Central British Columbia bölgesindeki eski bir yerleşim yerindeki işaretsiz mezarları arayan ekip, teknik aletlerle yaptıkları çalışmalarının son aşamasında çocuk mezarlarını gösteren 66 ek göstergeye rastladı.
Araştırmacı Whitney Spearing basın toplantısında, X-ray cihazıyla yaptıkları taramalar sonucu, yatılı kilise okulu olarak hizmet vermiş St. Joseph Misyonuna ait alanda çocuklara karşı işlenmiş suçların kalıntılarına rastladıklarını söyledi.
Spearing, Katolik okulunun bahçesinde, araştırma sonuçlarına ek olarak, hayatta kalanlarla yaptıkları görüşmelerin ve arşiv kayıtlarının, çocuklara yönelik cinsel saldırı sonucu doğan bebeklerin, okul alanında ve dışında yakılarak imha edildiğini ortaya koyduğunu belirtti.
First Nation adlı Kızılderili kabilenin şefi Willie Sellers, bir sonraki aşamanın, halihazırda taranmış alanlarda toplam 159 olası işaretsiz mezardaki potansiyel cesetleri çıkarmak olacağı bilgisini paylaştı.
Kanada’nın Ontario bölgesindeki eski yatılı kilise okulu sahasında 18 Ocak’ta, mezar olduğu değerlendirilen 171 yeni yer tespit edilmiş, bunların okulda yatılı kalan çocuklara ait mezarlar olabileceği belirtilmişti.
İlk mezarlar 2021’de keşfedilmişti
Kanada’nın Sakatchewan eyaletindeki Cowessess Bölgesi First Nation Yerlileri Şefi Cadmus Delorme, 24 Haziran 2021’de, 1990’lara kadar faaliyet göstermiş bölgedeki Marieval Yatılı Kilise Okulunun bahçesinde resmi kayıtlarda olmayan 751 çocuk cesedi kalıntısının olduğu mezarlar bulunduğunu açıklamıştı.
Ülke genelindeki 139 okulda başlatılan derine nüfuz eden radar taramalarında, ilk kez 29 Mayıs 2021’de, British Columbia eyaletinin Kamloops kentindeki diğer bir yatılı kilise okulunun bahçesinde 215 çocuğa ait ceset kalıntılarının olduğu kayıt dışı mezarlar ortaya çıkarılmıştı.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, kamuoyunda büyük yankı uyandıran eski yatılı kilise okullarının bahçesinde bulunan çocuk mezarları için, “Kanada tarihinin en karanlık bölümlerinden biri” ifadesini kullanmıştı.
Kiliselerin yatılı okulları asimile merkezi işlevi gördü
İlki 1840’ta Katolik Kilisesi tarafından Kanada hükümeti adına açılan ve sonuncusu 1997’de kapatılan yatılı kilise okulları, 150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla koparılarak alıkonulduğu yerler olarak tarihe geçti.
Beyaz çoğunluğun hakim olduğu topluluklara “entegre edilmek için” zorla ailelerinden ve kültürlerinden uzaklaştırılan Kızılderili çocukların büyük kısmının kötü muameleye maruz kaldığı, açlık ve soğuğun yanı sıra cinsel ve fiziksel tacize uğradığı, hatta bazı çocuklar üzerinde tıbbi deneyler yapıldığının belirlendiği öne sürüldü.
Yatılı kilise okullarında yaşanan trajedinin tüm boyutları ile ortaya çıkarılması için 2008’de Kanada’da Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu kuruldu.
Hayatta olan mağdurların 6 bininden fazlasını dinleyen Komisyon, çalışmalarını 2015’te tamamladı ve yaşananları “kültürel soykırım” olarak tanımlayarak 4 bin sayfalık rapor yayımladı.
Bazı kaynaklarda, kilise okullarında kalırken ölen çocukların sayısı 4 bin 200 olarak verilirken, Komisyon raporunda, ölümlerin kilise yönetimlerince belgelenmemesi nedeniyle bu sayının 5 bin 995 olduğu kaydedildi.