Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası (BSTDB) Başkanı Dmitry Pankin, bankanın finansman sağlayarak desteklediği farklı projelerle, bölge ülkeleri arasındaki işbirliğini geliştirmeyi hedeflediğini bildirdi.
Pankin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası’nın Türkiye’de ve bölgedeki diğer ülkelerde hastane, havalimanı, geri dönüşüm tesisleri ve yenilenebilir enerji gibi çeşitli alanlardaki projelere finansman sağladığını söyledi.
Türkiye’nin BSTDB’deki mevcut portfolyosu ile ilgili olarak çok mutlu olduğunu dile getiren Pankin, “Türkiye’de finanse ettiğimiz projelerle ilgili bir sorun olması durumunda, Türk hükümetiyle çok yakın bir şekilde çalışabilyoruz.Türk hükümeti bize sorunların çözülmesi noktasında hızlı bir şekilde yardımcı oluyor.” şeklinde konuştu.
Pankin, Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası’nda, Karadeniz Bölgesi etrafında bulunan 11 ülkenin (Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan, Yunanistan, Moldova, Romanya, Rusya, Türkiye ve Ukrayna) bulunduğu ve söz konusu yapının bu ülkeler tarafından kurulduğunu kaydederek, “Bankanın üç ana hissedarı yüzde 49,5’lik oranla Türkiye, Rusya ve Yunanistan. Diğer ülkeler ise daha küçük yüzdelere sahip.” ifadesini kullandı.
Bankanın finansman sağlayarak desteklediği farklı projelerle, bölge ülkeleri arasındaki işbirliğini geliştirmeyi hedeflediğini belirten Pankin, “Banka faaliyetlerine bölgesel iş birliğini artırmak düşüncesiyle, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) ile paralel olarak faaliyetlerine 20 yıldan daha uzun bir süredir devam ediyor. Bankanın kuruluşunun temelinde bölge ülkelerindeki projeleri destelemek ve iş birliğini geliştirmek fikri yatıyor.” dedi.
Pankin, bankanın gerçekleştirdiği faaliyetler açısından başarılı bir sicile sahip olduğuna vurgu yaparak, “Söz konusu 20 yıl içerisinde banka çok ciddi şekilde büyüme yaşadı. Genel anlamda üstesinden gelemediğimiz herhangi konu yaşanmadı.” ifadesini kullandı.
Hemen hemen artık her kuruluşun iklimle ilgili bir stratejisinin olduğunu belirten Pankin, şunları kaydetti:
“Diğer uluslararası kuruluşlarda olduğu gibi bizim de iklim ve çevre konusuyla ilgili kendi stratejimiz var. Çevre dostu ve yenilenebilir enerji ile alakalı bazı projeleri finanse ediyoruz. Örnek olarak Türkiye’de jeotermal enerji projelerini, Ukrayna’da, Bulgaristan’da ve Yunanistan’da birçok solar enerji projesini destekliyoruz. Çevre dostu projeler bizim için çok önemli çünkü bu projeleri kullanarak para çekiyoruz. Şu anda farklı pazarlardan çevre dostu projelerle ilgili olan finansal enstrümanlara çok güçlü bir talep var.”
“Kömürle ilgili projeleri de destekleyebiliyoruz bu bizim için mümkün”
Pankin, çevre dostu yeşil projeleri desteklemenin yanı sıra, kömür enerjisine dayalı bazı projeleri de desteklediklerini ifade ederek şunlara dikkati çekti:
“Örnek olarak, Dünya Bankası gibi neredeyse bütün uluslararası kuruluşlar sadece yeşil projeleri finanse ediyor ancak bunlar kömürle ilgili olan hiçbir projeyi finanse etmiyor. Onlar için bu mümkün değil. Ancak biz kömürle ilgili olan projeleri de destekleyebiliyoruz bu bizim için mümkün. Bu da diğer kuruluşlardan olan farkımız olarak ön plana çıkıyor. Çünkü baktığınız zaman bizim Ukrayna, Bulgaristan, Rusya, Türkiye ve Yunanistan gibi paydaş ülkelerimizde kömür endüstrisi hala önemli. Birçok enerji üretimi, elektrik üretim istasyonları kömüre dayanıyor. Bunları çevre dostu istasyonlara döndürebilmek için biraz zamana ihtiyacımız var. Şu anda söz konusu tesislerle ilgili olarak ekipmanları modernize edebilecek ve kömür endüstrisinin çevreye olan olumsuz etkilerini azaltabilecek projeler geliştirmeye de ihtiyacımız var.”
Türkiye’nin banka için çok önemli bir ülke olduğuna vurgu yapan Pankin, “Ülkeler arasında bizim için en büyüğü Türkiye. 11 üye ülke arasında baktığınız zaman Türkiye bankamızda en büyük portfolyoya sahip olan ülke. Türkiye bizim için çok önemli bir ülke. Burada birkaç önemli altyapı projesini finansman sağlayarak destekliyoruz. Finansman sağladığımız projeler arasında farklı şehirlerde metro ve hastane gibi projeler bulunuyor. Örnek olarak İstanbul’da atık materyallerin geri dönüştürüldüğü bir fabrikayı da finanse ediyoruz. Bu fabrika da son derece yüksek teknoloji ve kaliteye sahip makineler kullanıyor ve burası çevre dostu bir fabrika.” değerlendirmesinde bulundu.