Havize Yatkın, 5 yıl meslek lisesinde çocuk gelişimi öğretmenliği yaptıktan sonra çocuğuna bakıcı sıkıntısı çekti ve yan dal olarak okul öncesi öğretmenliği eğitimini tamamladı. 10 yıl anaokullarında görev aldıktan sonra 2 yıl bir okulda müdür yardımcılığı yapan Yatkın, geçen yıl sınava girerek müdürlüğe hak kazandı.
Şahinbey ilçesine bağlı kırsal Osmanlı Mahallesi’ndeki Ayşe-Mehmet Maşa Anaokulu’na müdür olarak atanan Yatkın, okulu öğrenciler için daha cazip hale getirmek için tadilata başladı.
Bulduğu sponsorlar ve kendi yaptığı el işleriyle okulu yenileyen Yatkın, okulun içini ve bahçe duvarlarını rengarenk süsledi. Yeni eğitim-öğretim yılına yetiştirebilmek için yaz aylarında dahi okulda zaman geçiren Havize öğretmen, renklendirmenin yanı sıra okula gösteriler için sahne kurdu, çocukların daha iyi eğitim imkanına kavuşması için eğitim metaryalleriyle donatarak okulu kolej havasına büründürdü.
Velilerle birlikte okulun duvarlarına çocukların ilgisini çekecek hayvan ve çiçek figürleri çizen Havize öğretmen, atık malzemeleri de süs eşyasına çevirerek, çocukların erken yaşta geri dönüşümün önemi hakkında bilinçlenmesini hedefliyor.
Öğrenci sayısı arttı
Geçen yıl 80 civarı öğrencinin eğitim öğretim gördüğü mahallede, ev ziyaretleri yapan Havize öğretmen, bu sene okuldaki öğrenci sayısını 105’e ulaştırdı.
Mahallenin kırsalda olması nedeniyle anneler çok fazla sosyalleşme imkanı bulamadığı için onlarla çeşitli etkinlikler düzenleyen Yakın, çocukların eğitim kalitesini artırabilmek için eğitime velileri de dahil etti.
Havize Yatkın, AA muhabirine, bu okulda ilk müdürlük deneyimini yaşadığını ifade ederek, “Buraya ilk geldiğimde tamamen sıvasız evlerin arasında duvarları boş bir okul vardı. Kendimden bir şeyler katmak istedim, biraz renkli bir insanım. Okulun her tarafına dokundum, yeri geldi temizlik yaptım, hiç yadırgamadım.” diye konuştu.
“Atandığımdan beri müdür koltuğuna hiç oturmadım”
Atandığı okulun kırsalda olmasına çok sevindiğini çünkü buradaki insanların şehre göre daha samimi ve candan olduklarını belirten Yatkın, şunları aktardı:
“Yeri geldi ben onların evine misafir oldum, beraber yemek yaptık, yeri geldi birlikte okulu temizledik. Atandığımdan beri müdür koltuğuna hiç oturmadım. Okulun her bölgesi elimden geçti, boya yapmadığım tek bir yeri kalmadı. Tek tek dolaplara kadar temizledim. Veliler de bundan memnun. Beni çok seviyorlar ben de onları aynı şekilde çok seviyorum. Ömrüm boyunca bu köyde kalabilirim. İyi ki devlet beni buraya atamış. İyi ki buradaki insanlardan biri oldum.”
Okulu çocukların sevdiği yuvaya dönüştüren Yetkin, “Çocuklar televizyonda izledikleri masal kahramanlarını görünce severek gelmeye başladılar. Çocuklarla okulun bahçesine ağaçlar, fideler dikip sebzeler yetiştirdik. Zaman zaman velileri de kattık işe. Sadece velilere yönelik etkinlikler de yapıyoruz. Mesela haftanın bir günü örgü etkinliği yapıyoruz. Veli de çocuklar da mutlu geliyorlar. Ekibim de çok iyi, bu nedenle çok şanslı olduğumu hissediyorum. Bendeki şevki ve aşkı gördükleri için hepsinin okula ve bana olan bağımlılığı çok mutlu ediyor beni.” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarımız okula koşa koşa geliyor”
Mahalle sakini Hatice Nahırcı, çocuğunun okula severek gittiğini belirterek, “Müdüre hanım sayesinde okulun her tarafı süslü. Müdürümüzle birlikte ekmek yapıyoruz, dolma yapıyoruz, soframıza oturuyor. Bizden biri gibi.” dedi.
Hatice Çağlayan, çocukların daha önce okula gelmek istemediğini anlatarak, “Müdüre hanımı ve okulu görünce hayran kaldık. Çocuklarımız okula koşa koşa geliyor. Müdürümüz çocuklarla yakından ilgileniyor. Okulu, öğretmenlerimizi, müdüremizi çok seviyoruz.” diye konuştu.
Mahalle sakini ve okulda görevli olan Nejla Güçük de okulun bir yılda çok değiştiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Müdüre hanım sadece okula dokunmadı köylüye, köye dokundu. Yeri geldi bizle birlikte ekmek yaptı, temizlik yaptı. Okulumuzun her yerinde izi var. Hiç müdüre gibi gelmedi bizden biri gibi. Çok cana yakın, okulumuzun her yeriyle ayrı ayrı ilgilendi. Okulumuza yapılan yeniliklerle yakından ilgilendi. Velilere etkinlikler düzenledi. Köyümüzde sosyal tesisimiz yok ama müdüre hanım sayesinde el işi öğrendik.”