Merkezi Ottawa’da bulunan ve 1983 yılından bu yana dünyadaki insanlık krizlerine karşı yardım organizasyonları düzenleyen HCI’nın Genel Müdürü Mahmuda Khan, CanadianPress’e yaptığı açıklamada, Kanada Gelir İdaresi’nin Analiz ve İnceleme Birimi tarafından yapılan denetim sonucunda, 1 yıl boyunca makbuz kesmeme cezası verildiğini söyledi.
Khan, 2018 yılında yardım organize ettikleri altı girişimle ilgili endişeleri dile getiren Analiz ve İnceleme Biriminin kendilerini, toplam 307 bin dolarlık bağış makbuzunu “uygunsuz bir şekilde kesmekle” suçladığını dile getirdi.
Kanada Gelir Dairesi’nin cezasının yersiz olduğunu belirten Mahmuda Khan, söz konusu yardımların Hindistan’da üç eğitim ve sağlık projesi, Bangladeş’te yetimlerin eğitim ve becerilerinin geliştirilmesi, Somali’de yetim desteği ve Kenya’da bir eğitim projesi için organize edilip yollandığını kaydetti.
Khan, söz konusu uygulamanın aslında birçok Kanadalı hayır kurumu tarafından dünya çapında yaygın olarak kullanılan “diaspora usulü bağış toplama” olduğunu aktararak, ”Kanada hayır kurumları, genellikle projelerin gerçekleştirildiği topluluklarla bağlantılı bireyler ve gruplarla çalışır. Bu diaspora grupları, HCI tarafından incelenen ve onaylanan projeler için bir uygulama ortağıyla birlikte HCI adına fon toplar” dedi.
Gelir İdaresi Kurumunun, HCI adına ve onun yararına hareket eden üçüncü taraf bağış toplayıcıları kabul etmediğini belirten Khan, makbuz kesme yetkisinin bağış toplayamama anlamına geldiğini ve bunun adil olmayan haksız bir karar olduğunu ifade etti.
Khan, ”İdarenin kararı, Kanada’nın Müslüman topluluğuna hayır işlerimizin hoş karşılanmadığına dair çok olumsuz bir mesaj gönderecektir. Gelir idaresini, makbuz kesme yetkimizi askıya alan kararını yeniden gözden geçirmeye çağırıyor ve konuyu federal vergi mahkemesinde de takip ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Mahmuda Khan, ”1983’ten beri kayıtlı bir yardım kuruluşu olan HCI, hayat kurtarma ve insanları krizlerden kurtarma misyonuyla dünya çapında on milyonlarca kişiye ve aileye insani yardım ve kalkınma desteği sağlamıştır. Bugüne kadar yaklaşık 50 bin Kanadalı bağışçıdan bağış topladık ve binden fazla kuruluşla ortaklıklar kurduk. Bugüne kadar bu iptallere rağmen, tek bir Müslüman hayır kurumu veya bununla bağlantılı bir kişi terör finansmanı suçuyla suçlanmadı.” diye konuştu.
Bu arada Uluslararası Sivil Özgürlükler İzleme Grubu tarafından 23 Haziran 2021 tarihinde yayınlanan bir raporda, Gelir İdaresi Kurumunun İnceleme ve Analiz Bölümü tarafından 2008’den 2015’e kadar gerçekleştirilen denetimlerde, hayır kurumu statüsü iptal edilen kuruluşların yüzde 75’inin Müslüman hayır kurumları olduğu belirlenmişti.
Grup tarafından Kanada Başbakanı Justin Trudeau’ya hitaben hazırlanan ve 130 sivil toplum kuruluşunun da imza koyduğu açık mektupta, Müslümanlara ait hayır kurumlarını, sırf destekledikleri dinden dolayı terörün finansmanı şüphesiyle hedef almanın İslamofobik ve önyargılı olduğuna dikkat çekilmişti.