Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dilbilimi Bölümü mezunu ve çevirmen Ebru ile grafik tasarımcısı Mehmet Güner, Ankara’da bir otelde çalışırken 2019 yılında tanışıp evlendi. Eşyalı bir ev tutan çift, köpekleri gerekçe gösterilerek evden çıkmalarının istenmesi üzerine karavanda yaşama fikrini hayat geçirip bir minibüs satın aldı.
Çift, karavana dönüştürdükleri ve “yakışıklı” adını verdikleri minibüsle Türkiye gezisine çıkmaya karar verdi.
İzmir’den başlayan gezinin 4’üncü ayında Ebru Güner’in hamile olduğunu öğrenmesi üzerine çift bebeklerinin doğumu için kentte bekleme kararı aldı.
5 aylık bir bekleyişin ardından kızları Arven’i kucağına alan çift, bebekleri ve köpekleriyle gezilerine kaldıkları yerden devam etmek için hazırlıklarını sürdürüyor.
“Bebeğimizle karavanda yaşamaya devam ediyoruz”
Ebru Güner, AA muhabirine, 3 kişilik bir aile olarak Türkiye gezisine görmedikleri İzmir’den başladıklarını söyledi.
İzmir’den ayrılma planı yaparken hamile olduğunu öğrendiğini anlatan Güner, şöyle konuştu:
“İzmir çağırmış aslında. 4 ay kadar gezdik ve sonra hamile olduğumu öğrendik. Bizim için sürpriz oldu. Çünkü planladığımız bir şey değildi. Bebek dünyaya gelinceye kadar bir süre yine karavanda yaşayarak bekleme kararı aldık. Hamilelik karavanda bayağı sorunsuz geçti. Sonrasında acil bir ameliyat durumu oldu. Hem ameliyat oldum hem de bebeğimiz dünyaya geldi. Bebeğimizle karavanda yaşamaya devam ediyoruz. Hayallerimiz hep gezmekten yanaydı. Gezecektik, görecektik, öğrenecektik ve kendimize bir şeyler katacaktık. Bunları artık bebeğimizle beraber yapacağız. Kızımız sanırım İzmir’de doğmayı ve bizimle yolda olmayı seçti. Savaşçı bir çocuk aslında. Hamilelik dönemini çok güzel geçirdik ama savaşarak doğdu. O nedenle yaşadığı hayata uyumlu olsun diye savaşçı, mücadeleci anlamanı gelen ‘Arven’ ismini koyduk. Umarım mücadelesi çok güzel ve keyifli olur.”
Karavanda yaşamanın çok keyifli olduğunu belirten Güner, az eşya ve parayla keyifli işler yapılabildiğini gösterdiklerini dile getirdi.
Güner, karavanda yaşamaya başladıklarından bu yana hayatın kendilerine daha keyifli ve huzurlu gelmeye başladığına dikkati çekerek, “Çocuğumuza da doğanın içinde mutlulukla yaşamayı aşılamak istiyoruz. Bir kere karavanda yaşamaya başlayınca insanlar bunun keyfini anlayacaktır diye düşünüyorum.” dedi.
“Yarım kalan yolculuğumuza devam etmek istiyoruz”
Mehmet Güner de karavanda yaşamanın paha biçilemez olduğunu söyledi.
Bir aileye yetecek yeni bir karavan yaparak geziye devam edeceklerini anlatan Güner, “Hayatımızın ilerleyen sürecinde çok değer verdiğimiz, birçok anılarımızı, her şeyimizi biriktirdiğimiz karavanımızı satıp yeni bir karavan yaparak yarım kalan yolculuğumuza devam etmek istiyoruz. Bunun için de elimizden gelen her şeyi yapmayı planlıyoruz. Karavanda yaşama konusunda hiç pişmanlık yaşamadık ve çok mutluyuz. Karavanda yaşamanın birçok zorluğu var ama ona rağmen yine de çok güzel yanları da var.” diye konuştu.