“Özgürlük Yürüyüşü” için Toronto kentinden yola çıkan Bilal Malik, AA muhabirine, “Şu an son varış noktam olan Ottawa’nın dışındayım. Yarın sabah, başka kentlerden gelen, Uygur Türklerine ve davamıza destek veren kardeşlerimle birlikte Federal Parlamento binasında buluşup, Başbakan Trudeau’nun ofisine, taleplerimizi sunacağım.” dedi.
Yürüyüşüne 4 Temmuz’da başladığını belirten Bilal Malik, “Güzergah boyunca insanlar, Uygur Türklerinin haklı mücadelesine desteklerini gösterdiler. Verdikleri imza ile hazırladığımız metindeki taleplerimize katıldılar.” diye konuştu.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau’ya seslenen Malik, taleplerini şöyle sıraladı:
“Kanada, dünyanın dört bir yanında mahsur kalan tüm Uygur mültecileri, Kanada’ya getirmeli ve dünyadaki Uygur mültecilerin tamamına kapılarını açmalıdır. Kanada, Uygurlara uygulanan soykırım gerekçesiyle Pekin Olimpiyatları’nı boykot etmelidir. Trudeau hükümeti, Federal Parlamentonun kabul ettiği soykırım kararını tanımalı ve buna uygun adımlar atmalıdır.”
Bilal Malik, dünyada şu ana kadar altı ülkenin parlamentolarında, Uygur soykırımının tanındığını hatırlattı.
Kanada’nın öncülüğünde 44 ülkenin, BM’de, 22 Haziran’da, Uygur soykırımının araştırılması talebini imzaladığını anımsatan Malik, “Ancak ironik bir şekilde Kanada Senatosu, 29 Haziran’da Çin’in Uygurlara yönelik muamelesini soykırım olarak tanıma tasarısını reddetti. Kanada hükümeti, halkın temsil edildiği parlamento tarafından kabul edilen Uygur soykırımı kararını bir an önce kabul edip harekete geçmeli.” ifadesini kullandı.
Bu arada Kanadalı bir belgesel yapımcısı da Bilal Malik’in yürüyüşünü görüntülüyor.
Malik, yapımcının, yürüyüş görüntüleri eşliğinde Doğu Türkistan’daki Türk ve Müslümanların yaşadıkları sorunları belgesel haline getireceğini ifade etti.
Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki uygulamaları
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyunca eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise “yeniden eğitim kampları” diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken; Çin, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.