İzmir Körfezi’ndeki kirlilik nedeniyle bölgede hala çalışmalar sürdürülürken, çalışmaları koordine eden Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Alper Doğan, körfezde daha önce bu boyutta bir tür ve birey kaybı görmediklerini, daha çok balık ölümleri konuşulmasına rağmen deniz dibindeki canlılığın da önemli ölçüde yok olduğunu saptadıklarını aktardı.
Bir tane bile canlı birey kalmadığını tespit ettik
Deniz dibinde neler olduğunu anlamak için çalışma yaptıklarını anlatan Doğan, şunları kaydetti:
Tek beklenti havaların soğuması
Alper Doğan, ölümlerin önüne geçmek için kısa vadede tek beklentinin havaların bir önce soğuması olduğuna dikkati çekerek, “Havalar soğudukça canlıların metabolik faaliyetleri ve dolayısıyla oksijen ihtiyaçları kısmen azalırken suyun oksijen tutma kapasitesi de artıyor. Bunun dışında iç körfezde sıkıntının yoğun olduğu bir kesimde belirlenecek en azından bir bölgenin güçlü biçimde havalandırılması ile o bölgedeki balıkların ve diğer canlıların hayatta kalmalarına katkı sağlanabilir.” diye konuştu.
Orta körfezin de çok kirli olmasının canlıların iç körfezden dış körfeze kaçmalarını önlediğini aktaran Doğan, bunun balık ölümlerinin bu kadar yüksek olmasında etkili olduğunu düşündüklerini dile getirdi. Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Su Ürünleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Tolga Dinçer de balık ölümlerinin iç körfezdeki kirlenme kaynaklı olduğunu, alınan numunelerde mikrobiyolojik veya paraziter bir bulguya rastlamadıklarını, bunun da oksijen eksikliğini gösterdiğini aktardı.