Katalonya’da 14 Şubat’ta yapılan yerel seçimde, 135 sandalyeli özerk parlamentoda 33 milletvekili çıkaran Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) ve 32 milletvekili bulunan Katalonya için Birlik (JxCat) partileri, diğer bir ayrılıkçı parti olan aşırı sol görüşlü Halk Birliği Adaylığı’nın (CUP-9 milletvekili) dışarıdan vereceği destekle koalisyon hükümeti kurmak için anlaşmaya vardı.
ERC lideri ve Eylül 2020’den itibaren vekaleten Katalonya özerk yönetim hükümet başkanlığını yürüten Pere Aragones’in, bu hafta içinde Katalonya Özerk Hükümeti başkan adayı olarak yerel parlamentodan güven oyu isteyeceği bildirildi.
Katalonya’da eski özerk yönetim hükümet başkanı Quim Torra’nın devlet kurumlarına itaatsizlik suçuyla aldığı 1,5 yıl kamu görevlerinden men cezasının yürürlüğe girmesinin ardından geçen yıl eylül ayında vekaleten Katalonya Hükümet Başkanı olan ve 14 Şubat’ta özerk bölgeyi seçime götüren Aragones, yeni kurulacak hükümetin temel politikasının da İspanya’dan ayrılma girişimleri olacağını savundu.
Aragones, koalisyon anlaşmasına vardığı JxCat partisinin genel sekreteri Jordi Sanchez ile düzenlediği basın toplantısında, “Bu ülkeyi, Katalonya Cumhuriyeti’ne doğru götürmek istiyoruz. Halkın yanında olan, yeni bir Cumhuriyetçi Katalan başkanlığını hayata geçirmek için anlaşmaya vardık.” dedi.
ERC lideri, partisinin tek başına azınlık hükümeti kurma girişiminde başarılı olamayıp erken seçimi önlemek için koalisyon hükümetine razı olmasını ise “Çoğulcu ve farklı bir ülkeyiz ve tüm tekliflerde her zaman anlaşma sağlamak kolay değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Katalonya’da 14 Şubat’ta yapılan seçimlerde, İspanya’da merkezi hükümette olan Sosyalist İşçi Partisi’nin Katalonya’daki kolu PSC, en fazla oy alan parti olsa da ERC gibi 33 milletvekili çıkarmıştı.
Bu seçimlerde ayrıca, 2012’den bu yana aktif bir şekilde yürütülen İspanya’dan ayrılma yanlısı girişimlerde ilk defa ayrılıkçı partilerin (ERC, JxCat ve CUP) toplam oy oranı yüzde 50’nin üzerine çıkmıştı.
Katalonya’daki süreç
Katalonya’da bağımsızlık yanlısı siyasi girişimler 2012’de başlamış ve dönemin Katalonya özerk hükümet başkanı Artur Mas’ın öncülüğünde 9 Kasım 2014’te yasa dışı ilk bağımsızlık yanlısı halk oylaması yapılmıştı.
Ardından 12 Ocak 2016-28 Ekim 2017’de Katalonya özerk hükümet başkanı olarak görev yapan, halihazırda Avrupa parlamenteri olan ve İspanya’da hakkında yakalama ve tutuklama emri bulunan Carles Puigdemont’un liderliğinde 1 Ekim 2017’de, Anayasa Mahkemesinin iptal kararına rağmen yasa dışı bağımsızlık referandumu gerçekleşmişti.
Katalonya özerk yönetim parlamentosu da 27 Ekim 2017’de “açıklanması ertelenen, tek taraflı bağımsızlık deklarasyonunu” kabul etmiş ve aynı gün İspanya Senatosunda alınan ve Anayasa’nın 155. maddesinin uygulandığı kararla Katalonya’nın özerk hakları geçici olarak merkezi hükümete devredilmişti.
Bu gelişmelerin ardından İspanya mahkemelerinden kaçan Puigdemont ve 6 eski Katalan siyasetçi ülkeyi terk ederken Yüksek Mahkemede tutuklu yargılanan eski Katalonya özerk yönetim hükümetinden 9 siyasetçi, devlete karşı ayaklanma, kamu parasını kötüye kullanma ve devletin kurumlarına itaatsizlik suçlarından Ekim 2019’da açıklanan kararla 9 ila 13 yıl hapis cezası almıştı.
Mevcut durumda yarı serbestlik hakkı tanınan söz konusu tutuklu 9 Katalan siyasetçi ve yurt dışındaki ayrılıkçı Katalan siyasetçiler için af talep edilse de merkezi hükümet şimdilik buna destek vermiyor.
İspanya’da Ocak 2020’den itibaren iktidarda olan sol koalisyon hükümeti Katalonya sorununa çözüm için Katalan hükümeti ile diyalog masası kurulması kararı alsa da bugüne dek ciddi hiçbir adım atılmadı.