Develi ilçesinde KAYÜ bünyesinde kurulan merkezdeki laboratuvarda, çiftçilerden temin edilen ata tohumlarının genetiği araştırılıyor. Merkezin bahçesinde bu yıl kurulan seralarda yetiştirilen fideler ise çitçilere dağıtılıyor.
Ata tohumlarının gelecek nesillere aktarılması ve daha fazla çiftçi tarafından kullanılması amacıyla araştırmalarını devam ettiren merkez, bölge için bu alanda önemli bir görev üstlenmiş durumda.
KAYÜ Öğretim Üyesi ve Ata Tohumu Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Nihat Yılmaz, AA muhabirine, Orta Anadolu Kalkınma Ajansının desteğiyle merkezi yaklaşık 500 bin lira maliyetle kurduklarını söyledi.
Kayseri çevresinde bulunan ve son yıllarda kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalan ata tohumlarının merkezde toplandığını vurgulayan Yılmaz, “Domates, patlıcan ve biber, yerel adlarıyla söyleyecek olursak Karahıdır domatesi, Yamula patlıcanı ve Cırgalan biberinin ata tohumlarını topladık. Bu tohumlar geçmişten geldikleri için değerli. Bu tohumların katma değerini artırarak fideye dönüştürüp bölgemiz üreticisine fayda sağlamayı düşünüyoruz.” dedi.
Hibrit tohumlardan daha kaliteli
Çiftçilerin son zamanlarda “F1” adı verilen hibrit tohumları toprakla buluşturduğunu vurgulayan Yılmaz, bu ürünlerin tohumundan tekrar aynı düzeyde verim alınamadığını ifade etti.
Bu durumun ata tohumlarıyla yıkılabileceğini belirten Yılmaz, “F1 hibrit tohumu biliyorsunuz tohum oluşturmadığı, oluştursa da salatalıkta mesela kalem gibi hepsi. Domatesler standart. Bizim ata tohumlarımızda böyle bir standart yok. Ama neyimiz var, tohumlarımızı biz her sene kendimiz alıp kendimiz yetiştiriciliğe devam edebiliyoruz. Hibritte böyle bir şey yok.” diye konuştu.
Yılmaz yerli tohumlarla dışa bağımlılığın bitirilebileceğini, yapılan çalışmalar neticesinde tohumların yaygınlaşarak ülke çiftçisine katkı sağlanacağını dile getirdi.
Kadın istihdamı için de çalışmalar sürüyor
Yerli tohumların önemini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Kendi tohumumuzu kendimiz alıp eskiden atalarımızın, dedelerimizin yapmış olduğu ekim şeklini yaygınlaştırmaya çalışacağız. Herhangi bir şekilde oynanmış bir tohum değil bunlar. Dolayısıyla hem ülkemizi hem sağlığımızı korumak hem çevreyi korumak adına yaptığımız bir iş bu. Biz bu proje kapsamında kırsal bölgelerde yaşayan çiftçilerimize, özellikle kadın istihdamını artırabilmek adına eğitim seminerleri düzenledik. Epey de bir katılım oldu. Tohumdan fideye nasıl, ne şekilde yetiştirilir, bunların eğitimini uygulamalı veriyoruz. Geçen yıl yaptığımız eğitime 60’dan fazla kadın üreticimiz katıldı. Kırsal kalkınma bölgesinde eğitimimizi yaptık.”
Yılmaz, başka bölgelerin de kendine has yerli tohumları olduğunu belirterek, bunların asıllarının korunup gelecek nesillere aktarılması gerektiğine işaret etti.