Şentürk, 7. Türkiye Jeotermal Kongresi’nde, 1984’te 15 megavat elektrik kurulu güçle Denizli’de başlayan jeotermal enerji serüveninin, kamu ve özel sektör işbirliğiyle kurulu gücünü 1691 megavata yükselttiğini ve lisanslı 65 santralle faaliyetlerine devam ettiğini söyledi.
2023’ün ilk çeyreğinde başlatılan 12. Kalkınma Planı kapsamındaki çalışmalara dikkati çeken Şentürk, “Özellikle yabancı yatırımcılarla görüşmeler, ortaklıklar ve ticari anlaşmalar konusunda yatırımcılarda heves oluşmuş ve gerek santrallerin satışı gerek ruhsat devirleri ve gerekse ortaklıklar için görüşmeler yapılmıştır. Bu ortaklık ve işbirliği görüşmeleri uzun zamandır Almanya ve Azerbaycan ile devam ederken, 2023’te bu iş birliklerinin Filipinler, İngiltere, Katar gibi ülkelerle yapılması sürpriz olmamakla birlikte dikkat çekicidir.” dedi.
Şentürk, son 4 yılda Tarıma Dayalı İhtisas Sanayi Organize Bölgeleri üzerine projeler geliştirildiğini ve jeotermal seracılığın önemli bir alan olarak öne çıktığını anlattı.
2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’a da değinen Şentürk, bu kapsamda jeotermal enerjinin ve yenilenebilir enerji kaynaklarının aktif kullanılması, yaygınlaştırılması, seracılık, AR-GE faaliyetlerine ağırlık verilmesi, değerli minerallerin eldesi, teknoloji transferi ve finansman konuları üzerinde durulacağının altını çizdi.
Jeotermal enerji ve yenilenebilir enerji sektörüne ilişkin önemli düzenlemeler yapıldığını aktaran Şentürk, şunları kaydetti:
“Jeotermal kaynağın diğer kulanım alanlarına son 2 yılda güzel yatırımlar yapılıyor. Fakat yatırımcının bu konuda da teşvik ihtiyacı bulunuyor. Türkiye’nin 40 yıllık jeotermal enerji geçmişi bizlere büyük tecrübeler kazandırdı ve bu tecrübelerle pek çok ülkeye öncülük ediyoruz. Yerli teknolojimizi geliştirerek, AR-GE çalışmalarını hızlandırarak bu bilgi birikimimizi dünyaya yayabilmek en büyük hedefimiz.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürü Ahmet Özkaya da Türkiye’de yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminin hızla arttığını belirterek, “Bugün, özellikle rüzgar ve güneşte yaklaşık 23 bin megavatlara ulaştık. Bu rakamı, 2035’e geldiğimizde 82 bin megavatların üzerine çıkartma hedefimiz var. Bu dönemde biyokütle ve jeotermalde ise 5100 megavat hedefimiz var.” dedi.
Özkaya, yeni YEKDEM sürecinin başladığını anımsatarak, “Teknolojideki iyileşme, maliyetlerdeki düşüşün aynı zamanda tüketiciye de yansıtılmasını hedefleyen bir kurguyla 2030’a kadar devreye alınacak güçlerin de bu YEKDEM’den yararlanmasını bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.