İstanbul’dan tohumu ilçeye getirilen ve yöreye uyum sağlamasıyla üretimine devam edilen çileğin hasadı yapılıyor. İlk meyvelerini veren çilekleri küçük, orta ve büyük ölçekli tarlalarda üreten yetiştiriciler, sabahın erken saatlerinde toplamaya başlıyor.
İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ziraat mühendisi Ali Ercan, AA muhabirine, araştırmalar ve elde edilen bilgiler ışığında Osmanlı çileği tohumunun 1800’lü yıllarda İstanbul-Arnavutköy’de yetiştirildiğinin bilindiğini ve bu yüz yılın sonuna doğru da ilçeye getirildiğini anlattı.
Ercan, yetiştirme oranı 1960’lı yıllardan sonra azalan meyvenin, 1990’lı yıllarda tekrar yerel katkılarla üretilmeye başladığını aktararak, pembeliği, aroması ve kokusunun diğer çilek türlerinden ayıran en önemli özelliği olduğunu belirtti.
İlçede 5-6 dekarlık alanda üretim yapıldığını ifade eden Ercan, dekar başına ortalama 500 kilogram verim alınlığını ve bu yıl 2 bin 500 kilogram rekolte beklendiğini kaydetti.
Ercan, coğrafi işaret almak için 2019’da başlatılan tescil başvurusunun 5 Temmuz 2021’de onaylandığını da sözlerine ekledi.
Karadeniz Ereğli Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticileri Koruma Derneği Başkanı Şaban Çetinkaya, üretimi yeniden canlandırma için çileğin önemini anlatmak üzere çalmadık kapı bırakmadıklarını dile getirdi.
Çetinkaya, “Bugün Osmanlı çileğinin adından söz edebiliyorsak ve bunu ekonomiye katmaya çalışıyorsak, bu kuruluşun etkileri büyüktür.” dedi.
“Dedemizden kalma bizden sonra da torunlarımız devam edecek”
Üretici Cengiz Malçok, çilek üretiminin dedelerinden kalma olduğunu ve kendilerinden sonra da torunlarının bu işe devam edeceğini belirtti.
Bahar aylarında başladıkları işin haziran ayının sonuna kadar sürdüğüne değinen Malçok, “Gün ağarmadan toplamaya başlar, 09.00’a doğru tamamlarız. Akşam 5-6’dan sonra da tekrar toplarız. Bu şekilde işimiz devam eder.” diye konuştu.
Malçok, Osmanlı çileğinin sıcağı çok sevdiğine işaret ederek, 20 gün havanın güneşli olması halinde 1 ton çilek elde edebileceklerini ifade etti.
Pazarda kilosunu 50 liradan sattıkları çileğin şu anda sofralık olduğunu aktaran Malçok, daha sonra hasat edilen meyvelerin küçük boyutta olduğu için reçel yapımında kullanıldığını söyledi.