Ercan, yaptığı yazılı açıklamada, Sivas’ın sembollerinden biri olan ve soğuğa karşı dayanıklılığıyla bilinen Kangal köpeklerinin, üniversite yerleşkesinde bulunan Kangal Köpeği Uygulama ve Araştırma Merkezi Üretim Çiftliğinde doğal ortamlarında yetiştirildiğini ifade etti.
Tesislerde kendileri için oluşturulan alanda uzman gözetiminde yetiştirilen Kangal köpeklerinin soğuk havadan olumsuz etkilenmeden yaşamlarını sürdürdüğünü aktaran Ercan, Kangalların karlı ve soğuk havaları daha çok sevdiğine vurgu yaptı.
Kangal köpeklerinin genetik yapısı hakkında da bilgi veren Ercan, “Kangal köpeklerinin post yapısı iki tabakadan oluşan yoğun kıl örtüsünden meydana gelir. Üstteki tabadaki kıllar hafif yağlıdır ve bu kıllar daha sert, uzundur. Bu nedenle suyu geçirmez. Alt tabakadaki kıllar ise daha yumuşak ve sıktır. Post yapısının bu özelliklerinden dolayı çok soğuk havalara karşı oldukça dayanıklıdır.” ifadelerini kullandı.
“Kangallar sürüyü gütmezler, korurlar”
Kangal köpeklerinin renkleri, ağız ve burun yapılarını anlatan Ercan, “Kangal köpekleri sürünün etrafında daima nöbet halindedirler. Sürüyü gütmezler, korurlar, bu görevlerini kışın daha aktif yaparlar. Kış aylarında Kangallar özellikle gece çeviktirler. O yüzden açlığa en dayanıklı hayvanlar arasında yer alsa da bu köpeklerin beslenmelerinin daha iyi olması gerekmektedir.” açıklamasında bulundu.
Kangal Köpeği Uygulama ve Araştırma Merkezi Üretim Merkezinin 2005 yılında açıldığını, 2021 yılında yapılan tadilat çalışmaları ile daha iyi bir duruma geldiğini belirten Ercan, şunları kaydetti:
“Burada ülkemizin değerleri arasında yer alan Kangal köpeği ırkının korunmasına, ıslah edilmesine, genetik hastalıklarının tespit edilmesine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız’ın destekleriyle çiftliğimiz daha konforlu bir hale gelirken, köpeklerimiz daha iyi bakım ve barınma koşullarına sahip oldular. Aynı zamanda ziyaretçilerimizi daha güzel bir ortamda ağırlıyoruz.”