Kazakların bozkır yaşamındaki doğa ile ilişkisi halk oyunlarında sergileniyor

Yüzyıllardır geniş bozkırda yaşayan Kazakların doğa ile ilişkisi ve buna bağlı örf ve adetleri halk oyunlarında sahneleniyor.

Kazak halk oyunları, anlamlı koreografisi, etkili müziği ve renkli kostümü ile sahne sanatının önemli parçası olmaya devam ediyor.

Köklerini bozkır yaşamından alan Kazak halk oyunları, insanın doğa ile ilişkisini ve buna bağlı olarak halkın günlük hayatına yansıyan örf ve adetlerini temsil ediyor.

Bu yıl 70’inci yaş gününü kutlayan Kazak halk oyunlarının usta ismi Prof. Dr. Toygan İzim, 27 yıllık sahne deneyimini başkent Nur Sultan’daki Ulusal Koreografi Akademisi’nde eğitim gören gençlerle paylaşıyor.

İzim, aynı zamanda akademi nezdinde kurulan Kazak Halk Oyunları Laboratuvarı’nda bilimsel çalışmalar da yürütüyor.

Eski Kazak halk oyunlarını araştıran İzim, AA muhabirine, oyunların geçmişi ve geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İzim, Kazak halk oyunlarının bir bilim dalı olarak ele alınması için çaba sarf ettiğini belirterek, “Özellikle akademide halk oyunları alanında eğitim gören gençlerimizin bu konuda Kazakça kaynaklara erişebilmeleri için kitaplar hazırlıyoruz. Ülkenin çeşitli bölgelerine ulaşıyoruz. Orada yaşayan büyüklerimizden unutulmuş bazı oyun hareketlerini kayda alıyoruz. Şu anda Kazak halk oyunlarının ‘pasaportunu’ geliştiriyoruz.” dedi.

Halkın ağzından günümüze ulaşan masal ve efsanelerin halk oyunlarıyla anlatıldığına dikkati çeken İzim, “Yüzyıllardır bozkır felsefesiyle yaşayan toplumun gelenekleri halk oyunlarına da yansımış durumda. Örneğin zamanında halk oyunları, deve ve at üstünde kartallarla sergilenmiş.” diye konuştu.

İzim, Kazak halk oyunlarının ilk kez sanatçı Şara Jienkulova tarafından 1934’te profesyonel olarak sahneye taşındığını belirterek, “Kazak halk oyunlarının 50’ye yakın türü bulunuyor. Bunların 10’u ise eskiden gelen oyun türleri olarak biliniyor.” ifadelerini kullandı.

Kazak halk oyunlarının anlamına göre solo, ekip ve çift halinde sahnelendiğini dile getiren İzim, “Orta Asya’da kadın ile erkeğin çift oyunu sadece Kazak halk oyunlarında var. Biz buna ‘Kelinşek’ (gelin) oyunu diyoruz.” dedi.

İzim, şu anda Kazak halk oyunlarında solo sanatçılar okulunun yok olması ve sahnede koreografi olarak seyirciye manevi ruhunu yansıtamamasından endişe duyduğunu kaydederek, “Bizim dönemimizde halk oyunlarının sahne şovu olmasından daha çok seyirciye belli bir mesaj veya anlam yüklemesi çok önemliydi. Bugün halk oyunlarının sahne gösterileri, anlık göz kamaştırmaya yöneliyor. Bu beni endişelendiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Kazak halk oyunlarında, kol hareketi çok önemli”

15 yıldır halk oyunları ekibinde yer alan İndira Gabdrahmanova ise “Kazak halk oyunlarında, kol hareketi çok önemli. Özellikle kızların elleri naif ve bilekleri hep hareket halinde olması gerek. Bunun yanı sıra yüzünüzdeki mimikler de kol ve ayak uyumu kadar önemli.” dedi.

Gabdrahmanova, bozkır yaşamını benimseyen Kazaklar için doğa ile iletişimin önemli olduğuna dikkati çekerek, “Her hareketin belirli bir ismi ve anlamı var ve bunlar çoğunlukla tabiatı, kuşu ve hayvanı çağrıştırıyor. Örneğin, Kazak halk oyunlarında çok kullanılan hareket türü ise ‘tolkın’ (dalga). Bu hareket, su yüzünde oluşan dalgayı anımsatıyor.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.