AA muhabirine konuşan Wisconsin Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Deniz Balgamış, kendisinin önerisi ve uzun uğraşları sonucu üniversite komisyonunun onayıyla Tarih Bölümüne bağlı Türk Çalışmaları Merkezi olarak bilinen kuruluşun isminin başına “Kemal Karpat” adının eklendiğini söyledi.
“Bugün merkezin ismi ‘Kemal Karpat Türk Araştırmaları Merkezi’ olmuştur. Bunu sağlayabildiğimiz için de çok mutluyum ve bunu böyle bir günde (vefat yıl dönümünde) duyurmaktan da çok onur duyuyorum.” diyen Balgamış, söz konusu merkezin 2002’de Prof. Karpat’ın üniversiteye yaptığı bağışlar sayesinde kurulduğunun altını çizdi.
Yaklaşık 30 sene önce Prof. Karpat’ın daveti üzerine ABD’ye akademik çalışma için geldiğini belirten Balgamış, öğrencisi olduğu Karpat’ın teşvikleri sayesinde tarih alanında yüksek lisans ve doktora programlarını Wisconsin Üniversitesinde tamamladığını ve yine hocasının kurduğu Türk Araştırma Merkezinde Akademik Program Müdürü olarak görev yaptığını ifade etti.
Maddi, manevi birikimini Türk çalışmalarına miras bıraktı
Tarihçi Kemal Karpat’ın akademik camiada hayırsever doğasının çok iyi bilindiğini belirten Balgamış, “Prof. Karpat çok iyi bir tarihçi olmasının yanı sıra hayatı boyunca Wisconsin Üniversitesi ve Türkiye’deki üniversitelere yaptığı çeşitli bağışlarla da tanınmaktadır.” dedi.
Balgamış, Karpat’ın vefatından sonra da Wisconsin Üniversitesindeki bu çalışmaların devamı için üniversitenin vakfına büyük bir bağış bıraktığı bilgisini paylaştı.
Balgamış, hem Prof. Karpat’ın vefatının hem de Kovid-19 salgının araya girmesiyle Türk Araştırmaları Merkezinin çalışmalarına ara vermek durumunda kaldığını fakat artık merhum tarihçinin arzusu doğrultusuna çalışmalarına hız kesmeden devam edeceklerini söyledi.
Balgamış, Prof. Karpat’tan kalan bağışın vakfa aktarılması sonrasında, Wisconsin Üniversitesi Tarih Bölümünde, farklı sahaların akademik üyelerinden bir Türk çalışma komisyonu kurulduğunu ve Türk Çalışmaları Merkezi için yeni bir yönetim yapısı geliştirildiğini kaydetti.
Türk kimliğine verdiği önemi vurguladı
Kemal Karpat Türk Çalışmaları Merkezi Akademik Program Müdürü Balgamış, Karpat’ın kişiliğini motive eden en önemli konunun Türk kimliğine olan bağlılığı olduğuna değindi.
Balgamış bu konuda, “Hoca Türkiye’de çok az bulunmuş, çok az yaşamış, bütün akademik tarihi Amerika’da geçmiştir. Türkiye’de yaşamamasına rağmen kendisini orada yaşıyormuş gibi görürdü. Çünkü hocanın bir Türk kimliği vardı ve hiçbir şey bunun önüne geçememiştir.” diye konuştu.
“Onun vasiyeti, Türk etütlerinin geliştirilmesi ve devamlılığının sağlanmasıydı. Hoca bunun üzerine hayatını kurmuş ve bunun üzerine yaşamıştır.” diyen Balgamış, bu çalışmaların ele alınması ve ileriye götürülmesi konusunun Prof. Karpat’ın bıraktığı “kültürel miras” olduğunu söyledi.
ABD’de kurulan ilk Türk araştırmaları merkezi
Balgamış, “Bildiğim kadarıyla Amerika’daki ilk Türk araştırmaları merkezi Wisconsin Üniversitesi bünyesinde kurulmuştur. Şu anda birçok üniversitede akademik çalışmalar yapan çeşitli Türk etütleri merkezleri mevcuttur.” diyerek Wisconsin Üniversitesinde Türk araştırmaları üzerine bundan sonra yapılacak çalışmaların Prof. Karpat’ın “bağış yaparken belirttiği çerçeveye riayet edilerek” gerçekleştirileceğini vurguladı.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişin devamlılığına dair tartışmayı başlattı
Balgamış, 1946’da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçerek Romanya’daki Karpat Dağları’na atfen “Karpat” soyadını alan Kemal Karpat’ın, Türkiye’deki tarih çalışmalarına yaptığı en büyük katkının “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişin devamlılığına dair tartışmayı başlatması” olduğunu söyledi.
Dr. Balgamış sözlerini şöyle sürdürdü:
“Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçisin devamlılığını ilk gündeme getirdiği zaman çok eleştirilmiştir. Bu konu artık bilinen bir gerçektir. Ancak bu fikri ilk olarak Kemal Karpat Hoca ortaya atmıştır. Bu, hocanın bence Türk tarihçiliğine en büyük katkılarından biridir ve hatta en önemli katkısıdır diyebiliriz.”
Balgamış, Prof. Karpat’ın bir konuyu ele aldığında onu en ince ayrıntılarına kadar incelediğini, Türkiye araştırmaları üzerinde ele aldığı kimlik araştırmalarında da aynı mantığı uyguladığını belirterek bunun onu farklı kılan bir özellik olduğunu kaydetti.
Son olarak hem Batı hem de Doğu kültürüne hakim olan Karpat’ın çok girişken ve dışa dönük bir yapıya sahip olduğunu dile getiren Balgamış, onun bu karakterinin çalışmalarına da yansıdığını belirtti.
Kemal Karpat
Dünyanın sayılı ilim adamlarından, tarih alanında çok sayıda yayını kaleme alan Prof. Dr. Kemal Karpat, 1924’te Romanya’nın Dobruca kentinde doğdu.
Romanya’da Mecidiye Medresesi’nde uzun süre eğitim alan Karpat, “Ben medrese mezunuyum. Medreseyi 18 yaşında bitirdim. O zaman kendi kendime bazı sorular sordum. Hayatta ne yapacağım diye. Bir yere giderek öğretmenlik ve imamlık yapabilirdim. Ben kendimi yetiştirmek istiyordum. Daha o zaman toplumu incelemek, anlamak, anlatmak bu sosyal olayların gidişatını izlemek bende bir amaç haline geldi.” ifadelerini kullanmıştı.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Karpat, sonrasında ABD’de Washington ve Rewington üniversitelerinde lisans üstü eğitimine devam etti.
Karpat, akademik çalışmalarına 1950’de New York ve Washington üniversitelerinde başlarken, vefatına kadar çok sayıda makalenin yanı sıra 16 kitap kaleme aldı.
Birleşmiş Milletler Toplumsal Araştırmalar Bölümünde de görev yapan Karpat, Montana, Princeton, New York, Washington, Harvard, Ankara Üniversitesi, ODTÜ, Bilkent gibi eğitim kurumlarında çok sayıda görev üstlendi.
Karpat, 1970-1988 yıllarında Wisconsin Üniversitesi Orta Doğu Çalışmaları Bölüm Başkanlığını yürütürken, Türk Araştırmaları Derneği ile Türk Araştırmaları Kurumunun başkanlıklarını yaptı.
Karpat, Orta Asya Çalışmaları Derneğinin kurucu başkanlığından sonra Wisconsin Üniversitesi Orta Asya Çalışmaları Programının Bölüm Başkanlığı görevinde bulundu. Türk Tarih Kurumu onur üyesi olan Karpat, International Journal of Turkish Studies, Central Asian Survey ve Journal of Muslim Minority Affairs dergilerinin editörler kurullarında yer aldı.
Karpat, bilimsel çalışmaları dolayısıyla Romanya bağımsızlık madalyası ve Bükreş Üniversitesi Dimitri Cantemir madalyasıyla ödüllendirildi. Romanya Ovidius Üniversitesi ve Rusya Çuvaş Milli Üniversitesi tarafından onur doktoraları verilen Karpat, Rusya Kazan Bilimler Akademisi onursal üyeliği, Wisconsin Üniversitesi Hilldale Ödülü ve Türk Bilimler Akademisi Ödülü’ne layık görüldü.
MESA-Orta Doğu Çalışmaları Derneğinin kurucu üyelik ve başkanlık görevlerinde bulunan Karpat, Wisconsin Üniversitesi Tarih Bölümünde de öğretim üyeliği yaptı. 20 ülkede yayımlanmış 130 makalesi ve 16 kitabı bulunan Karpat’ın, yurt dışında en çok ilgi gören eseri Ottoman Population (Osmanlı Nüfusu), Wisconsin Üniversitesi tarafından basıldı.
Müslüman Türkler için söylenenler hayatının dönüm noktası oldu
Karpat, lise öğrenimi sırasında Romanya’da karşılaştığı Müslüman Türklere yönelik ayrımcılık nedeniyle gelecek planlarını kendini yetiştirmek ve bu ön yargıları değiştirmek üzerine kurdu.
TBMM tarafından 2009’da Onur Ödülü’ne layık görülen Karpat, düşüncelerini şöyle aktarmıştı:
“Hiçbir zaman ödül için çalışmadım. Hatta ödül alacağımı dahi düşünmedim. Çünkü benim amacım yeni yollardan giderek milletimi, insanımı keşfetmek, onun bilinmeyen taraflarını görmek ve anlatmaktı. Ben, insana olan derin sevgiden başladım. Benim tanıdığım en belirli insan Türk insanıydı. Yani bendim. Daha küçük yaşta kendimi anlamaya, milletimi anlatmaya vakfettim. Bu telkin edilmiş bir karar değildi, bu tarihin geride bıraktığı acı mirasın benim kalbime işlemesinin neticesiydi.”
Karpat, “Osmanlı’dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji”, “İslam’ın Siyasallaşması”, “Osmanlı Geçmişi ve Bugünün Türkiye’si”, “Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri”, “Osmanlı’dan Günümüze Elitler ve Din”, “Osmanlı’da Değişim Modernleşme ve Uluslaşma”, “Ortadoğu’da Osmanlı Mirası ve Ulusçuluk”, “Türkiye’de Siyasal Sistemin Evrimi 1876-1980”, “Osmanlı Modernleşmesi Toplum, Kurumsal Değişim ve Nüfus”, “Osmanlı ve Dünya”, “Balkanlarda Osmanlı Mirası ve Ulusçuluk” eserlerini kaleme aldı.
Karpat, 20 Şubat 2019’da ABD’de vefat etti.