Ermeni diasporasının sözde soykırım iddialarının, zamanın Kanada Hükümetince siyasi hesaplar uğruna federal parlamentoda oylanıp onaylandığı hatırlatıldı.
Açıklamada Ermeni toplumuna çağrıda bulunularak, “Kanada Türklerinin düşmanlıktan çok ortak bir tarihten dostluk yaratmak için diyaloğa açık olduğunu vurgulamak isteriz'” denildi.
Birinci Dünya Savaşı boyunca yaşanan trajik olayların, Türklerin, Ermenilerin ve tüm Osmanlı vatandaşlarının yaşadığı toplu insan acılarını üzüntüyle hatırlattığı kaydedilen açıklamada şu görüşler dile getirildi:
”Sürekli siyasallaşan 1915 olaylar dizisi için büyük endişe duyuyoruz. Sözde soykırım kararının 2004 yılında parlamentoda kabul edilmesi ve ardından 24 Nisan yıllık bildirileri, Ermenilere karşı herhangi yetkili bir mahkeme ile ilgisi olmayan sistematik soykırım uyguladığını yalan bir şekilde iddia ediyordu. Bill M-380 sayılı bu karar, Ermeni asıllı milletvekillerinin manüplatif lobi faaliyetleri sonucu haksız bir şekilde kabul edildi ve siyasi partiler tarafından Ermeni oylarını elde etmek için onaylandı. Kanada toplumuna katkıda bulunan Türk toplumu üyeleri olarak, Kanada Hükümetinin 1915’teki trajik olaylara karşı önyargılı bir görüş benimsediğini düşünüyoruz. Nefret dolu Ermeni diasporası iddiaları, Kanadalı Türkleri tehdit etmeye devam ediyor.”
“Bugüne kadar hiçbir uluslararası mahkeme tarafından Ermeni soykırım iddialarını kabul eden bir karar verilmemiştir”
Ortak açıklamada soykırımın; BM sözleşmelerine göre hukuki bir terim olduğu hatırlatılarak, ”Bugüne kadar, hiçbir uluslararası mahkeme tarafından Ermeni soykırım iddialarını kabul eden bir karar verilmemiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2013 ve 2015 kararlarında, Ermeni iddialarının akademisyenler arasında bile tartışıldığını ve dolayısıyla yerleşik bir gerçek olmadığını kaydetti. Fransa Anayasa Konseyi, 08 Ocak 2016 tarihli kararında, yetkili bir mahkeme kurulmadıkça bir olayın soykırım olarak kabul edilemeyeceğini onayladı.” ifadelerine yer verildi.
“Türkiye’deki Ermeniler, Türk toplumunun tam bir parçasıdır”
İki kuruluşun ortak açıklamasında Ermeni toplumuna çağrıda bulunularak şu görüşler ifade edildi:
”Kanada Türklerinin düşmanlıktan çok ortak bir tarihten dostluk yaratmak için diyaloğa açık olduğunu vurgulamak isteriz. Ermenistan’ın anayasasını reforme etmesini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarını ve toprak bütünlüğünü tanımasını istiyoruz. Bu sayede Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan arasındaki diyalog, diplomatik, kültürel ve ekonomik ilişkiler normalleşebilir ve sınırlar açılabilir. Ermeni Türkleri, tıpkı Osmanlı İmparatorluğu zamanında olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti’nde de hayatın her alanında Türk toplumunun tam bir parçasıdır.”
Açıklamanın sonunda Kanada Hükümetine de çağrıda bulunan kuruluşlar, 2004 yılında parlamentoda kabul edilen sözde soykırım kararının Kanada-Türk Topluluğunun itibarını zedelendiğine ve Osmanlının tüm halklar için sergilediği büyük hoşgörü mirasının Kanadalı parlamenterler tarafından lekelendiğine işaret edildi.
Açıklama, “Kanada Parlamentosunun sözde soykırım kararı, Ermeni iddialarından haberi olmayan halkı aldatarak Kanada parlamentosuna zarar veriyor. Bu nedenle bu kararın alınmasını ve herhangi bir şekilde uygulanmasını protesto ediyor ve yürürlükten kaldırılmasını istiyoruz'” ifadeleri ile tamamlandı.