Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki moderatörlüğünü Şansal Büyüka’nın yaptığı oturumda konuşan Fatih Terim, Türk futboluyla Avrupa futbolu arasında farkın olduğunu ancak gerek kulüp gerekse milli takım düzeyinde bunu değiştirmek için çok çalışıldığını söyledi.
Terim, futbolda aklı ve ekonomiyi çok iyi birleştirmek gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bir transfer politikasını Avrupa için yapıyorsunuz, burada herhangi bir baskı altında kalmadan, hakikaten takıma uygun davranmanız gerekir. Zaman zaman Avrupa’da hepimize sürpriz sonuçlar olmuştur. Futbolda hiç kimse durmuyor, herkes bir yere doğru gidiyor, yükseliyor. Dolayısıyla herkes herkesi yenebilir, kaybedebilir. Arada bir olacak sürpriz sonuçlara hiç itirazım yok ama Avrupa’da ve Türkiye’de istikrar bekleriz. Avrupa’da bir istikrar yakalamanız lazım.”
Daha önce “Finale gelmek önemli ama finale gelmişken bari kupayı da alalım.” dediğini hatırlatan Terim, “Çünkü sonuçta kazananlar anılıyor, hatırlanıyor. Kupalar, kazananlar hatırlanıyor. Orayı doğru oynamak lazım. Muhakkak o başarı da söylenebilir ama sonuçta kimse final oynayana bir şey vermiyor. Kişisel fikrim Avrupa’yı Türkiye’den daha fazla önemsiyorum.” diye konuştu.
Fatih Terim, Avrupa’da başarılı olmak için sezon boyunca 60’tan aşağı maç oynanması gerektiğini belirterek, “3 günde bir maç oynanır, oynanması da gerekir. Oynanmıyorsa demek ki Ocak’tan sonraya kalamadınız demektir. Ocak’tan sonraya kalamazsanız, demek ki Avrupa’da da yoksunuz demektir. Biz birbirimizle hep oynarız. Avrupa’da kalalım uzun müddet.” ifadelerini kullandı.
VAR’da son dönemde hakemlerin “bence penaltı, bence faul” denilerek izleme tavsiyesinde bulunulduğunu ancak bunu doğru bulmadığını kaydeden Terim, pozisyonlara yorum yapmaktansa pozisyonların çeşitli açılardan hakeme izletilmesi gerektiğini söyledi.
Tecrübeli teknik adam, Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho konusunda fazla bir şey söylemeye gerek olmadığını, Mourinho’nun dünyanın en başarılı antrenörlerinden biri olduğunu belirtti.
Şenol Güneş
Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, son dönemde futbolda altyapının unutulduğunu belirterek, “Bu sefer hazırı, mevcut sermayeyi yemeye başladık. Şu anda ben altyapıya çok önem verildiğini, yatırım yapıldığını düşünmüyorum.” dedi.
Çocukların mutlaka spora yönlendirilmesi gerektiğini aktaran Güneş, “Çünkü çocuklarımızın büyürken ya sanata ya da spora yönlendirilmesi gerekir. Spor da sanat da nefes alınacak alanlardır. Mutlaka sporcu olması için değil, eğitim alanı dışında spor ve sanatla uğraşması, kişisel gelişimi ve sosyal olarak önemli. Böyle olmazsa telefonun başında kalır çocuk.” diye konuştu.
Şenol Güneş, kulüplerin kurumsal yapısının yanlış olduğunu, şirketleşme kavramını tam olarak hayata geçirilmediğini belirterek, “Geçmişte de büyük takımlar yine transfer yapıyordu veya fazla para harcıyordu. Şimdi de öyle, işte Trabzonspor şampiyonluğu sonrası Trabzonspor da onların arasına katıldı. O da fazla transfer yapıyor. Çok transfer yapmak veya çok para harcamak garanti etmez.” değerlendirmesinde bulundu.
Türk futbolunda oyuncu üretmeden yabancı oyuncu almaya devam edilmesi halinde herkesin üretmek yerine hazırı seçeceğini kaydeden Güneş, şöyle konuştu:
“Bugün kulüplerin borçlanarak transfer yapması sağlıksız bir durumdur, doğru da değildir. Hiçbir firmada yoktur ama müdahale etmek devletin, federasyonun, ilgili kuruluşlarının görevi olmalı. Bu bir sancılı süreçtir. Hiçbir taraftar geri kalmak istemez ama bugünkü rekabette bütün bunlara rağmen zaman zaman çıkış yapan takımlar var. Ama sürdürülebilir olmuyor.”
Bu konuda Süper Lig’de şampiyonluk yaşayan Bursaspor’un TFF 3. Lig’e kadar gerilediğini hatırlatan Güneş, “Şu anda 40 bin kişi önünde oynuyor. O 40 bin kişi Süper Lig’den düşerken veya bir alt ligde orada olsaydı, bugün Bursaspor tekrar Süper Lig’de olurdu ve ilk beşin içerisinde kesin olurdu.” ifadelerini kullandı.
Şenol Güneş, Türk futbolunda hakeme, rakibe, şampiyon olan takıma, başarılı olan takıma hep şüpheyle bakıldığını, VAR’ın devreye girmesiyle bunun sürdüğünü belirterek, “Hala şüpheyle bakıyorsak o zaman mesafe almadık demektir.” dedi.
VAR’ın uygulamalarında bazı farklılıkların olduğunu kaydeden Güneş, “Ben göreve geldiğimden beri Trabzonspor’un başında hiç hakemle ilgili konuşmadım, konuşmayacağım da. Sebebi de şu herkes konuşuyor zaten. Zaten takımımızı toparlamak durumundayız.” şeklinde konuştu.
Mustafa Denizli
Mustafa Denizli, futbolda elde edilen başarıların sadece yüksek bütçeyle yakalanamayacağını belirterek, “Ben futbola başladığım zaman İzmir’de beş takım vardı Süper Lig’de. İstanbul’da 6, Ankara’da 5 tane. Yani bugünkü bir ortam yoktu. Maçları yüzde ellişer taraftarlarla oynuyorduk.” dedi.
VAR’ın hayata geçmesinin ardından da eleştirilerin olduğunu belirten Denizli, şunları kaydetti:
“Bu kadar güvensizlik üzerine kurulu bir sistemde teknik adam yarınının ne olacağını, 2 mağlubiyetle orada kalamayacağını biliyor ve huzur içinde çalışmıyor, düşündüğü şeyleri yapamıyor. Ondan sonra da yani bu sistem üzerinde yöneticiler, teknik konularda konuşma yapmaya başlıyor.”
Mustafa Denizli, Galatasaraylı Osimhen ve Icardi’nin farklı yeteneklerinin olduğunu ancak önümüzdeki süreçte ikisinin yan yana oynamayabileceğini söyledi.
Zirve sona erdi
Gün içinde 7 oturumun yapıldığı zirve bu oturumla tamamlandı.
Daha önce etkinliğe katılacağı açıklanan Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, Ankara’daki işleri nedeniyle “Voleybolun yolcuğu” oturumda yer alamadı.