Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) arama kurtarma ekibine, Japonya’da 2011’de meydana gelen depremde bölge halkının yardımına koşarak kurtarma faaliyetlerine yaptığı katkı nedeniyle “Japonya Büyükelçisi Ödülü” verildi.
Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki’nin ev sahipliğinde, 11 Mart 2011’de meydana gelen Büyük Doğu Japonya depreminde arama kurtarma faaliyetlerine katılan AFAD arama kurtarma ekibi için büyükelçilik konutunda “Japonya Büyükelçisi Ödülü” takdim töreni düzenlendi.
Törene, AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen, AFAD Bursa İl Afet ve Acil Durum Müdürü Yalçın Mumcu ile kurum yetkilileri katıldı.
Büyükelçi Suzuki, AFAD ekibi adına, ödülü Mumcu’ya takdim etti.
“AFAD ekibi afetzedelere büyük cesaret ve umut verdi”
Büyükelçi Suzuki törende yaptığı konuşmada, Japonya’daki depremin 10’uncu yılında, depremin ardından arama kurtarma faaliyetlerine sundukları destekle Japonya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik büyük katkılarından dolayı AFAD’a şükran duyduğunu belirtti.
Türkiye’den kurtarma çalışanları ve sağlık personelinden oluşan ekibin Narita Havaalanına ulaştığını, daha sonra Miyagi eyaletine geçerek faaliyetlerine başladığını anlatan Suzuki, Türk yardım ekibinin, afet bölgesinde hava sıcaklığının sıfırın altına düşmesine ve tsunami tehlikesine rağmen geçici çadırlarda kalarak son derece zor şartlarda çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
Suzuki, “Şartlarını tasavvur etmenin bile zor olduğu afet bölgesinde yüksek bir manevi güçle kendilerini arama kurtarma faaliyetlerine adayan her bir ekip görevlisinin çehresi, afetzedelere büyük bir cesaret ve umut vermiştir. Bu ödülün, afet önlemleri alanında iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesine, iki ülke vatandaşları arasındaki gönül bağının daha da derinleşmesine ve iki ülke dostluk ilişkilerinin gelişmesine vesile olacağına inancım tamdır.” şeklinde konuştu.
“Sonuçları acı olsa da afetler iki ülkeyi yakınlaştırdı”
AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen de konuşmasında, Türkiye ve Japonya’nın, başta depremler olmak üzere doğa ve insan kaynaklı afetlere maruz kalmış, kader birliği yapmış iki ülke olduğunu söyledi.
Taşdelen, “Sonuçları ne kadar acı olsa da afetler, iki ülkenin yakınlaşmasına ve iş birliğine de vesile olmuştur.” dedi.
Türkiye’de 2011’de meydana gelen depremin ardından arama kurtarma çalışmaları için Van’a gelen ancak artçı depremde hayatını kaybeden Doktor Atsushi Miyazaki’nin, iki ülkenin birbirine yardım için canlarını feda edebileceğini gösteren bir sembol olduğunu belirten Taşdelen, Van depreminden birkaç ay önce meydana gelen Büyük Doğu Japonya depreminde de Türkiye’nin Japon halkının yardımına koştuğunu anlattı ve “33 kişilik AFAD arama kurtarma ekibi, Japonya’ya ilk giden ve nükleer santralden yayılan radyasyon tehlikesine rağmen bölgede en uzun süre çalışan yabancı ekip olmuştur.” diye konuştu.
İki ülke arasında afet konusunda iş birliğinin ilk adımının 1952 yılında atıldığını ve o günden bugüne bu alandaki dayanışmanın devam ettiğini dile getiren Taşdelen, her iki ülkenin afet yönetim kapasitesini güçlendirmek ve afet yönetimi alanında karşılaşılan sorunlara çözüm bulmak amacıyla 2014’te de iyi niyet beyanı imzalandığını hatırlattı.
Türkiye ve Japonya kurumları arasında afet konusundaki iş birliği alanları ile AFAD’ın çalışmaları hakkında bilgi veren Taşdelen, “Gerçekleştirdiğimiz projelere katkı sunan Japon dostlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
“Japon halkı, acısına ortak olduğumuz kardeşlerimizdir”
AFAD Bursa İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mumcu da ödül dolayısıyla büyük bir onur duyduğunu belirterek, bu ödülün birbirine karşı vefası olan her iki ülke arasında her zaman hatırlanacağını kaydetti. Mumcu, “Bu nedenle Japonya’da gerçekleşen asrın en büyük afet haberi ülkemize ulaşır ulaşmaz Türk devletinin emri, AFAD Başkanlığımızın talimatıyla derhal Japonya’ya arama kurtarma ekibi sevk edilmiştir.” ifadelerini kullandı.
AFAD ekibinin Japonya’daki arama kurtarma faaliyetleri sırasında gördüğü desteğin ve Japon halkının kendilerine gösterdiği sevginin unutulmaz olduğunu anlatan Mumcu, “Bizim yaptığımız, sadece devletimizin verdiği emri yerine getirmek, Türk halkı adına Japon halkının yaralarını sarmak, onları düşünen, onların acısına ortak olan kardeşleri olduğumuzu hatırlatmaktı.” diye konuştu.