Ailesiyle başkent Astana’da yaşayan, ilk çocuğu engelli doğan Sultanova, AA muhabirine, 8 yıl evde oğluna baktığını belirterek, “Çeşitli tedavi merkezlerinde benim gibi bir sürü kadınla tanıştım. Hepimizi ilgilendiren ortak sorunların olduğunu gördüm.” dedi.
Sultanova, yaklaşık 30 anneyle mesajlaşma uygulamasında sohbet grubu oluşturduklarını, sayının giderek arttığını ifade ederek, “Anladım ki aslında sosyalleşmeye ihtiyacımız vardı. Çocuklarımız engelli olduğu için şanssız olabiliriz ama bu, hayatımıza devam etmemize engel olmamalı. Çocuğu böyle olan çoğu kadın bunu bir çaresizlik gibi görüyor ve kendilerini toplumdan uzaklaştırıyor.” diye konuştu.
“Bakıttı Şanırak (Mutlu Yuva)” isimli fonu 2020’de kurduğunu dile getiren Sultanova, valilik tarafından girişimlerinin desteklendiğini ve kendilerine yer tahsis edildiğini söyledi.
Sultanova, engelli çocuk sahibi 720 ailenin fona üye olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Temel görevimiz, sadece engelli çocukların değil o çocuğun bütün ailesinin destek görmesini sağlamak. Genelde engelli çocuk büyüten ailelerin her bir üyesi, annesi, babası ve diğer sağlıklı çocukları psikolojik olarak bundan etkileniyor. Bunu kabul etmeliyiz. Nedeni ise bu tip ailelerde annesi ile engelli çocuğu arasında inanılmaz bir bağ oluşuyor. Annenin tüm ilgisi o çocukta oluyor. Bu arada diğer çocukları kendi hallerinde büyüyor.”
Özel gereksinimli çocuğu bulunan ailelere 22 alanda ücretsiz hizmet verdiklerini anlatan Sultanova, “Bunların arasında çeşitli masaj ve konuşma terapilerinin yanı sıra egzersiz ve yoga sınıfları mevcut. Tuz ve şungit taşı odamız da var. İngilizce, matematik, kimya dersleri veriliyor. Dombıra (Kazakların geleneksel müzik aleti), el işleri ve dikiş kursları düzenleniyor. Ebeveynlere de çeşitli eğitim kurslarının yanı sıra psikolojik destek ve hukuk danışmanlığı gibi hizmetlerimiz var.” diye konuştu.
Sultanova, bu hizmetlerin çoğunun yine engelli çocuklu anneler tarafından verildiğini belirterek, “Annelerimizin çoğu meslek sahibi olmalarına rağmen durumlarından dolayı işe alınmıyorlar. Böylece ihtiyacı olanlara iş veriyoruz. İş saatlerini kendilerine uygun şekilde ayarlayabiliyorlar.” ifadelerini kullandı.
Parlamentodaki komisyon toplantılarına da katıldığını söyleyen Sultanova, “Bugüne kadar engelli çocuk sahibi ailelerin toplumda başlarına gelen çeşitli olaylara tanık oldum. Annelerin yaşadıkları zorlukları da biliyorum. Dolayısıyla Mecliste bizi ilgilendiren yasal düzenlemelerin komisyon toplantılarına hep katılıyorum ve orada binlerce benim gibi engelli çocuk annesinin sesi olmayı görev olarak görüyorum.” dedi.
Sultanova, Türkiye’deki kurumların tecrübelerini merak ettiklerini ve gelecekte işbirliği yapmayı dilediklerini sözlerine ekledi.
Engelleri birlikte aşıyorlar
Masöz olarak çalışan 4 çocuk annesi Gülnar Temirbayeva da en küçük oğlunun serebral palsi hastası olarak dünyaya geldiğini belirterek, “İşe ihtiyacım vardı. Zamanında çocuğuma masaj yapmak için bu işin eğitimini almıştım. Buraya başvurdum ve çalışmaya başladım. Çocuklarımı da getiriyorum, ben çalışırken onlar burada çeşitli kurslara katılıyor.” dedi.
53 yaşındaki Saltanat Rakişeva da fonda idari işlerden sorumlu menajer olarak çalıştığını söyledi.
Rakişeva, 18 yaşındaki kızı Moldir’in engelli olduğunu dile getirerek, “Açıldığından beri burada çalışıyorum. Kızım tek çocuğum. Şu anda kolejde okuyor. Onu okula ben götürüyorum, okuldan da babası alıyor. Dolayısıyla işe geç kalabilirim ama burada bu durum anlayışla karşılanıyor. Kızım okuldan sonra yanıma geliyor ve İngilizce kursuna katılıyor.” ifadelerini kullandı.
Hadişa Janturina da 16 yaşındaki görme engelli kızını her gün buraya getirdiğini belirterek, “Onunla engelleri aşıyoruz. Müziğe aşırı ilgisi var. Benim işim kızım. Her gün onunlayım. Böyle merkezlere gidiyoruz, sosyalleşiyoruz.” şeklinde konuştu.