Fransa’da Ekim 2021’de kiliselerde 1950’den bu yana 216 bin çocuğun cinsel istismar mağduru olduğunun tespiti, Kasım 2021’de Portekiz Katolik Kilisesinin kilise bünyesindeki kurumlarda çocuklara karşı cinsel taciz iddialarını araştırmak için bir komisyon kurma kararı alması, ocak ayında Almanya’da Münih ve Freising Başpiskoposluğunda geçmişte yaşanan cinsel taciz ve istismara ilişkin raporun yayımlanması ve İspanya meclisinin, kilisede çocuklara yönelik cinsel istismar iddialarını soruşturmak için araştırma komisyonu kurulması yönünde ilk adımı atması, İtalya’dan da cinsel istismar iddialarının aydınlatılmasına ilişkin taleplerin yükselmesine yol açtı.
İtalya’da pedofili ile mücadele alanında öne çıkan derneklerden Rete l’Abuso (İstismar Mağdurları Ağı) Başkanı Francesco Zanardi ve La Caramella Buona (İyi Şeker) Başkanı Roberto Mirabile, pedofili skandallarına dair İtalya’daki durumu, video bağlantı yoluyla AA muhabirine değerlendirdi.
İtalya’da son 15 yılda 360 çocuğa yönelik cinsel istismar vakası tespit eden ve İtalyan yargısını harekete geçmemekle eleştiren Zanardi, şunları ifade etti:
“İtalya’da ne hükümet bu konuyu derinlemesine inceledi ne de kilise bunun bir sonucu olarak bir iç soruşturma komisyonu kurdu. Farklı yol izleyen Fransa, Portekiz ve son olarak İspanya gibi yargının özerk girişimlerinin olduğu yerler var. Kısacası bir sistemin olduğu yerde devlet kurumları da görevlerini yapıyor. İtalya’da da yargı, bu konuda İspanya’nın yaptığı gibi özerk bir soruşturma açabilirdi, Almanya’da olduğu gibi bir yol izlenebilirdi. Ne yazık ki İtalya’da böyle bir dürtü yok. Bu büyük bir sorun. İtalya’da son 10 yıldır bu konuda ilerleme yok, pratik olarak hiçbir şey yapılmadı.”
Konunun çözüme kavuşturulmasına yönelik devletin ve yargının sinerji içinde çalışarak bu hadiseleri önlemeye yönelik adımlar attığını dile getiren Zanardi, “Cinsel istismara gelmeden bunu önlemek de çok önemli bir husus. Ne yazık ki bu konuda İtalya’da büyük bir kusurumuz var, diğer ülkelerle kıyaslanabilir bile değiliz. Ne yazık ki yargı kendisi özerk bir girişimde bulunmuyor, devlet de müdahale etmiyor. Pedofili vakalarının hemen hemen hepsinin kilisede olduğunu görmek için İtalyan gazetelerine bakmak yeterli.” dedi.
Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus’un bu konuya yaklaşımını nasıl bulduğu sorulan Zanardi, Papa’nın istismar hadiselerini örtbas edenlere yönelik bir Papalık Nizamnamesi (Motu Propio) çıkardığını hatırlatarak şunları kaydetti:
“Rahipler, istismarları örtbas etmeyi sürdürüyor. Gazetelerde, kamuoyunda yer almasına rağmen Vatikan, bu konuya müdahale etmiyor, son nizamname kapsamında da bir şey yapmıyor. Bu sadece son 20 yılda sonu olmayan girişimlerden biri gibi oluyor. Bakacak olursak kilise hiçbir alanda bir şey yapmış değil. Eğer bir yerlerde bir şey olduysa o, oralarda yargı ve devlet müdahale ettiği için olmuştur. Kilise 20 yıldır pek çok şey söyledi, üç papa geçti ama biz burada hala çözüm arıyoruz.”
Katolik Kilisesinin önceki ruhani lideri Emerit Papa 16. Benediktus’un (Papa Ratzinger) Alman Katolik Kilisesinde çocuklara yönelik cinsel taciz ve istismar davasıyla ilgili verdiği beyanın yanlış olduğunu kabul ederek özür dilediğinin hatırlatılması üzerine Zanardi, kendisinin de istismar mağduru olduğuna dikkati çekti ve “Benim hadisem, İtalya’da Ratzinger tarafından örtbas edildi. Önce 2003’te İman Doktrini Kurulu Başkanıyken, sonra 2005’te Papa seçildiğinde daha da yetkili hale geldiğinde bu konuyu çözmedi. Pedofiliye karşı harekete geçebilirdi ama ne yazık ki bunu yapmadı.” diye konuştu.
“Papa, İtalya’da olup bitenler için çok fazla bir şey yapmıyorsun”
Roberto Mirabile de İtalya’da pedofil rahipler konusunu araştırmaya yönelik soruşturma komisyonu oluşturmanın çok zor olacağını ifade etti.
Mirabile, “Bunun belirgin bazı nedenleri var. İlki, Roma’da Vatikan’ın olması. İkinci olarak, kilisenin ve rahiplerinin önemli olmakla beraber kültürel, sosyal varlıklarının İtalya’da yüzyıllardır alana çok iyi yayılmış olması. Bazı rahip, piskopos ve kardinaller, İtalya’daki kiliselerde pedofili vakalarını araştırmaya giderlerse bunun, o ünlü pandoranın kutusunu açmak gibi olacağını çok iyi biliyorlar. Bu dünya çapındaki bir skandalın içindeki çok büyük bir skandal olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Papa Franciscus’un yaklaşımını nasıl bulduğu da sorulan Mirabile, şu ifadeleri kullandı:
“Bu fenomen hakkında küresel çapta sıkça konuştuğu için Papa’ya hakkını teslim etmeliyiz ancak üzgünüm ki bu röportaj vesilesiyle söylemek istediğim bir husus var. Papa Franciscus, sen de İtalya’da olup bitenler için çok fazla bir şey yapmıyorsun. Neden? Eğer imkanım olsa bu soruyu Papa Franciscus’un kendisine yöneltmek isterim. ABD’deki skandal, Almanya’daki skandal, Birleşik Krallık’taki skandal, Fransa’daki skandal, İtalya? Sen Papa’sın. En üst otoritesin. İtalya’daki (istismar) vakaları ortaya çıkarmak için bir şey yap. Rahiplerine, İtalyan yargısıyla her zaman iş birliği yapmaları gerektiğini söyle.”
Mirabile, dernek olarak İtalya’da iki önemli pedofil rahibin tutuklanıp mahkum edilmesine katkıda bulunduklarını anlatarak “Bu rahiplerle ilgili gerçeği ve adaleti elde etmede yaşadığımız zorluklar gerçekten çok büyüktü. Çünkü kilise yetkililerinden hiçbir zaman en ufak bir iş birliği dahi görmedik. Bu bana gerçekten çok acı veriyor.” dedi.
Mirabile, kimsenin çocuklara dokunamayacağını ve birilerinin hem bunu yapıp hem de kendini bir dokunulmazlık zırhının arkasına koyamayacağını belirterek şunları kaydetti:
“Sen bir profesyonel olabilirsin, ünlü birisindir ya da işçisindir, kimsenin dokunulmazlığı olmamalı. Eğer bir pedofilseniz, bir pedofilsinizdir, mahkum ve tecrit edilmelisinizdir. Çünkü ne yazık ki tüm hayat boyu tehlikelisinizdir, pedofillerin tekrarlayan suçlular olduğunu, her zaman kız ya da erkek çocukları arayacaklarını hatırımızda tutup bilmemiz gerekir. Her zaman cesur olmalı ve onları ihbar etmeliyiz.”