Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, TRT Haber Ekonomi Haberleri Müdürü Hasan Arslan’ın moderatörlüğünü yaptığı paneldeki konuşmasında, yeni finans merkezi kavramıyla İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM), Türkiye’nin, dünya finansında odak olmasını sağlayacağını söyledi.
İFM’nin açılmasıyla hem koordinasyonu sağlayacaklarını hem de yeni enstrümanlarla sermaye piyasalarını geliştirmeye çalışacaklarını dile getiren Gönül, “En önemli enstrümanlarımız, teknolojik yatırımlarımız, çeşitlendirilmiş sermaye piyasası araçları, güçlü insan kaynağı ve yenilenen mevzuatımız olacaktır.” diye konuştu.
Gönül, sermaye piyasalarına özellikle son iki senede oldukça büyük bir teveccüh oluştuğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Hem arz tarafında şirketler sermaye piyasasında yerini almak için gayret gösteriyorlar hem de halkımız bu konuda daha çok bilgi sahibi olmakla birlikte talep tarafını da güçlendiriyoruz. Son iki senede artan halka arz sayılarımızla borsada işlem gören şirket sayımız 497’ye ulaştı. Şirketlerin piyasadaki toplam değeri ise 5,7 trilyon liraya ulaştı.”
Gönül, sürdürülebilir veya yeşil finansman konularında çok ciddi çalışmaları olduğunu belirterek, 2022 yılında yeşil borçlanma aracı, sürdürülebilir borçlanma aracı, yeşil sürdürülebilir kira sertifikası için rehber yayınladıklarına işaret etti.
“Ülkemiz krizlerden hep güçlenerek çıkıyor”
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben de 2001 yılında bankacılığın 63 milyar dolarlık bir hacmi taşıdığını ve bu kredi hacminin de sadece 15 milyar dolarının piyasada olduğunu söyledi.
Bu düşünüldüğünde 100. yılda gelinen noktanın ne kadar anlamlı olduğunun görüldüğünü anlatan Akben, Kovid-19 salgını, küresel kriz ve savaşlar, emtia fiyatları, enflasyon ve güvenlik gibi alanlarda birçok problemle karşı karşıya kalındığını kaydetti.
Akben, dünyada bu olayların ardından çok büyük ekonomik krizler ve sosyal problemlerle karşılaşıldığını vurgulayarak, “Çok şükür ki ülkemiz bu krizlerden hep güçlenerek, hep bir şeyleri öğrenerek çıkıyor. Şu anda geldiğimiz noktada sektör bu kredilerin yüzde 30’a yakın bölümünü KOBİ’lere kullandırıyor. Yani tabana yaygın, geniş bir ağ.” diye konuştu.
Son dönemlerde verilen kredilerin tahsisli kredi gibi ihracata, istihdamın teşvikine, üretime katkı sağlayacak ve cari açığı azaltacak şekilde kullanılması için birtakım tedbirler alındığını anlatan Akben, “Kredi mekanizması önemli, kredi kanallarının açık olması önemli ve bu kredilerin de yatırıma, istihdama, ihracata, cari açığa etki edecek şekilde kullandırılması önemli. Bunu da bankalarımız ciddi bir şekilde takip ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“İFM’nin mevzuatının, hukuk altyapısının oluşturulması ve tanıtımı çok önemli”
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar da küresel ekonominin gidişatına değinerek, dünyada toplam gelirden gelişmekte olan ülkelerin artan oranda pay almaya başladığını bildirdi.
Çakar, hızlı büyüme ve gelişimin temelinde teknolojik gelişmelerin olduğuna dikkati çekti.
İFM’de faaliyetlere başladıklarını belirten Çakar, konuyu finans merkezlerinin yalnızca bir yerde toplanılması olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, mevzuat, hukuk altyapısının ile tanıtımın da çok önemli olduğunu söyledi.
Sermaye piyasaları anlamında da gidilecek çok fazla yol olduğuna işaret eden Çakar, uluslararası fonları Türkiye’ye çekecek altyapının geliştirilmesi gerektiğini, bugüne kadar yapılanların sadece bir başlangıç olduğunu ifade etti.
“İFM, katılım finans alanında dünyada lider olabilir”
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Servet Bayındır da katılım finans uygulamalarının tarihçesi ve uygulama alanları hakkında bilgiler verdi.
Katılım finans yatırımcılarının sermayelerini park edeceği yerler aradığını dile getiren Bayındır, İFM’nin bu anlamda, çok kısa sürede, dünyada lider olabileceğini kaydetti.