İran’da besici Kaşkay Türklerinin Buşehr, Huzistan, Fars ve Kohgiluye-Buyer Ahmed gibi eyaletlerden İsfahan ve Çaharmahal-Bahtiyari’deki yaylalara göçü başladı.
Azerbaycanlılardan sonra İran’daki en büyük Türk topluluğunu oluşturan Kaşkaylar, Türklerin Orta Asya’daki konargöçer yaşamlarıyla ortaya çıkan yaylalara göç etme geleneğini sürdürüyor.
Sıcakların başlamasıyla Buşehr, Huzistan, Fars, Kohgiluye-Buyer Ahmed eyaletlerinden İsfahan ve Çaharmahal-Bahtiyari eyaletlerindeki yaylalara göç yolculuğu yaklaşık 30 gün alıyor.
Besici Kaşkaylar, Güneydeki Buşehr’in Deştesan, Deşti, Aseluye ve Kengan; Fars’ın Hunç, Laristan, Kirkarzin, Kazirun, Kevar, Rüstem, Mahur, Erjen, Nurabad Memesani ve Kamfiruç ile Kohgiluye-Buyer Ahmed’in Geçsaran ve Bibihekime ilçelerinden göçe başlıyor.
Kış aylarında kaldıkları ve “kışlak” olarak isimlendirdikleri bölgelerden yola çıkan besicilerin göçü, temiz havası, doğal su kaynakları ve yeşilliği daha fazla olan İsfahan’ın Padena, Verdeşt ve Çalgefa ile Çaharmahal-Bahtiyari’nin Burucen yaylalarında son buluyor.
Yolculuğa aileleri ve küçükbaş hayvanlarıyla çıkan Kaşkaylar, yorulduklarında otlak alan ya da bir nehir kenarında konaklayarak boz çadırı kuruyor ve bir-iki gün dinlendikten sonra göç yoluna devam ediyor. Son yıllarda hayvanlarını kamyonlarla taşıyanlar da var.
Göç yolunda konakladıkları nehir kenarlarında hayvanlarını tek tek yıkayan besiciler, ardından yünlerini kırpmaya ve yazlık bakımlarını yapmaya koyuluyor.
AA ekibi, İsfahan eyaletinin güneyindeki göç yolunda Kaşkay Türklerinin yolculuğunu takip etti ve yaşadıkları zorluklarla ilgili onlara mikrofon uzattı.
Tire oymağı ve Farsimedan boyundan olan Mehmed Hasan Tahiri, İsfahan’ın güneyindeki Dena Dağı’nın havasının, suyunun ve tabiatının güzel olduğunu belirterek, “Kışlağımız Buşehr eyaletinin Deştesan ilçesi, yaylamız da İsfahan’ın Semirom ilçesinin Padena bölgesi. Koyunlarımızı önce yıkıyor sonra kırpıyoruz. Senenin 4-5 ayı kışlakta 4-5 ay yaylada 2 ayı yolda geçiyor.” diye konuştu.
Göçebelerden Kırmızı oymağı ve Dereşuri boyundan olan İsmail Nadiripur, son yıllardaki kuraklık nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını anlatarak, şunları söyledi:
“Kışlağımız Kohgiluye-Buyer Ahmed eyaletinin Geçsaran ilçesi, yaylamız da İsfahan’ın Semirom ilçesindeki Verdeşt. Yolculuğumuz 25-30 gün sürüyor. “
Babasının 50 yıl önce aynı işi yaptığını kendisinin de bu geleneği devam ettirdiğini dile getiren Nadiripur, “200 küçükbaş hayvanımız var. Yaşamımızı bununla idame ediyoruz. Hanım ve çocuklar birlikte çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aşuri oymağı Dereşuri boyundan olan Faracullah Aşuri de, “Kışlağımız Kohgiluye-Buyer Ahmed’e bağlı Geçsaran’da. Yaylamız da İsfahan’ın Semirom ilçesinde. Yolculuğumuz 1 ay sürüyor. Kuraklık var ve çok sıkıntı çekiyoruz. Bazı yollarda kar olduğu için hava soğuktu ve bu da bizi zorladı.” diye konuştu.
Kırıklı oymağı Dereşuri boyundan İbrahim Askeri de kuraklıktan şikayet ederek, şunları kaydetti:
“Fars eyaletinden geliyoruz. Semirom’daki Verdeşt Yaylası’na gidiyoruz. Kardeşlerimle birlikte yola çıktık, her birimizin bir sürüsü var. İşimiz budur ve Allah’a şükür halimizden razıyız. Kuraklık olduğu için su yok ve yolda gelirken bazı yerlerde tankerle su alıyoruz.”