırlatılırken, referandumun katılım oranının düşüklüğü sebebiyle geçersiz kalmasıyla Salvini’nin buradan da bir “yenilgi” aldığı ifade edildi.