Elazığ’da ve İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen depremde arama kurtarma çalışmalarında görev alan 25 yaşındaki UMKE personeli Edanur Doğan, deprem öncesinde alınacak küçük tedbirlerle can kayıplarının önüne geçilebileceğini söyledi.
İzmir’deki 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından 17 saat sonra yaralı olarak kurtarılan 16 yaşındaki İnci Okan’a enkaz altındaki davranışlarıyla gönüllerde taht kuran Doğan, deprem ilgili alınacak basit önlemleri AA muhabirine anlattı.
Doğan, Türkiye’nin deprem bölgesi üzerinde yer aldığını, hem Elazığ’daki hem de İzmir’deki depremde arama kurtarma çalışmalarına katıldığını söyledi.
“İlk 72 saat çok önemli”
Depremin çok zor bir durum olduğunu anlatan Doğan, “İlk 72 saat çok önemli. Enkaz altında kalıyorsun, yiyecek hiçbir şeyin olmuyor. Sesini duyuramıyorsun, işte bu yüzden basit önlemler almamız gerekiyor. Bunlardan en önemlisi deprem çantası. Gereken ekipmanları bunun içerisinde bulundurmamız gerekiyor.” diye konuştu.
Doğan, İzmir depremine Aksaray’dan 8 kişilik ekiple gittiklerini, deprem haberini alır almaz hazırlıklara başladıklarını ve görev açıklandıktan sonra hemen yola çıktıklarını anlattı.
En kısa sürede olay yerine vardıklarını aktaran Doğan, şöyle konuştu:
“Orada gerekli kurumlardan görevlendirmeler ve planlamalar yapıldıktan sonra alanlara dağılıyoruz. Deprem enkazında AFAD, itfaiye ve sağlık ekipleriyle birlikte koordineli bir şekilde kurtarma işlemi yapıyoruz. Bizler UMKE olarak medikal kurtarma işlemi yapıyoruz. Enkaz altında bir ses duyulduğu zaman eğer ki o kişiye müdahale edebileceğimiz bir alan varsa giriş yaparak yaralıya ilk tıbbi müdahaleyi başlatıyoruz. Biz müdahaleyi yaptıktan sonra da kurtarma çalışmaları devam ediyor. Enkazın altından yaralımızı sağlıklı bir şekilde çıkartarak sağlık ekiplerine teslim ediyoruz.”
Doğan, enkaz altında bir yaralıyı kurtarmayı “tarifi mümkün olmayan en kutsal görev” sözleriyle anlattı.
“Evlerimizde yaşam üçgeni belirlememiz gerekiyor”
Halkın deprem konusunda bilinçlenmesi gerektiğini dile getiren Doğan, şunları kaydetti:
“Deprem öncesinde devletimizin belirlediği toplanma alanları var, burayı kesinlikle bilmemiz gerekiyor. Deprem çantası hazırlamamız gerekiyor. İçerisinde besin, içecek, el feneri ve düdük gibi malzemelerin bulunması gerekiyor. Enkaz altında insanlar nasıl bir durumda olduğunu bilemiyor. Sesi duyabilmemiz için düdük çok önemli. Enkaz altında sesini duyurabilecek derman kalmıyor insanlarda. Evlerimizde yaşam üçgeni belirlememiz gerekiyor. Ailelerimizin tatbikat yapmaları gerekiyor. Evlerimizdeki dolap gibi sarsılmada düşebilecek eşyaların sabitlenmesi gerekiyor. Bunlar çok önemli. Vatandaşlarımız deprem olmadan bunları yerine getirirse hayatta kalmaları bir tık daha artar. Deprem anında da vatandaşlarımızın sokağa çıkıp trafiği meşgul etmelerini istemiyoruz. Bizlerin enkaz alanlarına ulaşımına engel oluyor. Enkaz alanında da işi olmayan insanların bulunmaması gerekiyor.”