Neslinin devamı için son yıllarda Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı istasyonlarda üretilerek Karadeniz ile Yeşilırmak, Kızılırmak ve Sakarya nehirlerine salınan mersin balıklarının korunmasına yönelik çalışmalar devam ediyor.
Bu kapsamda balığın denizlerdeki varlığının artırılması ve korunması için Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) gibi kuruluşlarla ortak çalışmalar yürütülecek.
Çalışmayla balıkların yaşam alanları olan ırmak yataklarında izleme ve takip yapılarak, balıkların popülasyonlarındaki artış veya azalışın sebeplerinin incelenmesi için projeler geliştirilecek. Irmaklar üzerindeki barajlar ve HES’lerin balığın göç yolunu ne oranda etkileyip etkilemediğinin tespiti yapılarak, aksaklık tespit edilmesi halinde çözüm önerileri için raporlar hazırlanacak. Ortak çalışmayla ayrıca mersin balıklarının korunması için balıkçılara yönelik bilgilendirme faaliyetleri de gerçekleştirilecek.
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Mersin Balıklarını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Ustaoğlu Tırıl, AA muhabirine, dernekleriyle Sinop Üniversitesi işbirliğiyle kentte 2 gün süren “1. Mersin Balığı Çalıştayı”nda balığın geleceğini masaya yatırdıklarını anlattı.
Çalıştaya çeşitli bakanlıkların ilgili birimlerinin yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda akademisyenle yurt dışından sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de katıldığını belirten Tırıl, oturumlarda Türkiye’nin mersin balığı yetiştiriciliğinde geldiği noktanın memnuniyetle karşılandığını dile getirdi.
Denizlerde varlığı giderek azalan balığın, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı istasyonlarda üretilerek Karadeniz ile Yeşilırmak, Kızılırmak ve Sakarya nehirlerine salınmasının gelecek adına umut verici olmakla birlikte bu balıkların korunmasının önem arz ettiğine dikkati çeken Tırıl, bunun için topyekun mücadeleye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Tırıl, çalıştayda bu mücadelenin nasıl yapılması gerektiği ve alınması gereken tedbirlerle ilgili görüş ve önerilerde bulunduklarını aktararak, “Mersin balıklarının Karadeniz’in biyolojik çeşitliliği açısından çok önemli olduğunu biliyoruz, hatta mersin balıklarını ‘biyolojik hazine’ olarak değerlendiriyoruz Karadeniz için. Kızılırmak, Yeşilırmak ve Sakarya nehirleri havzaları geçmişte bu balıkların üreme alanlarıydı. Günümüzde de mersin balıkları bu ırmaklara giriyor ama bazı insan kaynaklı etkilerden dolayı habitatlarında bozulma meydana geldi.” değerlendirmesini yaptı.
Fotoğraf: Kenan Türkseven/AA
Irmak yataklarındaki değişim araştırılacak
Çalıştay sonucunda balıkların ırmak yataklarındaki durumlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği görüşüne varıldığını belirten Tırıl, şöyle devam etti:
“Habitat değerlendirmeleriyle ilgili en son çalışmalar 10-12 yıl önce gerçekleştirilmişti. Dolasıyla bu süreç zarfında bu ırmaklarımızdaki değişimin ve mevcut durumunun tespit edilmesi gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalar yapılması gerektiği konuşuldu. Proje önerilerinin geliştirilmesi gerektiği konuşuldu. Devletimizin bu çalışmalara destek vermesi gerektiğiyle ilgili talep oluştu. Özellikle bu ırmaklarımız üzerindeki barajlar, HES’ler ve balık geçitlerinin mersin balıklarının göçünü ne oranda etkilediği, uygun olup olmadığının araştırılması gerekiyor. Yine HES’lerin altında ırmak ağzına kadar olan önemli nehir yatakları var, 30-40 kilometre civarlarında. Buralarda mersin balıklarının yumurtlama alanları bulunuyor.”
Prof. Dr. Tırıl, mersin balığının özellikle Karadeniz’deki geleceğini sağlamak amacıyla bireysel mücadele yerine birlikte mücadele edilmesi yönünde karar aldıklarını, bunu da geliştirmeyi istediklerinin altını çizdi.
Çalıştayda aynı hedef uğruna birlikte çalışma arzusunun ortaya çıktığını dile getiren Tırıl, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunun için çeşitli proje fonları var. Bunlara başvurulması gerekiyor. Örneğin TÜBİTAK önemli bir destekçi. Bunun yanında kamu kurum ve kuruluşların çeşitli fonları bulunuyor veya Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü önemli proje destekleri veriyor. Bunun dışında yine uluslararası kuruluşlar, Dünya Doğayı Koruma Birliği ve mersin balığının korunması için uluslararası alanda çalışan STK’ler var. Buralardan da katılımcılar vardı. 2 gün boyunca görüşmelerimizde ortak projeler geliştirebileceğimiz sonucu çıktı. Bundan sonraki süreçte kurduğumuz iletişim devam edecek, gelişecek ve Karadeniz’deki mersin balıklarının geleceği konusunda çok değerli çalışmalar yapılacağına yürekten inanıyorum.”